Bir büyük Başkan, Piriştina'nın anısına

Aramızda olsaydın aklından çıkmazdıbe Ahmet: Memleket, memleket...

Haberin Devamı

 

 

 

Geceler kör dilsiz sanki

Konuşmaz oldu

Hüzünler koyduk üst üste

Ayrılık oldu

Bir avuntu biraz keder

Böyle bize neler oldu

Bu ayrılık bir de hasret

Çekilmez oldu

Ay karanlık hep karanlık

Yüzün bize döner oldu

Bir ihtimal daha vardı

Felaket oldu

Gitme gitme gitme kal bu şehirde

Gitme gitme yazık olur bize...

 

HEP DÜŞERSİN AKLIMA

2004’ten sonra her 15 Haziran geldiğinde Nazan Öncel’in “Gitme” şarkısı ve yukarıdaki sözler takılır bana. (Ve de hemen hemen aynı yazıyı, günleri ve güncelleri değiştirerek yazarım) Sadece o gün değildir seni anmam. Her martı geçişinde düşersin aklıma. O martı çığlıklı kahkahanla... Şimdi yukarıdan bizi süzdüğünde kahkaha atabiliyor musun, içinden geliyor mu bilemem...  Ahmet Piriştina, adam gibi adam... Daha doğrusu adam... Hep mi özlenir o adam? Hep mi gözler sulanır, boğaz ağrır yutkunmaktan?

 

Haberin Devamı

GÖZÜN ÜZERİMİZDEDİR

Sevgili Ahmet, burada olanı biteni anlatmak istemiyorum. Gözün üzerimizdedir zaten. Cuma günü seninleyiz Narlıdere’de... İçten içe dertleşiriz artık. O gün bayram da aynı zamanda... Bayramlaşırız da... Haaa biliyorsun, ayın 24’ünde de seçim var. Cumhurbaşkanı ve milletvekillerini seçmek için sandığa gideceğiz. “Hayırlısı” diyelim... Ve yine sana dönelim... Biliyorum İzmir’i çok özlüyorsun, sevdalısın çünkü. Ama İzmir’in sana özlemi de dinmiyor inan. Ve de olaydın yanımızda, inanıyorum ki dilinden düşmezdi be Ahmet: Memleket, memleket...

 

 

SÖZ SİZİN

BİR UYARI

 

LÖSEV adına para

isteyenlere dikkat

 

LÖSEMİLİ Çocuklar Vakfı İzmir Şubesi ile İzmir Kâtip Çelebi Üniversitesi Sağlık, Kültür ve Spor Daire Başkanlığı Psikolojik Danışmanlık ve Rehberlik Birimi işbirliğiyle, “Kampüste LÖSEV” semineri düzenlenmiş. Seminerdeki İzmir LÖSEV Halkla İlişkiler Sorumlusu Burak Korkmaz’ın konuşması dikkatimi çekti.

 

Haberin Devamı

BİR ŞEY SATMAYIZ

Korkmaz, LÖSEV adına para, bağış toplayan dolandırıcılara karşı uyarmış:

“Dolandırıcılar LÖSEV’in adını çok kullanmaya çalışıyor. Vatandaşların iyi niyetini istismar eden ve çocuklar üzerinden haksız kazanç sağlayan kötü niyetli kişilerle karşılaşabiliyoruz. Biz kesinlikle karşınıza çıkarak bir şey satmayız, para istemeyiz. Biri size gazete, dergi satmaya çalışıyorsa bu kesinlikle LÖSEV yetkilisi değildir. LÖSEV sizden gelen bağışları kabul eder

HALKIMIZ ALDANMASIN

Karşılığında size üç nüshalık bağış makbuzu verir. Dolandırıcılar ise satış fişi adı altında bir kâğıt verir, bu kâğıt makbuz yerine geçmez. Halkımız kesinlikle bu kişilere aldanmasınlar. http://www.losev.org.tr/bagis adresini ziyaret ederek lösemili ve kanserli çocuklar ile yetişkin hastalar için tercih ettiğiniz şekilde bağışınızı gerçekleştirebilirsiniz. Aynı adresten LÖSEV gönüllüsü olabilir, çalışmalarımızı Türkiye’nin her köşesinde devam ettirmemize, lösemili çocuklarımızın ve kanser hastalarının sesini duyurmamıza yardımcı olabilirsiniz.”

