Kalkış için 25'inci sıradayız

Bir piste, bir de uzayan uçak sırasına bakıyorum... Havacılığımızın büyürken yaşanan kaos beni kahrediyor. Kimse havadaki büyümeyi yerin yakalayamamasının hesabını sormuyor

Haberin Devamı

Airbus’ın merkezi Fransa’nın Toulouse kentine 1985’ten bu yana kaç defa gittim, sayısını ben bile hatırlamıyorum. THY, bir yıldır Avrupa’da bir çok kente olduğu gibi Toulouse da direkt uçuyor. Artık Paris’ten, Münih’ten, Amsterdam’dan aktarma derdi yok.
TK1805 sefer sayılı uçuş için bekleme salonundayız. Uçağımız Airbus A319. Dünyanın dört bir tarafından aktarma ile gelen yolcular kabini doldurmuş...
Boarding yani uçağa biniş zamanında tamamlanıyor. Kaptan Pilot Mehmet Hulusi Esen, ıkinci Pilot Serkan Çetin, 3 saat 20 dakika sürecek seferle bizi Toulouse’a uçuracak. Kabin Amiri Hakan Soyluer tüm yolcularla tek tek ilgileniyor. Güler yüzlü, örnek bir steward.
Uçağın kapısı zamanında kapanıyor. Arkasından kaptan pilotun zarif ama öldürücü anonsu geliyor: “Atatürk Havalimanı’nda lodostan kaynaklanan tek pist kullanımı nedeniyle kalkışta 25’inci sıradayız. Yerde 55 dakika bekleyeceğiz.”
A319 ağır ağır 17 sol pist başına doğru ilerliyor. Tonlarca yakıt boşa gidiyor. Çevre kirleniyor. Motorların uğultusuyla birlikte sanki kulağıma diğer uçaklardaki yolcuların haklı söylenmeleri de geliyor.
Bir piste, bir de uzayan uçak sırasına bakıyorum. Havacılığımızın büyürken, kimsenin akıl edemediği pazarlara girip devlere kafa tutarken yaşanan kaos beni kahrediyor. Kimse havadaki büyümeyi yerin yakalayamamasının hesabını sormuyor. Hesap sormayı bilmezsek, hayal kırıklıklarımız da çok olur. Tıpkı Atatürk Havalimanı’ndaki gibi.
Bir hayal kırıklığı, bir çaresizlik ve binlerce yolcunun bedduası. Dayanılır gibi değil.
Başımı kabine çeviriyorum. Allah’tan ekip çok profesyonel. Yolcunun en azından sıkıcı dakikaları daha sorunsuz atlatması için hemen ikram başlatılıyor. Kabin Amiri Hakan Soyluer ve arkadaşları Selma Kılıç, Dilek Yeşillik ve Burcu Gültekin su ve meyve suyu dağıtıyor. Küçük poşetlerin içindeki kuru üzüm var. Sinirden düşen şekeri toparlıyor.
Hava Trafik Kontrolörleri bir yandan tek piste sıkışan uçakları hızla kaldırmak için çaba sarf ediyor. Bu sayede 55 dakikalık rötar 40 dakikaya düşüyor.
Marmara Denizi’ne doğru kalkıyoruz. Yerde bekleyen uçakları, bağlantılarını kaçıran, rötarlarla canı sıkılan ve beddua eden yolcuları /images/100/0x0/55eb1a9ff018fbb8f8ab4ee3geride, başka uçaklarda bırakıyoruz...

Haberin Devamı

Filolarımızı katılan her uçak Türkiye’nin zenginliği

Haberin Devamı

Filolara katılan her uçak, Türk ekonomisine yeni bir güç getiriyor. Yarattığı hava köprüsüyle binlerce yolcuyu Türkiye’ye taşıyor. Türkiye’den götürüyor. Sadece parasal kazanç değil, Türkiye’nin imajına da mükemmel bir hizmet sunuyor. Bu yüzden filolara bir uçak katıldığında çocuklar gibi sevinirim

Airbus’ın merkezi Toulouse’da teslimat merkezinde sekiz yeni uçak müşterilerini bekliyor. Uzakdoğulu, Avustralyalı havayolu şirketlerinin arasında üç Türk uçağı var. Türk Hava Yolları’nın iki A330-300’ünün son kontrolleri yapılıyor. Diğer taraftaysa Free Bird Havayolları’nın A320’si.
Gözen Grubu’na ait şirket, charter yani tarifesiz uçan havayollarından farklı bir yöntem izliyor. Filosunu sıfır uçaklarla gençleştiriyor. Böylece ‘butik charter’ kategorisine girip yoluna emin adımlarla ilerliyor. Kendine farklı pazarlar seçiyor. Ülkeye zenginlik katıyor.
Bir tarafta Gözen’in iki patronu var: Mekin Gözen ve Mete Bozyiğit teslimatın kusursuz olması için koşuşturuyor. Mekin Gözen’in oğlu Derin de babasının izinde. Free Bird Genel Müdürü ızzet Tükenmez, Cem Bozyiğit, Selim Tükenmez, ılker Aktalay ise şirketin adeta jokerleri...
Uçağımız TC-FBO tescilli. 180 koltuklu Airbus A320’nin kabini deri kokuyor. Bugüne kadar sadece 6 saat 15 dakika uçmuş. Kokpitte iki deneyimli kaptan pilot Murat Örsal ve Canbora Cangüler kumandasında uçağımız havalanıyor. Yerden kesilir kesilmez kanat sallayıp fabrikaya veda ediyoruz.
Yaklaşık üç buçuk saat sürecek uçuşla Antalya’ya gideceğiz. Kabin memurları Ebru Özdemir, Neslihan Cinooğlu Yalvaç, Bahar Uçar ve Fatma Kaba, 19 yolcudan sorumlu.
Havada zaman hızla geçiyor. Gün batarken Antalya’ya iniyoruz. Ve bir havacılık geleneğiyle itfaiye su tagı yapıyor. Free Bird’ün yedinci uçağı TC-FBO yeni evi Antalya’ya merhaba diyor.

