Kızımıza eski sevgilisinin adını koymak istiyormuş

Merhaba abla, ben sekiz yıllık evli bir kadınım. Henüz 23 yaşındayım, iki tane de oğlum var.
Evlendiğimiz ilk dönem, eşim “Kızımız olursa adını Dila koyarız” demişti, ben de kabul etmiştim. Aradan dört-beş ay geçti, bir gün eşimin kardeşi “Yenge sakın bebeğinizin adını Dila koyma” dedi. Meğer Dila, eşimin eski kız arkadaşının adıymış. Bunu duyduğumda pek umursamadım ama şimdi kendime çok kızıyorum “Neden sustum?” diye.
Bir de düğünümüzde çalan ilk şarkı, eşimin o kızla şarkısıymış. Bunları düşündükçe psikolojim bozuluyor. Hazmedemiyorum. Eşim o kızla evlenmeyi düşünüyormuş ama babası istememiş, beni ise hiç sevmemiş.
Kendisine sorduğumda “O zamanlar cahildim” diyor. Ama bugün olsa yine aynısını yapar bence. Ne yapacağımı bilmiyorum. Lütfen bana bir yol gösterin. Bir de bu yaptıkları bana eski aşkımı düşündürüyor.
Rumuz: Dertli

Kızım sen evliliğini mahvetmek için bahane mi arıyorsun? Sekiz yıl önce olup bitenler nedeniyle şimdi birden “Bana neler yaptı, beni hiç sevmedi” demeye başlamışsın. Bütün bunlar için seni birileri mi dürtüklüyor?
Eşinin seni hiç sevmediğini kim söylemiş? Sen böyle mi hissediyorsun?
Belki o zamanlar aklı sevdiği kızda kalmış olabilir ama sonuçta seninle evlenmiş, senden iki tane güzel evlat sahibi olmuş, olan biteni çoktan unutmuş.Neden bunca yıl sonra böyle endişelere kapılıp ailenin huzurunu kaçırıyorsun?
Bak eşin ne güzel söylemiş, “O zamanlar cahildim” demiş. İşte budur. Adam hiç düşünmüyorken aklına bunları sokmak niye? Yanlış yapıyorsun kızım. Ayrıca bu “Ben de eski sevgilimi düşünüyorum” sözü de nereden çıktı? Misilleme yapıyorsan çok zarar edersin!

Deniz merakı yüzünden ağaçları kesiyorlar

Ben size deniz görme meraklısı toplumumuzun ağaçlara ne kadar zarar verdiğinden söz etmek istiyorum. Tepelerden yazlık ev alıp tabloya bakar gibi iki-üç karış mavilik görmek için güzelim ağaçları acımasızca kesebiliyorlar. Bunu, Almanya’da yaşayıp burada mülk edinen, Almanya’nın yeşilliğini anlata anlata bitiremeyenler daha çok yapıyor. Nefes alabilmemizin ağaçlara bağlı olduğunu bir anlayabilsek...
Rumuz: Aynur O.

Biz doğayı sevmiyoruz. Tanrı’nın bize bahşettiği tüm güzelliklerden ve bu doğada yaşayan varlıklardan, bitki, ağaç, çiçek, hayvan hatta zaman zaman insandan bile hoşlanmıyoruz.
Sırf keyfimiz için doğayı mahvediyoruz. O ağaçların yüzyıllara uzanan bir geçmişi olduğunu, en önemlisi de bize oksijen sağlayan tek kaynak olduğunu, onlarsız nefes alamayacağımızı hiç düşünmüyoruz. Allah insanı şu kendini aşırı önemseme duygusundan ve cehaletten kurtarsın...