Eniştemin tacizlerinden bıktım

Sevgili ablacığım, ben 22 yaşında, bir genç kızım. Ablama da çok yakın oturuyoruz.

Benim sorunum eniştem, yani ablamın kocası... Onlar yaklaşık 8 yıldır evli. Üç çocukları var. Hepsi de birbirinden güzel ve beni çok seviyorlar. Ben de onları çok seviyorum ve görmeden edemiyorum. Ablama da çok düşkünüm. Onun yuvasını yıkmak aklımdan bile geçmez. Ama bundan bir yıl kadar önce, eniştem birdenbire ne olduysa oldu, bana sürekli sözle, elle tacizde bulunmaya başladı. Onu kibar bir şekilde uyardım. Böyle devam ederse, ablama ve babama durumu açıklayacağımı söyledim. Ama o hiç aldırmayıp, bu tutumunu sürdürdü. Yaklaşık iki ay kadar önce bize geldi. Kapıyı açar açmaz, daha bir şey söylemeye bile fırsat bırakmadan ağzımı kapatıp bana tecavüze yeltendi. O kadar çok bağırdım ki, alt kat komşularımız kapıya gelince kapıyı açmak zorunda kaldı ve çekip gitti. Üstelik eniştem yakın akrabamız olur. Bir şey söylemeye kalksam, bütün aile birbirine girer. Babam duysa eniştemi öldürür. Herkese de rezil oluruz. Bu yüzden sustum ama içim içimi yiyor, çıldırmak üzereyim. Bana ne olur bir akıl ver, ne yapayım söyle. Artık çok korkuyorum; onlara da gitmek istemiyorum.

RUMUZ: KURBAN

Kızım, son zamanlarda buna benzer pek çok mektup alıyorum. Ve gerçekten ne düşüneceğimi bilemiyorum. Bu insanlara ne oldu anlayamıyorum. Artık aile bağları bu denli mi bozuldu? İnsanlarda namus düşüncesi bu kadar mı ayaklar altına alındı! Senin ne kadar zor durumda olduğunu da görüyorum. Bu söylediklerinde çok büyük gerçek payı var hatta ben de şunu ekleyeyim; ablan belki de o alçak adamdan çok seni bile suçlayabilir. Sana, enişteni ayarttığını söyleyebilirler. Bilirsin, insanlar "Dişi kedi kuyruk sallamazsa...." diye bir söz tutturmuşlardır ki bence gerçekten çok utanç verici ve kadını aşağılayıcı bir sözdür bu. Bu nedenle ses çıkarmamanı çok iyi anlayabiliyorum. Ancak bundan böyle yapacağın, ablanın evine gitmemek. Birtakım bahaneler bulur, ablana çocukları sana bırakmasını söylersin. Ablan ve çocuklar size gelsinler. Ya da eniştenin evde olmadığından emin olduğun zamanlarda onlara gidersin. Ayrıca evde yalnız olduğun zamanlarda asla kapıyı eniştene açma. Enişten isterse kapıyı kırmakla tehdit etsin açma. Sen de onu polis çağırmakla tehdit edebilirsin. Mümkünse onunla hiçbir şekilde karşılaşmamalısın. Annene ve babana eniştenden hoşlanmadığını söyleyebilirsin. Bu olayı unutamazsın tabii ama hayatını karartmasına da izin verme. Çalışmıyorsan, çalışmalısın, kendine bir çevre edinmelisin. Madem çocukları bu kadar seviyorsun, bir kreşte çalışabilirsin. Belki kısa zamanda evlenir böylece tüm bu acıları bir kenara atabilirsin.

Eşimin doğum gününü köşenden kutlamak istedim

Sevgili ablacığım senden çok büyük bir ricam var. Lütfen bu yazımı 9 Nisan’da köşende yayınlayabilirsen beni çok mutlu etmiş olacaksın. O gün eşimin doğum günü ve en güzel sürprizin bu olacağını düşündüm. Çünkü ben dünyanın en güzel kalpli insanı ile 5 yıldır evliyim. Senin aracılığın ile köşenden Gökhan’ıma şu mesajı iletmek istiyorum: "Canım benim; doğum günün kutlu olsun, iyi ki varsın ve de iyi ki ben seni bulmuşum, hayatımda 9 senedir varsın ve ben 9 senedir sanki bir masal aleminde yaşar gibiyim. Seninle acı tatlı birçok şey yaşadık ve hayatımızı 13.09.2003 tarihinde ölüm bizi ayırana kadar birleştirdik. Allah’a hep dua ediyorum bana yüreği böylesine güzel ve aşkla dolu olan seni verdiği için. Seni çok seviyorum."

