CHP kadınlarla sahada

SANKİ sihirli bir değnek dokunmuş ve Türkiye’nin “kadın sorunu” birden herkesin aklına gelivermiş.

Haberin Devamı

Önceki gün, CHP kadın örgütlerinden sorumlu ve Genel Başkan Yardımcısı Gülsün Bilgehan’ın daveti ve Parti Meclisinin yeni üyeleri KAGİDER eski Başkanı Gülseren Onanç, akademisyen Profesör Binnaz Toprak ve Türkiye Kadınlar Birliği Başkanı Avukat Sema Kendirci’nin katılımıylaCHP’nin kadın politikalarıyla ilgili toplantıdaydık.


Önümüzdeki hafta Kadın ve Aileden sorumlu Devlet Bakanı Sema Aliye Kavaf’ın kadın yazarlara yönelik bir daveti var.


Yine önümüzdeki hafta TÜSİAD “Çalışma Hayatında Kadın” konferansını düzenliyor.


Bildiğim kadarıyla TBMM Kadın-Erkek Fırsat Eşitliği Komisyonu da mart ayında kadın-erkek eşikliğiyle ilgili uluslar arası bir konferansa hazırlanıyor.


Bakalım “sihirli değnek” işe yarayacak mı?


Seçimlerde, meclisteki yüz kızartıcı kadın milletvekili oranı yüzde 9’dan yukarılara doğru tırmanacak mı?

Haberin Devamı


Her neyse CHP’nin toplantısına dönersek, karşımda kadın sorunlarına vakıf ve çözümleri iyi bilen isimleri görmek müthiş rahatlatıcı.


CHP’
nin kadın politikalarıyla bir adım öne geçmesine teoride hiçbir engel yok.

 

AYIP-GÜNAH-NAMUS ÜÇGENİ

 

Onanç, yüzde 24’lük bir oranla dünyanın en gerisinde olduğumuz düşük kadın istihdamının ülkemize nelere mal olduğunu en iyi bilenlerden biri.

Kadın istihdamı yüzde 29’a çektiğimiz takdirde yoksulluk oranının neredeyse yarı yarıya düşmesi mümkün.


Gülseren Onanç “ Başbakan sigara kampanyasına verdiği güçlü desteği kadının iş gücüne katılımı konusunda verseydi inanılmaz yol alırdık”
derken haklı.


“Endişeli Modernlerin”
in sesi Profesör Binnaz Toprak, alanda yaptığı çalışmalarla hem varoşlarda, hem taşrada kadınların çilesini iyi biliyor.


“Ayıp-Günah-Namus
” üçgenine hapsolmuş hayatlara, çaresizliklere, önyargılara tanık yakından tanık olmuş biri olarak “bunlarla mücadele etmek zorundayız” diyor.


Kadın örgütlerinin bir yıl boyunca konuyla ilgili çalışmalar yapmalarını, konferanslar düzenlemelerini öneriyor.


“2011 yılı Kadın Yılı ilan edilsin. Bunu CHP yönetimine önereceğiz”
diyor.

Haberin Devamı

 

DAHA SOMUT ÖNERİLER

 

Avukat Sema Kendirci, kadını koruyan yasaların çıkmasına önemli katkı yapan bir isim.

Eski yasaları, AB talep ettiği halde mecliste bekleyenleri ve kadınların haklarını gasp eden yenilerini biliyor.


Örneğin, genç kızların 18 yaşına gelince “sosyal güvenceden” yoksun kılan yeni yasanın genç kızları erken yaşta evlenmeye zorladığını söylüyor.


Ancak CHP’nin kadın konusunda böylesine donanımlı isimleri yanına çekmiş olması yeterli mi?


Kadın politikalarının ne olduğunu daha geniş topluma duyurmadığı ve ortaya “Kadın Yılı” benzeri net hedefler koymadığı sürece korkarım yeterli olmayacak.

 

Slogan Lula’dan ama olsun

 

ÖNCEKİ günkü toplantıda masalarda CHP’nin iki broşürü var.

