En iyi parti Alaçatı sokaklarındaydı

Gelsinler Alaçatı’ya baksınlar.
Bu tatil beldesini yönetenler ısrarla ve taviz vermeden dokunun korunmasını sağladılar.
Bunun için mücadele ettiler.
Ve Alaçatı gerçeği, her geçen gün daha fazla konuşulmaya başlandı.
Yılbaşını Alaçatı’nın sokaklarında geçirdik bir grup arkadaşımla...
Paris’te de Roma’da da Atina’da da yeni yıla sokaklarda girmiştim.
Ama inanın bu kadar keyif almamıştım.
Ne kadar renkliydi, ne kadar coşkuluydu Alaçatı sokakları...
50 binden fazla kişi dışarıdaydı.
Değil yürümek; ayakta bile durmak zordu.
İzmirli, İstanbullu, Ankaralı; Türkiye’nin farklı yerlerinden gelenlerin buluşma noktası oldu.
Restoranlar, kafeler dolu, evler ışıl ışıldı.
Birkaç küçük taşkınlık dışında hiçbir olay olmadan; insanlar sokaklarda dans ederek 2011’e girdiler.
Hafta sonu da aynı kalabalık vardı.
Demek ki, istenince oluyormuş.
Eskiyi koruyarak; yenileri de eskiye uydurarak bambaşka bir yer yaratılabiliyormuş.
İtalyan, İspanyol kasabalarının sırrı da bu değil mi?
Doğa kadar mimari de güzel; restoranları da yaşayan mekanları da...
Alaçatı’da bu sağlandı.
Ve iyi sonuçları alınmaya başlandı.
İddia ediyorum.
Türkiye’nin en iyi sokak partisi yılbaşında Alaçatı’daydı.
Yazın en ilgi çeken yerlerinden biri olan Alaçatı’da artık hatırı sayılır bir kış nüfusu da var.
Şimdi sıra bunu Çeşme’nin geneline yaymaya geldi.
Çeşme yaz-kış yaşanacak en uygun yerlerden biri...
Tabii eğitim, sağlık gibi bazı temel problemlerini aşabilirse...

EXPO için İzmir’den daha iyi bir aday olmaz

ŞU EXPO meselesinde İzmirliler, bana göre fazla bir kaygı içinde...
Ankara Büyükşehir Belediye Başkanı Melih Gökçek, 2020 EXPO’ya talip olabilir.
Ama herkes bilmeli ki...
Bu bir devlet projesi...
Devletler de her isteyene bu projeyi veremez, her aklında geçeni aday gösteremez.
Çünkü, bunun için uluslararası standartlar ve şartlar var.
Örneğin; İzmir’in adaylığı da tesadüfi bir adaylık değildi.
EXPO’nun altyapısı İzmir’de mevcuttu.
Fuar geleneği olan bir kentti, daha önce UNIVERSIADE, Akdeniz Olimpiyatları gibi büyük organizasyonlar yapmıştı.
Kentin iklimi, insan kaynağı, coğrafi konumu, yarışçı özellikleri İzmir’i öne çıkarmıştı.
EXPO Genel Sekreterliği de Türkiye’de bu projeye en uygun kent olarak İzmir’i işaret etmişti.
O yüzden 2020’de İzmir’den başkası aday gösterilemez.
Kaldı ki...
Seçim kaybedilmiş olsa da EXPO’ya üye olan ülkelerin temsilcileri birkaç defa İzmir’e geldiler ve kentle ilgili fazlasıyla bilgi sahibi oldular.
Milano’nun 21 oyla seçimi almış olmasında Afrika ülkelerinin büyük payı vardı.
Avrupa’nın temsilcileri 2020’de İzmir’i destekleyeceklerini şimdiden söylediler.
Bir önemli detay var ki...
O da bugüne kadar ilk yarışta seçimi kazanan bir kent ve ülkenin olmadığı...
Yani, geçmişte EXPO’yu yapanlar hep ikinci, üçüncü adaylıklarında yarışı kazandılar. Türkiye’nin İzmir’e bu kadar yatırım yapmasından sonra farklı bir tercih kullanacağını hiç zannetmiyorum.
Bence içimiz rahat olsun...
Hangi hükümet olursa olsun, EXPO için İzmir’den daha iyi bir aday bulamayacaktır.

Ilıca’dan yeni bir yatırım

Kabul...
Çeşme’nin sezonu kısa, işletmeler için iki ay gibi bir çalışma takvimi bulunuyor.
Ama buna rağmen işletmeler Çeşme’nin geleceğine yatırım yapmaya devam ediyor.
Örneğin...
Ilıca Otel, önümüzdeki yaza bir aquapark yapmaya hazırlanıyor.
Mevcutlarından farklı, Çeşme’deki aktiviteyi arttıracak bir aquapark...
Ilıca Otel’in Genel Müdürü Yakup Demir, “Eninde sonunda Çeşme’de yaşayan nüfus artacak. Kışın da aktiviteleri olan, insanların sosyal hayatlarını zenginleştirecek projeler geliştirmeliyiz. İşletmeler olarak bize düşeni yapacağız” diyor.
Haklı...
Marina, Çeşme’ye bir hareketlilik getirdi.
Hafta sonları bu mekanlar artık daha hareketli.
Şifne’ye yapılacak ikinci marina da büyük katkı sağlayacaktır.
Ama önemli olan Turizm Bakanlığı’ndan beklenen yeni imar planı...
Bu plan çıktıktan sonra yeni yatırımlar da gelecektir.