GeriÇocuk Beslenmesi İştahsız çocuğa yaklaşım nasıl olmalıdır?
MENÜ
  • Yazdır
  • A
    Yazı Tipi
  • Hürriyet Twitter
    • Yazdır
    • A
      Yazı Tipi

İştahsız çocuğa yaklaşım nasıl olmalıdır?

İştahsız çocuğa yaklaşım nasıl olmalıdır?

Çocuğum yemek yemiyor… Bu şikayet pediatri polikliniği başvurularının değişmeyen önemli sebeplerinden birini oluşturur. Ek gıda başlangıcından çocukluk ve ergenlik döneminde kadar iştahsızlık anne ve babaları üzen ve bu sebeple çocuk doktoruna başvurmalarına neden olan bir durumdur. Gelişimsel olarak sağlıklı olan çocuklarda yaklaşık yüzde 20-25 oranda yeme sorunu olduğu bildirilmiştir. Çocuk Sağlığı ve Hastalıkları Uzmanı Melis Bayram Şirinoğlu, iştahsız çocuklara yaklaşımın nasıl olması gerektiğini açıkladı.

İştahsızlık özellikle dirençli ve sürekli ise tetkik edilmesi gereken bir durumdur. Peki değerlendirme sonrasında altta yatan bir hastalık durumu, iştahsızlığa neden olacak tıbbi bir neden olmayan durumlarda iştahsızlık konusunda neler yapabiliriz?

Öncelikle çocukları her yaşta abur cuburdan uzak tutmak çok önemlidir. Abur cubur tüketimi iştahsızlığın önemli sebeplerinden biri sayılabilir. Bu gıdalar çocuklarda hem tokluk hem de abur cubur gıdayı yeniden tüketme isteği oluşturmaktadır. İçerik olarak da koruyucu katkı maddeleri bulundurmaları nedeni ile uygun besin kaynakları değillerdir.

İştahsız çocuğa yaklaşım nasıl olmalıdır

Çocukların yemek esnasında telefon, tablet, televizyon gibi ekran maruziyeti olmaması gereklidir. Bu tarz ekran maruziyetleri hem çocuğun bilinçsizce yemek yemesine neden olarak ileride yanlış beslenme alışkanlıklarına yol açabilmekte hem de bilişsel gelişimini olumsuz yönde etkileyebilmektedir. Çocukların yemeğe zorlanmaması da diğer önemli bir tutumdur. Çocuklara 30 dakika gibi bir zaman dilimi tanınıp öğünlerini tamamlamaları beklenmedir. Süreyi daha fazla uzatmadan yemekleri onlara sunarak belirlenen zaman diliminde tüketmelerini alışkanlık haline getirmeleri önemlidir.

Yeni seçenekler sunun

Çocukların ayına, yaşına göre uygun olan öğün sayısının düzenli rutinler halinde sunulması da önem taşır. Bebekler de çocuklar da rutinleri severler bu sayede daha verimli bir beslenme düzenine sahip olabilirler. Yeni seçenekler sunmak da önemlidir. Mesela bir çocuk makarna sevdiği için ona sürekli makarna ya da köfte sevdiği için ona sürekli köfte sunmak tek yönlü beslenmesine ve yine ilerisi için doğru olmayan bir beslenme alışkanlığına sahip olmasına neden olabilir. Bu sebeple çocuk sıcak bakmasa bile yemeklerde çeşitlilik olmalı, günün yemeği ona sunulmalı ve eğer sunulan yemekleri yemezse sevdiği bir telafi seçeceği mümkün oldukça sunulmamalıdır.

Kendi başına yemek yiyebilen çocuklar için; çocuk kendi kendine yemek yiyebilmesi için desteklenmelidir. Olumlu davranışları övülerek desteklenmelidir. Yemek belirli zamanlarla kısıtlanmalıdır. Çocuk yemekle oyun oynuyor ya da öfke ile fırlatıyorsa yemek zamanı sonlandırılmalıdır. Kendi başına yemek yiyebilen ve kurallar açısından algıları açık çocuklarda yemek kuralları konabilir ve yemeklerin öncesinde bu kurallar çocuğa tatlı bir dille hatırlatılabilir. Ama yemekler bir ödül ya da ceza ile ilişkilendirilmemelidir.

Büyüme ve gelişmesi normal aralıkta olan ve çocuk doktoru değerlendirmesinde iştahsızlık yaratacak altta yatan bir tıbbi problem bulunmayan çocuklarda bu öneriler doğrultusunda ilerleyerek çocuğun kilo takibinin yapılması iyi olacaktır. Eğer çocukta kilo kaybı olmuyor ve büyüme eğrisi normal aralıkta devam ediyorsa doğru yoldayız demektir.

False