Artık vakumla inceliyoruz

Artık incelmenin mevsimi kalmadı; bunun için kimse yazı beklemiyor.

Mükemmel vücutlara ulaşmak için birbiri ardına geliştirilen yöntemler de kadınları bu konuda cesaretlendiriyor. Son dönemin dikkat çeken uygulamalarından biri de vakum masajı... Tüm cilt altı dokularını yeniden şekillendiren bu masaj tekniği, ödemi atarak incelmeyi hızlandırıyor.

Dünyada son birkaç yıldır yoğun şekilde uygulanan vakum yönteminin kullanıldığı alanlar oldukça fazla... Ama vakum masajı bunların yanı sıra vücut kontürünü düzeltme, inceltme ve sıkılaştırma etkisi sayesinde sarkık deriye elastikiyet kazandırıyor, kan dolaşımını düzenliyor ve bunları yaparken de ödemin vücuttan atılmasını sağlıyor. Kısacası, vakum masajı yöntemi hem sağlık hem de estetik amaçlı uygulanıyor. Tamamlayıcı tıp ve medikal estetik hekimi Dr. Aynur Hamidova Can, uygulamaya alınan bölgelerde, kan dolaşımı ve lenfatik dolaşımın arttığını belirtiyor: "Vücutta toplanmış olan su, yani ödem, masajla atılıyor ve deri esneklik kazanıyor." Dr. Hamidova Can, ilk aşamada lenf noktalarının uyarılarak açıldığını anlatıyor: "Öncelikle vücuttaki kan dolaşımı düzenlenerek, ödemin idrar yolu ile dışarı atılması sağlanıyor. İkinci aşamada ise cildin oksijenle canlanması sağlanıyor. Böylece selülit nodüllerinin de iyileşme süreci başlamış oluyor. Üçüncü aşama ise lenfatik drenaj... Tüm toksinler lenf kanallarına atılırken, dördüncü ve son aşamada kan dolaşımı hızlandırılarak uygulama tamamlanıyor." Vakum masajı, yüze ve vücudun tamamına uygulanabiliyor. Ancak kişinin vücut yapısına göre farklı programlar seçiliyor. İstenilen biçim ve forma kavuşmak için 35-40 dakikalık seanslar, belirlenen programa göre 15-20 uygulamayla son buluyor. Sonrasında haftada bir olmak üzere koruma amaçlı seansları ihmal etmemek gerekiyor.

Yılbaşı gecesi bunlara dikkat

Yeni yılı ya eğlence mekanlarında ya da evlerimizde yaşayacağız. Ama bu arada sağlığımızı ve güzelliğimizi de korumamız gerekiyor.

Yılbaşı akşamı fazla yemek yemediği veya içki tükettiği için birçok kişi yeni yılın ilk gününe pek de iyi başlamıyor. Diyetisyen Aşkın Yüksel, yılbaşı gecesi ve sonrasında beslenirken dikkat edilmesi gerekenler hakkında bilgi verdi:

Yılbaşı gecesi öncesi

n Birinci güne iyi bir kahvaltı ile başlayın.

n Protein açısından zengin peynir veya yumurtanın yanı sıra mutlaka C vitamini içeren bir mandalina, portakal veya greyfurt tüketin.

Yılbaşı gecesi

n Yılın son gecesi besinleri az ama sık tüketin.

n Yemeğe hafif bir çorbayla başlayın.

n Öğünleri azar azar tüketin ve mutlaka çok iyi çiğneyin.

n Ağzınıza aldığınız her lokmayı en az 25-30 kez çiğneyin.

n Unutmayın, bu gecenin asıl sorunu alkol tüketiminin sınırları aşmasıdır.

Gecenin ardından

n Yeni yılın ilk günü genellikle çok geç kalkılır. Oysa güne erken kalkıp yaklaşık 1 saatlik tempolu bir yürüyüşle tüm gecenin yorgunluğunu ve olumsuz etkisini vücudunuzdan atabilirsiniz.

n Ertesi gün vücudunuzu dinlendirmeniz ve hafif yiyecekler tüketmeniz daha doğru olacaktır.

n Sebze çorbası ve taze meyve tüketebilirsiniz.

n İçecek olarak da özellikle bitkisel çaylar ideal...

Cildinizi şımartacak yeni bir bakım serisi

Hobby, kışı canlı ve bakımlı bir ciltle karşılamak isteyenler için "Yeni Hobby Beauty Bakım Serisi"ni hazırladı. Bu seri; çikolata ve hindistan cevizi sütü özlü seçenekleri olan yoğun bakım krem ve losyonları; nar, E vitaminli buğday ve ayçiçek özlü soft bakım krem ve losyonları; gül sütü özlü el bakım kreminden oluşuyor. Çikolatalı yoğun bakım losyonu mutluluk ve enerji verirken, nar özlü krem içeriğindeki nar özleri sayesinde cildin nem dengesini koruyor. Elleriniz için gün boyu etkili yumuşaklığı ise gül sütü özlü el bakım kremi sağlıyor.

Kış mevsiminin en önemli sorunu

Cilt kuruluğuna, özellikle kış aylarında daha sık rastlanır. Çevresel nem oranının azalması, güneşte aşırı kalma, sık banyo yapma, uzun süreli su teması ve soğuk hava, cildimizde nem kaybına sebep olduğundan kuruluk probleminin en önemli nedenleri arasındadır.

Cilt kuruluğu, sıklıkla kol ve bacaklarda görülüyor ve vücudun her bölgesinde oluşabiliyor. Özellikle kış mevsiminde başka problemleri de beraberinde getirebiliyor. Kuruluğa eşlik eden diğer problemler ise şunlar:

n Kaşıntı: Kuru cildin en önemli özelliği kaşınmasıdır.

n Deri kalınlaşması: Cilt kaşındıkca kalınlaşır ve renk değişiklikleri olur.

n Kızarıklıklar-sulanmalar: Derinin kuruması ve kaşınması deride ekzamalara neden olur.

n Mikrobik enfeksiyonlar: Derinin kuruması ve kaşınması, derinin koruyuculuk görevini yapamamasına, deri bütünlüğünün bozulmasına yol açar. Bu ortamda bakteriyel ve viral etkenler kolayca hastalık yapabilir.

CİLT KURULUĞUNU ÖNLEMEK İÇİN

Uzmanlar, özellikle kış aylarında temel cilt bakımında bazı değişiklikler yapmak gerektiğini belirtiyor. Cilt kuruluğu yaşamamak için aşağıdaki önerileri dikkate alın.

l Sıcak su, cilt kuruluğunu artıran en önemli faktörlerden biri... Bu yüzden çok sıcak su ile yıkanmayın.

l Yıkanırken kurutmayan sabunlar, yağ içeren şampuanlar kullanın.

l Her banyo sonrası, özellikle de cilt tam kurumadan, etkin vücut nemlendiricileri kullanın.

l Yaşadığınız ortamlarda nem oranını artıracak önlemler alın.

l Bol su için.

l Biotin, çinko, folik asit ve omega-3 yağ asitleri açısından zengin beslenin.
Yazarın Tüm Yazıları