Haberin Devamı

SIRTLARINDA BAVUL TAŞIYARAK BAŞLADILAR

Gözen Air’in iki kurucusu Metin Gözen ve Mete Bozyiğit’in dostlukları Darülşafaka günlerinden başlamış. Sırtlarında bavul taşıyarak, tırnaklarıyla kazıyarak kurdukları şirket bugün sadece havacılıkta büyüyor. Temsil gözetimden güvenliğe, havayolundan simülatör merkezlerine kadar farklı alanlarda Gözen Grubu’nda 1500 kişi çalışıyor. Ama aile şirketinin tüm sıcaklığı, candanlığı her Gözen çalışana yansıyor.
şimdi hedef yurtdışı. Afganistan’daki havalimanlarında güvenlik hizmeti vermek için görüşmeler sürüyor. Havayolundaysa hedef büyümek değil, filoyu sıfır uçaklarla değiştirmek.
* ANTALYA’YA EĞİTİM MERKEZİ: Atatürk Havalimanı yakınındaki Serbest Bölge’de açılan ve dört simülatörüyle Boeing ile ortaklığa giden IFTC Antalya’da yeni bir merkez açıyor. SunExpress’le ortak merkezde bir Boeing 737 simülatörü bulunacak. Ayrıca kabin ekipleri için bir kabin mock-up’ı da konulacak.
* BOEING 777 SİMÜLATÖRÜ: ıstanbul’daki bir A320 simülatörü Singapur’a satıldı. Onun yerine Boeing 777 simülatörü gelecek. Emirates başta olmak üzere Ortadoğulu havayollarının pilotları eğitilecek.
* GÜVENLİK PAZARI BÜYÜYOR: Havayollarına özel güvenlik hizmeti veren grup şirketinin yeni müşterisi New York Newark’tan uçacak United. Ayrıca Alman Lufthansa Havayolları da bu hizmeti almak üzere görüşmeler yapıyor. Amaç, pasaport ve vize kontrollerinin burada yapılarak Almanya’ya giriş-çıkışların kolaylaştırılması.
* KÖPEK EĞİTİM MERKEZİ: Bomba, uyuşturucu veya tütün arayan çok özel eğitime sahip köpeklerin eğitimleri Çatalca’da kuruluş çalışmaları süren merkezde yapılacak. Bu köpeklerin fiyatları ortalama 100 bin dolar.

Haberin Devamı

PROFESYONEL EKİP KRİZİ YÖNETİYOR

İyi eğitimli kabin ekibi, işini severek, gözlerinin içi gülerek yapanlar her türlü krizi başarıyla yönetiyor. Yolcusunu memnun ediyor. şirketini kurtarıyor.
Kabin Amiri Hakan Soyluer, 34 yaşında. Marmara Üniversitesi Amerikan Dil ve Edebiyatı Bölümünü bitirmiş. Daha öğrenciyken gönlü havacılıktan geçtiği için kabin memurluğuna part-time olarak başlamış. 13 yıldır kesintisiz uçuyor. Akademik seviyeden gelen düzgün ıngilizce’siyle anonslarını yapıyor. Yolcunun bakışından ne istediğini anlıyor. Sorunları mutlu sona bağlıyor. Ekibiyle uyumlu çalışıyor.
Hakan Soyluer’in eşi Gökçe de THY’de kabin memuru. Dört buçuk aylık hamile. Erkek bebek bekliyorlar. Kurallar gereği hamile olan kabin memurları gebeliklerini bildirdikleri andan itibaren uçuştan alınıyor. Hamileliklerinin 7. ayına kadar yer görevi yapıp doğum iznine ayrılıyor.

Haberin Devamı

TOULOUSE’A HER GÜN UÇULACAK

Yıllar önce THY Fransa’nın havacılık başkenti Toulouse’a direkt uçacaklar deseler, hayal görüyorlar derdim. Avrupa’nın neredeyse yanında havalimanı olan büyük köylerine bile uçmayı kafasına takan THY bir yıl önce Toulouse hattını açtı.
Acaba dolar mı denilen hatta önce haftalık üç olan sefer sayısı kısa sürede beşe çıktı. Doluluk oranları yüzde 60 ama hızla yükseliyor. Toulouse Müdürü Orçun Buluç, Pazarlama şefi Çiğdem Gözenkan ile Satış Memuru Leyla Özkök’ün hedefi gelecek yıl seferleri her güne çıkartmak.
THY Toulouse’da bir yandan Airbus nedeniyle hem business yolcu buluyor hem de ekonomi sınıfını farklı coğrafyalara gitmeyi seven Fransız turistlerle dolduruyor. Uzakdoğu’nun yanı sıra Özbekistan’dan Kenya’ya THY adeta şehri dünyaya bağlıyor. ıyi ikram, yüksek standartlar nedeniyle tur operatörleri de THY ile çalışmaktan memnun. Bölgedeki Müslüman etnik nüfus için yapılan hac uçuşlarındaysa uçak tipi bazen geniş gövdeli A330-200’e çıkıyor.
Bu pazarı keşfeden THY’nin şimdi karşısında Air France da var. Fransız taşıyıcı, haftanın üç günü ıstanbul’dan Toulouse’a uçuyor.
Rekabet her zaman iyidir. Standartları yukarı, fiyatı aşağı çeker. Kazanan yolcu olur.

Yazarın Tüm Yazıları