Ertuğrul Özkök: Smokinsiz gazeteci nüfusu da artıyor

Ertuğrul ÖZKÖK
Haberin Devamı

DÜNÜN en ilginç haberlerinden biri, Genelkurmay Başkanlığı'ndan gazeteci Cengiz Çandar'a gelen davetti.
Genelkurmay Genel Sekreteri Tümgeneral Aslan Güner, önümüzdeki salı akşamı gazetecilere bir davet veriyor.

ÇANDAR KATILIYOR

Bu gece için davetiye gönderilen insanlar arasında Cengiz Çandar da varmış.
Andıç olayının patladığı ve Çandar'ın askere karşı sert yazısının yayınlandığı günlerde bu davet tabii ki insana ilginç geliyor.
Ankara büromuzdan Metehan Demir araştırdı.
Davetiye listeleri bir ay önce hazırlanmış ve iki hafta önce gönderilmiş.
Dolayısıyla Andıç olayının patlamasından önce iletilmiş, yani ``özür'' anlamına gelecek bir davet söz konusu değil.
Son olaydan dolayı askerlerin görüşünde bir değişiklik olup olmadığını tabii ki bilmiyorum.
Ama Çandar davete katılacağını bildirmiş.
Arkadaşımız Metehan Demir'e de, ``Ben davete katılacağım'' demiş.
Genelkurmay Genel Sekreteri Tümgeneral Aslan Güner'in davetiyesinde şu ifade kullanılmış:
``Gazi Orduevi'nde 14 Kasım 2000, Salı günü 20.00'de vereceği Geleneksel Basın Kokteyli'ne teşrifleri...''
Davetin sahibi Tümgeneral Güner, Turgut Özal'ın yaveri olarak Çankaya'da görev yapmıştı.

İKİ YIL ARA

Üzerinde ``Geleneksel'' yazıyor ama, genel sekreterlik bu kokteyllere iki yıl ara vermişti.
28 Şubat sürecinde o koltukta Tümgeneral Erol Özkasnak oturuyordu.
O dönemde genel sekreterlik çok aktifti.
Basın kokteyline davet edilecek kişiler çok sıkı bir elekten geçiriliyordu.
Orgeneral Kıvrıkoğlu, Genelkurmay Başkanlığı'na geldikten sonra kararg^ah, bir önceki döneme göre çok belirgin bir sessizliğe gömüldü.
Neredeyse iki yıl boyunca basınla hiç temas olmadı.
Hiçbir komutan, ``üst düzey yetkili'' sıfatıyla demeç vermedi.
İki yıl boyunca askeri kanattan sadece iki defa ses geldi.
Bunların her ikisi de Genelkurmay Başkanı'ndan geldi.
Birinde basın toplantısı yaptı. Ötekinde de Ankara Temsilcimiz Sedat Ergin'e bir demeç verdi.
Bu dönemde Genelkurmay Genel Sekreterliği'ne getirilen Tümgeneral Atilla Işık, geleneksel basın kokteyllerini düzenlemedi.
Bu yıl bu uygulamaya yeniden başlandı.
Davetiye listesini soruşturdum.
Oldukça kalabalık bir liste varmış.

SİVİL ELBİSE

Gazetelerin yönetici ve yazar kadroları birkaç istisnayla davet edilmiş.
Mesela araştırdım, Mehmet ali Birand ve Mehmet Altan davet edilmemiş.
Davetiyede ``sivil elbise'' deniyor.
30 Ağustos davetine 60 gazeteci çağrılmıştı.
Bu şimdiye kadar görülen en geniş davetli listesiydi.
Geleneksel basın kokteyli için de öncekilere göre çok daha geniş bir liste yapılmış.
Her ne kadar akredite edilmemiş gazeteler listesinde fazla bir değişiklik yoksa da, öteki gazeteler içindeki akredite listesinin oldukça genişlediği anlaşılıyor.
Cengiz Çandar'ın davet edilmesi de bunu gösteriyor.
Askerler bir süredir, eski akreditasyon listelerini genişletiyorlar.
Son gezilerde yaptıkları davetler de bunu gösteriyor.
Ayrıca şimdiye kadar kendilerine muhalif gazetecilerle kurdukları ilişkilerden de memnunlar.
Andıç olayı tabii ki bu açılım sürecini psikolojik açıdan olumsuz etkiledi.
Ama bu davetler yeni komuta kademesinin niyetini göstermesi bakımından ilginçtir.
Avrupa Birliği Katılım Ortaklığı Belgesi'nin açıklanmasıyla Türkiye yeni bir döneme girdi.
Demokratikleşme konusundaki ev ödevimiz belli.

KANLI MI KANSIZ MI

28 Şubat öncesinde ``Kanlı mı olacak, kansız mı'' diye tirad çeken siyasiler bile bugün artık Avrupa'yla bütünleşmenin ve demokratikleşmenin en hızlı savunucusu oldular.
Bu süreç içinde herkesin kendi tutumunu gözden geçirmesinde fayda var.

Yazarın Tüm Yazıları