Haberin Devamı


Engelsiz Yaşam Hakkı” ve “Hedef: Sıfır Yoksulluk”.


Bu “Sıfır Yoksulluk” sloganı geçtiğimiz günlerde devlet başkanlığı koltuğunu Dilma Rousseff’e devreden Lula’dan “aşırma” ama olsun.


Yeter ki CHP yoksulluk meselesine el atsın.


TÜİK “2009 Yoksulluk Çalışması Sonuçları”
 dün yayınlandı.


Türkiye’de yoksullar 13 milyona dayanmış.


Yoksul sayısı bir yıl öncekine oranla yüzde 18.08’e yükselmiş.


Bu oran 2008 yılında yüzde 17.11 düzeyindeymiş.


CHP
Genel Başkan Yardımcısı Gülsün Bilgehan’ın “yoksulluk envanteri çıkartacağız” sözleri bu nedenle önemli.


Yoksulluk deyince daha çok kadın yoksulluğundan söz edildiğinin de anlamamız gerek.


Kadının ortalama geliri erkeklere oranla dörtte bir daha düşük.

Haberin Devamı


CHP
’nin pembe renkli “Sıfır Yoksulluk” broşüründen şunu anlıyoruz:


Uluslar arası Çalışma Örgütü’
nün 102 sayılı Sosyal Güvenliğin Asgari Normları sözleşmesini imzalayan ülkeler arasında olan Türkiye sözleşmedeki “Aile Sigortasını” uygulamıyor.


CHP
’nin sahiplendiği “Aile Sigortası”nda her ay belirli bir para evin kadınına verilecek.


Böylece hem ailenin yoksulluğu azaltılacak, hem kadının evde daha güçlü hale gelmesi sağlanacak.

 

İngiliz İşçi Partisi’nden destek

 

CHP’nin önceki günkü toplantısından İngiltere’den de bir misafir vardı.

30 yıldan beri İşçi Partisi’nde aktif siyaset yapan Kıbrıs kökenli Ayfer Orhan.


CHP
’nin çalışmalarını gözlemci olarak izlemek üzere birkaç günden beri Ankara’da olan Ayfer Orhan bizlerle bir toplantı olunca soluğu İstanbul’da almış.

Haberin Devamı

Orhan, İngiltere’deki ilk Türk milletvekili adayı.


Geçtiğimiz seçimlerde Londra’nın kuzeybatısındaki Hemel Hempstead bölgesinden milletvekili adayı olan Orhan, Londra’nın eski Belediye Başkanı, “kızıl” lakaplı  Ken Livingston döneminde toplu ulaşama çözüm üretmiş bir isim olarak da biliniyor.

Orhan’ın CHP’li kadın politikacılara ilgisi her açıdan dikkat çekici


Bir kere İngiliz İşçi Partisi’nin CHP’nin çalışmalarını yakından izlediğini gösteriyor.


İkincisi, CHP’ye 600 yüzyıllık bir demokrasinin deneyimlerinden yararlanma fırsatı veriyor.


Örneğin, CHP kadınların milletvekilliğine aday olmaları için adaylık ücretinin düşürülmesini tartışıyor.


İşçi Partisi’
nin uygulaması ise fersah fersah ileride.


Ayfer Orhan
’un söylediğine göre, İşçi Partisi kadın milletvekilliğine soyunduğu an hayatını kolaylaştırmak için her şeyi yapıyor.


Çocuklarının bakıcı parasını bile üstleniyor.


Dışarıdan biri olarak Ayfer Orhan’ın sancılı demokrasimizle ilgili şöyle bir tespiti var:


“İngiltere 600 yüzyıllık demokrasi. Türkiye çok daha genç bir demokrasi. Hızlı adımlarla koşarken alt yapısının önemli ayrıntılarını atladı. Oysa ayrıntılar demokrasinin çimentosudur”.


Ne kadar doğru. 

Yazarın Tüm Yazıları