Kamu zararı

‘BEN bir müteahhidim; Karadenizli üç müteahhit arkadaş birlikte otururken, Arhavi yazınızla ilgili olarak Karadeniz otoyolu ihalelerini tartıştık. Adımızı vermemenizi rica ediyoruz; yoksa bu işlerden dışlanırız.

Karadeniz otoyolu, ANAP döneminde davet usulü ile 12 müteahhide verildi. Tenzilat tutarları yüksekti. Sanıyorum ihale tutarı da 800 milyon veya 1 milyar dolardı. Devlet, pahalı olduğundan viyadüklü geçişler yapamadı ve en ucuz yöntem olan kıyıları dağdaki kayalarla doldurma yöntemini seçti. Böyle bir uygulama dünyanın hiçbir yerinde olmaz; doğa tahrip edilmez. Bu ayrı bir konu.

Karayolları Genel Müdürlüğü, 1998’den sonra bir genelge ile taşıma katsayısını ve köprü zammını kaldırdı. Ancak bu ihalelerde ise taşıma katsayısı ve köprü zammı en üst düzeyde vardır.

MHP’li Bayındırlık Bakanı Abdülkadir Akçan döneminde, bir de bunlara keşif artışları verildi.

AKP hükümeti gelince bütün yollara verilen keşif artışları için soruşturmalar açtı, buna karşılık hiçbir sonuç da çıkmadı. Yani bu işlerin yapımını durdurmadı.

Başbakan, bugün bu yolların bitirilmesini istiyor.

Peki, Başbakan yeni bir ihaleyi niye düşünmüyor? Emin olun bugün yüzlerce müteahhit iş bekliyor.

İddia ediyoruz ki yeniden ihale edilmek kaydıyla kalan işler üçte bir maliyetle bitirilmez mi?

Belki 1 milyar dolarlık daha iş yapılacak. Tenzilatların yüksek olduğunu söyledik; böyle düşünecek olursak kalan işler üçte bir fiyatına bitirilebilir.

Biz bunu biliyoruz da, hükümet mi bunları bilmeyecek.

Keşif artışları verilmiş, ihale bedelinin yüzde 100’ü aşılmış...

Bu tablo ortada iken, meclis AKP oylarıyla eski Bakan Yaşar Topçu’yu, Karadeniz otoyolu ihalelerinde yolsuzluk yapıldığı iddiasıyla Yüce Divan’a sevk ediyor.’

Bütün bunlara karşın yolun yapımı sürüyor. Hem Yüce Divan, hem de yeni keşif artışı ve yapımına devam edilmesi...

Bu işler çevre olayının çok ötesine gitti artık. Kamu yararı mı, kamu zararı mı; bunu kim ortaya koyacak?

Florya’da o yere inşaat yapılamaz

BAKIRKÖY Belediyesi Teknik Başkan Yardımcısı Mehmet Başaran dünkü ‘Florya’da bir cemaata imar izni’ yazısı ile ilgili olarak ‘Verilen imar durumu halen yürürlükteki 1999 yılına ait plan bilgilerini içeren bir belgedir. Bu imar durumuna göre de hiçbir uygulama yapılması söz konusu değildir. Bu konudaki hassasiyetimizden aydın Bakırköylü hemşehrilerimiz emin olsunlar, şüphe duymasınlar’ dedi.

Başaran şunları anlattı:

