Doğan Hızlan: Kırtasiye abesle iştigal midir

Doğan HIZLAN
Haberin Devamı

CNR'da açılan Kırtasiye Ofis 2000 Fuarı'nın kapısından içeri girerken, aklıma bu soru takıldı.

Daha doğrusu başkalarının benim için böyle düşündüklerini var sayıyordum.

Hemen, hayır cevabını verdim. Kendimi, rengárenk kalemlerin, kağıtların dünyasına bıraktım.

Hobimin cennetine adım attım.

Acaba kaç kişi ihtiyacı dışında kırtasiyeciye uğrar? Kaç kişi, bakalım kalem dünyasında ne yenilikler varın cevabını aramak için bu dükkanlara girer?

Yeni bir kalem görünce heyecanlanır mısınız? İçinizdeki tatlı bir dürtü ona sahip olmak için sizde ürpertiler yaratır mı?

Hiç olmazsa küçük bir kurşun kalem, bir silgi alır mısınız, yoksa bakıp çıkar mısınız?

Keşke böyle bir test düzenleseydim de kırtasiyeye karşı ilginizi ölçseydim.

Bir çok kişi acil ihtiyacı olmadan buralara uğramaz, önünden geçip gider. İnanır mısınız, içimden bu insanlara kızarım. Yahu derim, ne kadar önemli bir dükkanın önünden geçtiklerini farketmiyor mu bunlar?

Eminim böyle insanların cebinde kalem de yoktur. Üstelik eşine dostuna da bir savunmaymış gibi, sık sık kaybettiğim için yanımda kalem taşımıyorum diyerek yalandan bir savunma da yaparlar.

Olur mu? Kaybedersen bir daha al. Biz hiç mi kalem kaybetmedik?

Aurora'nın çıkardığı VIP modeli dolma kalemini aldığım gün çaldırdım.

Ne mi yaptım?

Paşa paşa gidip bir tane daha aldım.

Ne var ki, o bana bir ders oldu, şimdi mücevher meraklısı hanımlar gibi bazan imitasyonlarını kullanıyorum.

Gene aynı markanın daha ucuz modellerini.

Çünkü öyle kalemler var ki, çalınınca yenisini bulamam.

O zaman da ayağımda demir çarık, elimde asa bütün dünyayı dolaş dur.

Oysa ben sık sık kırtasiye dükkánlarına uğrar, ihtiyacım olmayan bir çok malzemeyi satın alır eve dönerim.

İhtiyaçlarımı tamamlamam ki ertesi gün yeniden gidebileyim.

* * *

DOLMA KALEMLERE eski itibar yok demeyin.

Biliyorum çoğunuz üşeniyor. Mürekkepmiş, kartuşmuş falan filan.

Yaz at.

Zaman zaman kimileri de karşıma çıkıp, ben de merkalıyım der ve değerli olmayan bir kalem çıkarır cebinden.

Hevesini kırmayayım diye geçiştiririm. Babadan kalma bir dolma kalemle bu iş yürür mü? Hobiler takip ister, yenilenmek ister. Aşk gibidir, çocuk büyütmek gibidir.

* * *

KİMİ kırtasiye sevgisizleri de bilgisayarın icadını bahane edip, kalemin gözden ve elden düştüğü yalanını yayarlar.

Onlar ceplerinde kalem taşımayan, evlerine telefon ettiğinizde, ona buna seslenip bir kalem versene diye feryad edenlerdir.

Şimdi elbette, parmağı kalem tutmaktan nasırlaşmış insanlara rastlamıyorsunuz.

Çünkü parmağın tututğu yere yumuşak bir madde koyuyorlar.

Kırtasiye fuarında bu tür kalemler var. Görüyorsunuz ki sağlığınızla da ilgileniyorum.

Kurşun kalemi de ele uygun yapmışlar.

Üçgen biçimindeki kalemin parmak değen yerine kauçuk noktacıklar koymuşlar.

Hele yakın zamanda bir mürekkep gelecekmiş ki, yazarken kuruyuverecekmiş. Ben de kurutma kağıdı taşımaktan kurtulurum artık.

* * * §

2000 yılana girdiniz ve yeni binyıl çığlıkları attınız.

Peki... Milenyumu simgeleyen kaleminiz var mı?

Benim var da...

Yazarın Tüm Yazıları