 

 

Haberin Devamı

BİR UYARI DAHA

Behçet Uz’daki çocukların

adını kullanana yüz verme

Son günlerde İzmir’in değişik semtlerinde Dr.  Behçet Uz Çocuk Hastanesi’nde yatan lösemili çocuklar için para toplandığını öğrenmiş bulunuyoruz. Bu kişilere hiçbir şekilde para vermeyiniz. Hiçbir ciddi vakıf sokaklarda para toplamaz. Lütfen bu konuda duyarlı olun. (Mustafa Varhan-Dr. Behçet Uz Çocuk Vakfı Başkan yardımcısı)

 

-----------------------

 

BİR ÖNEMLİ KOMŞULUK SORUNU

 

Yazlıkta psikolojik

şiddet gibi yaşam

 

ONUR Baştürk’ün, “Kabalığı ne yapacağız” yazısını okudum. Haklı bir noktaya dokunmuş. Kabalık - adap - edep olayının bir başka boyutu da çok haşin yaşanıyor. Size İzmir’den ulaşıyorum. Kışın Alsancak’taki Atatürk Kütüphanesi gibi), yazın Çeşme’de yaşıyorum. Çeşme’de çok sayıda yazlık site var. Site demek, toplu yaşanan yer demek.

 

Haberin Devamı

ADAP-EDEP YOKSUNLARI

Bunu algılayamayan, empati-adap-edep yoksunu şahıslar, Alaçatı’da bile bu sezon gündeme gelen #75desibel uygulaması varken, sanki şahsi villasında tek başına oturur gibi, açıyor müziği sonuna kadar, siz de o müziği dinlemeye mahkum oluyorsunuz. Çıkarıyor televizyonu terasa, bangır bangır, sanki o maçı siz de dinlemeye mecburmuşsunuz gibi.

 

GENEL OLARAK YAŞANIYOR

Sizin dinlenmeye hakkınız yok. Yan yana ikiz evde, kendi deniz manzarası önüne değil de, sizin deniz manzaranızın önüne limon selvi ağaçlarını dikmeyi kendine hak biliyor. Dayıyor mangalı sizden tarafa. Duman içinde oturmaya mahkum ediyor sizi. Adımı kullanmanıza gerek yok, bu genel olarak yaşanan bir sorun. Bilerek isteyerek, karşı tarafa psikolojik şiddet uygulamayı kendine hak görüyor. Bunları duyurmak, fark ettirmek gerek.

 

 

 

 

Haberin Devamı

BİR ALAÇATI YAKINMASI            

 

Sezon başında

su sorunu var

 

ALAÇATI, maalesef bu sezona giremeden yine sınıfta kaldı. Mayıs ayının ortasından bu yana hafta sonları sular kesiliyor. Bir akşamüstü... Herkes plajdan dönüp akşam yemeği için hazırlanacakken evlerin ikinci katına su çıkamıyor. (Ben Alaçatı merkezde oturuyorum ve durum bu)

YOLLAR DA CABASI

Bütün kış, ‘su sorununu çözücem’ diye Reisdere yolunu kazıp boru döşediler. Ama ‘yol fıskiyeye dönmüş, her taraftan su kaçırıyor’ diyor orada oturanlar. Daha sezon başlamadan su sorunu başladı. Yoğun sinek, çöpler ve inşaat pisliğiyle bezenen yollar da cabası...” (Ali Orhan Karagülle)

-------------------

BİR ALINTI

Nevin Bubik’ten: Sizi çok üzen, kızdıran, aldatan biri ‘Bağışla beni’ diyorsa, onu kırmayın. En yakın hayır kurumuna bağışlayın. (Düşünen Akıl)

Yazarın Tüm Yazıları