İstanbul Belediyesi daha fazla nasıl tanıtım yapabilir?

GEÇEN akşam İstanbul Belediye Başkanı Kadir Topbaş’ı CNN’de izliyorum.

Ahmet Hakan’ın "Tarafsız Bölge" programında Yalçın Bayer ve Hakkı Devrim soruyor, Topbaş yanıtlıyor.

İstanbul’un sorunları masaya yatırılıyor.

Vakit darlığından bazı sorunlara hiç değinilmiyor ama o ayrı mesele.

Arazi satışı, AKM’yi yıkma planları, ulaşım gibi konularla ilgili soruları yanıtlayan Kadir Topbaş’ın söyledikleri arasında bir şey özellikle dikkatimi çekiyor.

Hakkı Devrim’in "Bakın, biz bunları bilmiyorduk" demesi üzerine Topbaş şu cevabı veriyor.

"İstanbul Büyükşehir Belediyesi olarak yaptıklarımızı galiba iyi anlatamıyoruz. Tanıtımımızı yapamıyoruz".

İşte bu sözlere ben çok şaşırıyorum.

Zira İstanbul’da yer, gök her taraf, İstanbul Büyükşehir Belediyesi’nin yaptığı işleri anlatan pankartlarla, afişlerle dolu.

Yolunuzun üstündeki üstgeçitlere şöyle bir bakın.

Neler göreceksiniz?

Aklımda kalanları sayabilirim.

"İBB şu kadar kavşak açtı."

"İBB şu kadar iskeleyi hizmete soktu."

"Dört yılda 4 bin okul açtık."

"Sağlık ocakları kadınlarımızın hizmetinde."

Sadece üstgeçitlerde değil bu tip yazılar.

Belediyeye ait araçlarda, yollarda da görebilirsiniz İBB’nin tanıtım pankartlarını, panolarını.

Örneğin, geçen yaz başında Fenerbahçe-Caddebostan yürüyüş parkurunda, "heykel" benzeri bir şey gördüğümde pek şaşırmıştım.

"Heykelin burada ne işi var" diye düşünürken, işin aslı ortaya çıktı.

Meğer benim heykel sandığım şey, üzerinde "İBB Caddebostan Plajı-Yürüme Yolu" sözlerinin yazılı olduğu dev bir panoymuş.

Her neyse, CNN’deki programın hemen ertesi sabahı, Bağdat Caddesi’ndeyim.

İstanbul Büyükşehir Belediyesi geçen yıl olduğu gibi bu yıl o caddeye lale dikmiş.

Ama kafanızı bir kaldırıyorsunuz.

Etrafta laleden fazla tanıtım afişi var.

Topbaş’ın, "tanıtımımızı iyi yapmıyoruz" sözleri aklıma geldi ve hemen deklanşöre bastım.

Fotoğrafta görebileceğiniz gibi, İBB afişlerinden geçilmiyor.

Düşünüyorum da, bundan daha fazla tanıtım nasıl yapılabilir?

Kaldı ki gezdiğim, gördüğüm dünya başkentlerinde, şehirlerinde belediyelerin kendi kendilerinin reklamını yapan pankartına, afişine ben hiç rastlamadım.

Siz rastladınız mı?

Bu arada söz Bağdat Caddesi’nden açılmışken dün telefonla arayan Kadıköy Belediye Başkanı Selami Öztürk’ün söylediklerini aktarıyorum.

İBB’ye bağlı olan Park ve Bahçeler, Kadıköy Belediyesi’nin bir yıl önce bu caddeye koyduğu bankları kaldırmış.

Gerekçe?

Gerekçe şu: İBB, Bağdat Caddesi’ne kendi banklarını koyacakmış.

Yepyeni banklar kaldırılıyor yerlerine hemen hemen aynıları konuyor.

Ama şu farkla: Kadıköy Belediyesi yerine İBB yazacak.

Ne gerek var buna?

İstanbul’un en güzel caddesi neden böylesine yersiz çekişmelere sahne oluyor?

Antakya için müjdeli haber

KÜLTÜR ve Turizm Bakanlığı’nın, turizm potansiyeli açısından eşsiz bir şehir olan Antakya’ya kayıtsız olduğu yolunda yazım üzerine önceki gün Müsteşar Profesör Mustafa İsen aradı.

Antakya turizmi için sevindirici şeyler söyledi.

Birinci iyi haber şu:

Turizm mevsimi bu yıl 15 Nisan’da Antakya’da açılıyor.

Kültür ve Turizm Bakanı Atilla Koç, bu tarihte Antakya’da olacak.

Turizm mevsiminin Antakya’da açılmasının özel bir anlamı var.

Bakanlık, Hıristiyanların ilk mağara kilisesinin olduğu bu şehirde bazı projeleri hayata geçirmeye hazırlanıyor.

Bu da ikinci iyi haber.

Antakyalıların özellikle Sen Piyer mağara kilisesinin bakımsızlığından, Mozaik Müzesi’nin yetersizliğinden yakındıklarını İsen’e aktardım.

İsen, hem Sen Piyer hem de Mozaik Müzesi’yle ilgili çalıştıklarını söyledi.

Madem turizm mevsimi, bu yıl Antakya’da açılıyor. Antakyalı turizmciler bu fırsatı kaçırmamalılar.

Şehir için geliştirdikleri projeleri Atilla Koç ve Mustafa İsen ile tartışmalılar.
Yazarın Tüm Yazıları