RUMUZ: GÖKHAN’IMA

Canım kızım, 5 yıllık bir evlilikten sonra hálá eşini bu kadar sevebilmen, onun için de hálá aynı şeyleri düşünebilmen o kadar güzel ki, umarım bu şansın her zaman devam eder. Eşinin doğum gününü ben de kutlamak istiyorum ama asıl onu seni böylesine mutlu edebildiği için kutluyorum. Bu zamanda böyle bir erkek, böyle mutlu bir çift bulmak o kadar zor ki...

Sevdiğimi yok sayıp bana sürekli birilerini buluyorlar

Sevgili Güzin Abla. Ben 21 yaşında ve yüksekokul mezunu bir genç kızım. Bir erkek arkadaşım var şu an askerde. Onunla internet ortamında tanıştık; ilişkimiz başlayalı 3 yıl oldu. Ben onun ilk kız arkadaşıyım; bana öyle söyledi. Aramızdaki tek sorun uzak olmamız. İkimiz de ayrı şehirlerde yaşıyoruz. 800 km mesafe var aramızda. İlişkimizi ailelerimiz biliyor. Onun yaşadığı yere gittim ailesini, arkadaşlarını ve çevresini tanıdım. İlk başta ona hiç inanmamıştım. Nasıl olsa bir gün biter diye düşündüm ve kendimi uzak tuttum. Ama bugün yarın derken baktım ki tartışıp ayrılsak da yine öfkemiz geçince konuşup barışıyoruz.

Ciddi olduğumuzu anladık, ikimiz de evlenmeyi düşünüyoruz fakat bu sefer de ailem "Bir gün bitecek nasılsa" diyor. Yani benim onu bırakacağımı düşünüyorlar. Hatta onu yok sayıp bana sürekli birilerini buluyorlar evlenmek için... Onlara da hak veriyorum benden uzak olmak istemiyorlar. Ama sevdiğimden de ayrılmak istemiyorum. Onun hayatımdaki doğru kişi olduğunu düşünüyorum. Aynı zamanda iyi bir eş olabilir. En önemlisi de bu değil mi zaten. Ailemi bırakmak istemiyorum. Annemin babamdan başka kimsesi yok biz onun yaşama kaynağıyız. Çünkü annem kendi annesini küçük yaşta kaybetmiş, babası da yok. Bir kız kardeşim daha var ama o şimdiden bizi bıraktı gibi, üniversitede yurtdışında okuyor ve buraya dönmez bir daha herhalde. Sence en doğrusu nedir; kafam çok karışık ne yapacağımı bilmiyorum.

RUMUZ: CANCAN

Sevgili kızım, annen baban da haklılar bir yerde ama sonuçta bu senin hayatın... Elbette onlar senin yakın bir yere gelin gitmeni isterler ama bak kız kardeşin kendi yaşamını kurmuş bile... Sen ise onlar için kendini feda etmeye hazırsın.

Beni düşündüren ailenin bu baskısı değil de bu adamı evlenecek kadar iyi tanıyıp, tanımaman. Sonuçta onu internet ortamında tanımışsın, çok iyi tanıdığın söylenemez. 3 yıldır görüşüyor olmanız karşılıklı konuşma gibi olmaz. Ailesini tanımışsın, onunla da yüz yüze görüşmüşsün ama bilmem ne kadar tanıyabilmişsin onu? Ben bundan endişe ederim. Kendini hemen kaptırıvermiş ve evliliği bile düşünür olmuşsun. Bence o ailenle tanışmalı, askerliği bittikten sonra, sözlenip bir süre çıkmalısınız. Onun hakkında gerek sen gerekse ailen olumlu bir izlenim edinirse, o zaman evliliği düşünmelisiniz.
Yazarın Tüm Yazıları