GORA’nın rekorunu Kurtlar mı kapacak?

Ödülleri, ilkleri, rekorları ne kadar önemsediğimizin farkında mısınız?

Son zamanlarda, en çok izlenme rekorunu Vizontele’nin elinden alan GORA’yı dilimize doladık.

Vizyona iddialı bir film gireceğinde hemen soruyoruz; "GORA’nın rekorunu geçebilecek mi acaba?"

Evet, GORA’nın rekoru bu yıl elden gitmek üzere.

Kurtlar Vadisi Irak filmi ilk iki gününde elde ettiği rakamla (730 bin 432) bile GORA’nın ilk üç gün rekorunu (716 bin 965) kırmıştı.

Kurtlar Vadisi Irak’ın hızı vizyondaki ikinci ve üçüncü haftasında biraz kesildi. Ancak yine de GORA’nın elinde bulunan 3 milyon 994 bin 872 kişilik rakamı geçecek gibi görünüyor.

Herkes GORA’yla Kurtlar Vadisi’ni karşı karşıya getirirken, bir başka film de, en başından beri yaptığı gibi, sessiz sedasız ilerlemekte.

Anlamışsınızdır, Babam ve Oğlum’dan bahsediyorum.

Filmin izleyici sayısı geçen hafta itibarıyla 3 milyondan fazlaydı. Gelecek hafta sahiplerini bulacak SİYAD (Sinema Yazarları Derneği) ödüllerinden elinin dolu dolu döneceğine inandığım Babam ve Oğlum vizyonda kalmaya devam ederse, GORA’nın rekorunu elinden alacak ikinci film olabilir.

İlk üç gün rekoruyla vedalaşan GORA, en çok izlenen film unvanını da çok yakında devredecek gibi görünüyor.

Göğüslerine bakmak yasak

Scarlett Johansson, Maç Sayısı filminin çekimleri sırasında rol arkadaşı Jonathan Rhys-Meyers’ın göğüslerine bakmasını yasaklamış.

Filmde gördüğümüz kadarıyla Meyers bu yasağı fazla ciddiye almışa benzemiyor.

Nasıl ciddiye alsın ki zaten. Hem Scarlett’a aşık adamı oynayacaksın, hem de kızın en seksi, en göze batan, en bakılası yerine gözün kaymayacak.

Sağlıklı bir erkek ve de rolüne hakkını veren bir oyuncu olarak Meyers doğrusunu yapmış.

Scarlett Johansson da iyi saçmalamış doğrusu.

Billy Zane eleştiriliyor

Billy Zane, Kurtlar Vadisi Irak’ta rol aldığı için Amerikalılar tarafından ciddi anlamda eleştiriliyor ve zor günler geçiriyor.

Onun içinde bulunduğu durumu düşününce aklıma hep Oliver Stone gelmekte. O da Geceyarısı Ekspresi filmi nedeniyle Türkiye’ye uzun yıllar gelememiş, geldiğinde ise konuyla ilgili üzüntüsünü bildiren bir mektupla çıkmıştı karşımıza.

Stone, Türkiye’ye gelmeyi istediği kadar erteleyebildi.

Zane’in anavatanı Amerika’ya gitmeme gibi bir seçeneği de yok ki.


Ne diyelim, Allah kolaylık versin. Zor işler bunlar.

Ben size onunla ilgili bir başka haber vereyim.

Bu yıl Billy Zane’i, nişanlısı Kelly Brook’la birlikte rol aldığı Three adlı filmde izleyeceğiz.

Seksi bir gerilim olarak lanse edilen Three’de bir adada mahsur kalan üç kişinin yaşam mücadelesi anlatılıyor. İkisi ölecek, biri hayatta kalacak.

Filmde Kelly Brook’un cüretkar sahnelerinin yer aldığı ve güzel yıldızın bu nedenle kendini kötü hissetmekte olduğu da gelen haberler arasında.

McCarthy kendini abartılı oynamış!

George Clooney imzalı İyi Geceler İyi Şanslar’ı izliyorum. 1950’lerde geçen film, ünlü televizyoncu Edward R. Murrow’un cadı avına çıkan senatör McCarthy’nin ipliğini pazara çıkartmasını anlatıyor.

Gazetecinin mücadelesini ve zaferini anlatıyor ya. Pek bir keyifleniyoruz izlerken.

Murrow’u, bu rolle Oscar adaylığı alan David Strathairn canlandırıyor. McCarthy için ise arşiv görüntüleri kullanılmış.

Şimdi sıkı durun. Filmde McCarthy’nin kendi görüntülerinin kullanıldığını bilmeyenler, şöyle buyurmuşlar: "McCarthy’yi canlandıran oyuncunun performansı iyi değil, çok abartılı oynuyor."

Kıssadan hisse. Sinemada ağzınla kuş tutsan eleştirilebiliyor, kendini bile canlandırsan kimseye beğendirmeyebiliyorsun!
Yazarın Tüm Yazıları