Ertuğrul Özkök: Afrikalılar vahşi, araplar hırsızdır

Ertuğrul ÖZKÖK

Paris'te beni çok etkileyen bir olayla karşılaştım. Fransa'nın en büyük kulüplerinden biri olan Paris St. Germain bir klip hazırlatmış.

Bu klip, kulübün sahasına konan dev ekranlardan seyrettiriliyor.

Ayrıca televizyon kanallarında da gösteriliyor.

EKRAN KARARINCA

Klip, simsiyah bir ekran üzerinde yazılı şu cümleyle başlıyor:

‘‘Bütün Afrikalılar vahşidir.’’

Hemen arkasından kulübün bir maçından sahneler gösteriliyor.

Afrikalı bir siyah futbolcu, yere düşen bir beyaz futbolcuya yardım ediyor.

Arkasından ekran yine kararıyor ve üzerine şu cümle geliyor:

‘‘Bütün Araplar hırsızdır.’’

Yine bir futbol maçı ve bir Arap futbolcu çok güzel hareketlerle topu rakibinden alarak ilerliyor.

Yani futbol deyimi ile ‘‘topu çalıyor’’.

Ekran üçüncü defa karardığında üzerine şu cümle bindiriliyor:

‘‘Bütün Ruslar ayyaştır.’’

Arkasından bir Rus futbolcuyu görüyoruz.

Maça ara verildiğinde, bir pet şişeden kana kana su içiyor.

Ve dördüncü defa kararan ekrana şu cümle geliyor:

‘‘Bütün Portekizliler hizmetçidir.’’

Arkasından yine futbol ve çok güzel hareketler yapan Portekizli ünlü bir futbolcu.

MAALESEF

Bu görüntülerden sonra ekran kararıyor ve bir süre kararmış olarak kalıyor.

Bu sessizlikten sonra şu trajik cümle ekrana geliyor:

‘‘Maalesef aramızdan bazıları bu söylenenlere inanıyor.’’

Yine bir sessizlik ve kararmış ekran.

Ve şöyle bir cümle geliyor:

‘‘Ama Paris St. Germain'de herkese yer var.’’

Bu son cümleden sonra ekran yine kararıyor ve müthiş bir final cümlesi geliyor:

‘‘Sadece ırkçılara yer yok...’’

Fransa'da giderek yükselen ırkçılığa karşı hazırlanmış müthiş bir klip.

Irkçı önyargılara karşı müthiş bir manifesto klibi.

İnanılmaz derecede etkileyici.

İnanılmaz derece zekice hazırlanmış.

Geçen hafta gittiğim Leeds maçında karşılaştığım havadan sonra bana çok iyi geldi.

Futbolun, böylesine güzel bir toplumsal sorumluluk misyonu yüklenmesi beni çok etkiledi.

O klibi seyrederken bir an geçen hafta Leeds maçına döndüm.

Dönüşte Nurcan Akad beni çok düşündüren bir şey söyledi.

‘‘Hayatımda ilk defa azınlık duygusu nedir, onu hissettim’’ dedi.

Aynı şeyi ben de hissettim.

AZINLIK DUYGUSU

Düşman bir çoğunluğun içinde, azınlık olarak yaşamak nasıl bir duygudur, nasıl bir şiddettir, bunu iliklerime kadar hissettim.

40 bin kişi orta parmağını kaldırıp büyük bir nefret ve tehditle size uzattığında bunu hissetmemek mümkün mü?

Ama Allah'tan ki futbol sadece Leeds'te yaşadığımız o nefretten ibaret değil.

Batı'yı Batı yapan değerler, futbolu da sadece holiganlara bırakmıyor.

MÜTHİŞ DEĞNEKÇİLER

PARİS'te Champs Elysees Caddesi üzerinde müthiş bir uygulama başlamış.

Ben ilk defa karşılaştım. Bir park yeri şirketi kurulmuş. Şirketin kavuniçi üniformalı elemanları var. Champs Elysees civarında araba park yeri bulmak neredeyse imkánsızdır.

Ama siz caddenin ortasında bu kavuniçi üniformalı adamların önünde durup, arabanızdan iniyorsunuz. Onlar arabanızı alıp, en yakındaki park yerine götürüyorlar.

İşiniz bittiğinde aynı yere gelip arabanızı istiyorsunuz ve getiriyorlar.

Evvelden sadece restoran ve gece kulüplerinin önünde böyle uygulamalar vardı. Şimdi bunu caddelere yaymışlar. Caddenin kenarında bir de kiosk var. Üzerinde park yeri şirketi ile ilgili bütün bilgiler, telefon numaraları var.

İşte size müthiş bir yeni iş sahası...