Ey vicdansız...

HABERİ OKUMAK İÇİN TIKLAYIN...

Bu sütunun yazarını yani beni, uzun yıllardır tanıyorsunuz.
Doğasever olduğumu biliyorsunuz, sanat sever olduğumu da...
Ve elbette hayvansever olduğumu da...
Konu hassas biliyorum, o yüzden böyle bir giriş yapma ihtiyacını da hissediyorum.
Çünkü şundan çekiniyorum.
Çoğu zaman başlığa ya da yazının içinden bir cümleye takılıp bir hücum oluyor.
Hayvanlarla ilgili her yazı yazdığımda mail kutum doluyor; adeta kilitleniyor.
Aynı metinler, zincir halinde forward ediliyor.
Eminim; çoğu zaman insanlar bakmadan, okumadan, sırf istendi diye mesajlar atılıyor.
Eminim benzer yaklaşımlar diğer meslektaşlarımın da başına geliyordur.
O yüzden diyorum ki...
Biraz dinleyin, ne dediğimize kulak verin, gelin ortak bir yol bulalım...

Şu fotoğrafa bakıp içi acımayan bir insan yoktur diye düşünüyorum.
Sevimli bu sokak köpeğine biri veya birileri bıçaklarla saldırmış.
İyi ki; belediyelerimizin veterinerlik bölümleri var. Hayvanlarımıza bir çare bulabiliyoruz.
Bu sevimli köpeği de Konak Belediyesi Hayvan Hastanesi’ne getirmişler ve tedavi etmişler. Büyük bir ihtimalle bir, iki hafta içinde yaraları geçecektir.
Hayvanların bakımları için gönül vermiş, hayatlarını adamış çok dostum var. Hepsini takdir ediyorum, bu sevgiyi ben de içimde hissediyorum.
Kendi adıma bu katkıyı yapmaya çalışıyorum. İş yerimizin etrafındaki sokak hayvanlarının bakımlarını üstleniyor, yiyeceklerini temin etmeye çalışıyoruz.
Ben beş yıldır Sasalı’da oturuyorum. Sitemizin önünde kaç köpeğe baktığımızı hatırlamıyorum, saymadım.
Onlarca desem; belki size bir fikir verebilir.
Ama bitmiyor; onlarcası daha bir yan sitenin önünde... Yüzlercesi hemen yanımızdaki Kuş Cenneti’nde... Geçen yıl büyükşehir belediyesi kuşlara zarar verdiği için onlarca sokak köpeğini toplayıp barınaklara götürmek zorunda kaldı. Bu da önlem olmadı. Topladıkça yenileri gelmeye başladı. Dediğim gibi sonu yok...

Yeni yasa çok tartışılıyor. Benim de eleştirdiğim bazı ayrıntılar var. Ama bir de gerçekler var. Yani hayvanseverlerle yasa koyucuların bir yerde uzlaşması gerekir, başka çaresi yok. Çünkü hepimizi üzen olaylar da yaşanıyor. Hatırlayın; Narlıdere’de köpekten korktuğu için yıla çıkan Rabia Dumlu bir arabının altında kalmıştı. Bu sembol olaylardan biriydi. Geçen yıl buna benzer çok haber verdik.
Çok yakından tanıdığım, aynı sitede oturduğumuz bir dostumuz da köpeğe çarpmamak için direksiyon hakimiyetini kaybedip ağaca çarptı. Ne yazık ki; tüm müdahalelere rağmen bu kardeşimizi de kurtaramadık.
Diyorum ya... Zor bir konu... Vicdanım bu minik, sevimli dostlarımıza zarar gelmesine izin vermiyor. Keşke diyorum; hepsi sahiplendirilse ve mutlu olsalar... Biz insanlara da can yoldaşı...
Ama sayı öyle fazla ki, öyle başı boşlar ki...
Hayvanseverlerin desteğiyle yerel yönetimlerin katkısıyla, merkezi hükümetin de bütçe yaratmasıyla bu sorun, ortak bir zeminde çözülebilir.

Gelelim; Konak Belediyesi Hayvan Hastanesi’nde tedavi gören bu sevimli sokak köpeğimize...

Ey vicdansız...
Sen misin hayvan, yoksa bu fotoğraftaki sevimli köpek mi...