‘Florya Şenlik’te sözünü ettiğiniz ve tapuda ‘tarla’ vasfında gözüken 17.8 dönüm yerin önce Suriye uyruklu Said Tevekkelna ismine kayıtlı olduğunu görüyoruz. 28.8.1995 tarihinde Türkiye Sağlık ve Tedavi Vakfı’na; buradan da 18.6.1996 tarihinde de AKEV’e (Asilsoy Kültür ve Eğitim Vakfı) hibe ediliyor. 1962 planlarında yeşil olarak gözüken bu yer 1986 yılı planlarında spor tesisi alanına dönüştürülüyor. Bu arada 1994’de Bakırköy’ün imar planında ‘yeşil’ olarak teklif edilen alan Büyükşehir’ce de 1998’de onaylanıyor. Ancak dikkat çekici bir durum ortaya çıkıyor. 9.5.1997 onanlı 1/5000 ölçekli Nazım Plan’da bu parsel, Büyükşehir’ce ‘özel’ eğitim-kültür; sağlık ve dini tesis alanları olarak onaylandığını görüyoruz. Bu sırada Tayyip Erdoğan, Büyükşehir Belediye Başkanı... Daha sonra da 1999’da 1/2000 ölçekli planlara da aynı fonksiyonlar işleniyor. Yani şu anda geçerli olan plan budur. Ahmet Bahadırlı döneminde, vakfa imar durumu verilmiş; Encümen’e sevkedilmiş, ifraz için karar alınmış ancak bu işlemlerde, gözden kaçması muhtemel çizim ve ifade oyunları dikkat çekmiştir. Bu arada Tapu Müdürlüğü doğal olarak ifrazı yapmamış, plansız bölgedeki bir parçayı farkederek belediyeden buna ilişkin belirsizliğin giderilmesini istemiştir. 28 Martta biz göreve gelince, vakıf yer için imar durumu belgesi talep etmiştir. Ancak belediye bürokratları bu talep karşısında, plansız alandaki bu parçayı özellikle işaret eden imar durumunu tanzim etmişlerdir. Tanzim edilen bu imar durumuna göre ifraz, proje onayı ve ruhsat işlemlerinin yapılması olanaksız hale getirilmiştir. Bu durumda imar durumu sadece bilgi için verilmiş olmaktadır. Açıkca ifade ediyorum; bu yer için bizim dönemimizde alınmış hiçbir Meclis ve Encümen kararı yoktur. Bürokratlarımızın uyanıklığı sayesinde de geçmiş döneme ait ‘imar hileleri’ ve yoruma açık ‘ifadeler’i çürüten doğru imar durumu düzenlendiğinden, bu alana bir kazma dahi vurulma olanağı ortadan kaldırılmıştır.’ Bu vakfın başkanı Osman Asilsoy (Mirza) olarak geçiyor; bir dönemin çok ünlü ‘ismi’ymiş; son yıllarda da Fethullah Hoca cemaatine yakınlığı ile biliniyormuş..

Bakacağız, bir cemaate yakın vakıfa Büyükşehir Belediyesi imar izni verebilecek mi?

Kedi ile fare

Kedi bir fareyi yakalayınca hemen yemez.

Onunla oynar da oynar.

Ama öldürmez.

Çeker, çekiştirir, yuvarlar.

AB kapısında da biz.

Acaba biz de onların faresi miyiz?

Geçenlerde Alman Şansölyesi Schröder dedi ki:

‘40 sene evvel söz vermiştik, artık sözümüzü tutalım!’

Demesine dedi ama ......

Yani 40 senedir yalanlarla, sudan bahanelerle mi oyaladılar bizi?

Ahmet TERLİ-KÖLN

Bizans’a otopark

SULTANAHMET Torun Sokak’ta bulunan Hazine’ye kayıtlı 2.200 m2, altında Bizans Sarayı kalıntıları olan arsa, Eminönü Belediyesi’ne açık hava müzesi yapılması koşulu ile verilmesine rağmen otopark olarak kullanılmaktadır. Bizans Sarayı kalıntısı üzerine nasıl otopark yapılır? 1 nolu Koruma Kurulu’nun ve Milli Emlak Müdürlüğü’nün ya haberi yok ya da çaresizler!

SEMA KILINÇ-Arkeolog

Gıda kontrolüne yeminli müşavirler geliyor

GIDA Mühendisleri Odası bildiriyor:

23.11.2004 tarihinde basında şöyle bir haber yer almıştır:

‘...TBMM Tarım ve Köyişleri Komisyonu Başkanı Prof. Dr. Vahit Kirişçi (AKP-Adana) Tarım ve Köyişleri Bakanlığı’nda gıda denetim görevinin, ‘yeminli gıda müşavirlerine’ bırakılmasına ilişkin çalışma yapıldığını, bunun ya yasa tasarısı ya da kendisinin hazırladığı bir yasa teklifiyle gündeme getirileceğini bildirdi.’

Bu haber üzerine Sayın Vahit Kirişçi’den bir randevu talep edilmiş ve kendisiyle 24.11.2004 tarihinde Gıda Mühendisleri Odası Yönetim Kurulu olarak makamında görüşülmüştür. Yapılan görüşmede, konunun doğru olduğu, ancak henüz bir yasa tasarısı hazırlanmadığı ve proje aşamasında olunduğu ifade edilmiştir.

Başlatılacak böyle bir uygulamanın suiistimale açık olabileceği, daha önce olduğu gibi bazı kişiler tarafından diploma ticareti şeklinde kullanılabileceği gibi konularda Oda’mızın kaygıları olduğu dile getirilmiştir. Bu tür kaygıların ortadan kaldırılabilmesi için, yapılacak her türlü yasal çalışmanın katılımcı politikalarla, işbirliği içinde gerçekleştirilmesi gerektiği vurgulanmış ve Oda olarak her türlü katkıyı koymaya hazır olduğumuz ifade edilmiştir.

Sonuç olarak, bu konuda Bakanlık tarafından herhangi yazılı doküman henüz oluşturulmamış olup, Oda’mız konunun yakın takipçisi olacaktır. Konuyu bilgilerinize sunar, görüş ve önerilerinizi bekleriz.

Mühür söküldü

KARAYOLLARI Genel Müdürlüğü açıklama yapıyor; Arhavi Kaymakamlığı’nın mührü sökülüp çalışmaların sürdüğü belirtiliyor. Arhavi Sahillerini Koruma Platformu Ankara Sözcüsü Hasan Sıtkı Özkazanç, ‘Karayolları hukuk müşavirliği, kanun ve yönetmelik gereği tamamlanması gereken prosedürün tamamlanarak çalışmalara devam edilebileceği görüşünü ortaya atıyor. Ancak İdare Mahkemesi kararında belirtilen eksiklikler yerine getirilmeden mühür sökme işlemi hukuksuzluk değil midir? Takipsizlik kararı veren savcı bey, kendisini mahkeme yerine koymuş olmuyor mu?’ diyor.

Öğretmenlere unvan

BİLİNDİĞİ
gibi, öğretmenlere unvan verilmesi ile ilgili 5204 sayılı yasa 30.6.2004’te TBMM’de kabul edilmiş ve 8.7.2004’teki Resmi Gazete’de yayınlanarak yürürlüğe girmişti. Bu kanunun, tazminat ile ilgili 2. maddesi 1.1.2005 tarihinde yürürlüğe girecek; ancak unvan verilmesi ile ilgili 1. maddesi yürürlüğe girdi. Bu kanuna göre Milli Eğitim Bakanlığı’nın (bu kanunla ilgili) yönetmelik çıkarması gerekiyor. Ancak halen yönetmelik çıkmadı.

Özellikle, sınavsız unvan verilecek yüksek lisans ve doktora yapmış öğretmenlerle ilgili çalışmaların 1.1.2005 tarihine kadar bitmesi gerekiyor. Bunun yapılabilmesi için de yönetmeliğin bir an önce çıkması gerekiyor.

Mustafa ÖZDEMİR

Biliyor musunuz?

CHP İstanbul Milletvekili Algan Hacaloğlu ve 60 arkadaşının, Milli Eğitim Bakanı Hüseyin Çelik hakkında, ihaleye yolsuzluk karıştırdığı ve görevini kötüye kullandığı gerekçesiyle Meclis soruşturması açılması için önerge verdiğini...

DEVLET Tiyatroları Genel Müdürlüğü’nce bir süre önce 29 Kasım’da yapılacağı açıklanan kadro sınavının, resmi bir açıklama yapılmaksızın, bir sene sonraya ertelendiğini...

IĞDIR’da 8 derslikli Iğdır Lisesi ek bina inşaat ihalesinin en düşük teklifi veren firmaya değil, 970 milyar lira ile en yüksek teklifi veren, CHP Iğdır Milletvekili Yücel Artantaş’ın kardeşi ve oğluna ait ARTAY İnşaat’a verildiğini...

MESAJ PANOSU

ÜSKÜDAR
Ticaret Meslek Lisesi’nde okuyan bir grup öğrenciden: bahçemizin duvarları yaklaşık 3 m., ilaveten dikenli tellerle çevrili 1,5 m. demir parmaklıklar var. öğrenci miyiz mahkum muyuz? Üsküdar Ticaret Meslek Lisesi’nde okuyoruz demekten utanır olduk. BULUŞ Şenliği’ cumartesi 11.00-14.00’te İTÜ Taşkışla Kampusu’nda. ABD dışında ilk kez Türkiye’de yapılan şenlikte hem buluşçular, hem de hobiciler bir araya geliyor. www.bulus.ws

MARDİN Midyat’taki bütün okullarda ısınma problemi vardır. Bu sorunu yetkililerin bilmesine rağmen herhangi bir önlem alınmamaktadır. Ağır kışa rağmen hiçbir okulda sobalar ve kaloriferler yanmamaktadır. Bu konuda biz eğitimcilere yardımcı olursanız seviniriz. Çünkü bizler de ders yapmakta zorluk çekiyoruz.
Yazarın Tüm Yazıları