Ahmet Davutoğlu neden öfkelendi

Değer miydi yani?

Eğer Davutoğlu’nun kendisine kişisel olarak biçtiği misyonu tam olarak anlayamazsanız, bu sorunun yanıtını veremezseniz...

Ben sanırım o misyonu biraz biliyorum...

* * *

Öfkelendi...

Çünkü Obama’ya dünyaya şekil verecek yeni altın kuralları, kendisinden başka hiç kimsenin anlatamayacağını düşünüyordu...

Öfkelendi...

Çünkü dünyaya nizam verme açısından Obama’ya mutlaka derinlikli bir şeylerin söylenmesi gerektiğini düşünüyordu...

Öfkelendi...

Çünkü çaktırmamaya özen gösterse de, o da bazı şeyleri Tayyip Bey’in yeterince ifade edemeyeceğini düşünüyordu...

Öfkelendi...

Çünkü kendisinin Amerikan Başkanı’na söz söylemesinin tarihsel bir sorumluluk ve vazife olduğunu düşünüyordu...

Türk medyasının tunç yasaları

BİR: Birileri rezil olur, birileri rezil olanlara yüklenir, sonra birileri rezil olanlara yüklenenlere yüklenir... En sonunda birileri “Yeter, artık bu konuda tek satır okumak istemiyorum” diye isyan eder...

İKİ: Her gün anlaşılmaz ama kolay siyaset yazıları yazana “ağır yazar”, buna mukabil her gün anlaşılır ama zor yaşam tarzı yazıları yazana “hafif yazar” denir...

ÜÇ: Kendi gazetelerinin içler acısı hali hakkında tek bir satır bile karalayamayanlar, başkalarının gazeteleri hakkında iştahla yazarlar.

DÖRT: Eğer yaratıcı değilsen, hiç korkma, yaratıcı olanla uğraş... Belki seni de yaratıcı sanırlar...

Kuran’a göre de İsa çarmıha gerilmedi

YAZAR Dan Brown, Ertuğrul Özkök’ün “Size göre Hz. İsa çarmıha gerildi mi?” sorusuna verdiği yanıtta şöyle demiş:

“Emin değilim ama çarmıha gerilmediğini kanıtlayacak pek çok şey var.”

Bu cevap, İslam’ın Hz. İsa’ya bakışıyla bir parça örtüşen bir cevap...

İslam’a göre de...

Hz. İsa çarmıha gerilmedi, kendisine çok benzeyen birisi İsa yerine çarmıha gerildi...

Yine İslam’a göre...

Hz. İsa, Allah tarafından göğe yükseltildi...

Diyorum ki: Dan Brown hazır buralardayken, keşke İslami kaynaklara da merak sarsa...

Sanırım anlatacağı hikayeleri derinleştirici ve zenginleştirici unsurlara rastlayacaktır.

Uğur Cebeci ile uçmanın faydaları

DOĞAN Hızlan Türkiye’nin kültür cumhurbaşkanı ise...

Uğur Cebeci de havacılıktan sorumlu fahri başkandır.

Havacılığa dair bilmediği bir şey yok ve havacılık dünyasında yer alıp da kendisini tanımayan da yok...

Hazırladığı “Kokpit” sayfasının neden hastası olduğumu kendisiyle yaptığım bir uçak seyahatinin ardından anladım.

Şöyle ki:

50 dakikalık yolculuk esnasında dikkatimi bir an olsun dağıtmadan bütün enteresan noktaları anlattı...

Mesela “Neden kalkışta ya da inişte uçaktaki lambalar söndürülüyor?” sorusuna, “İniş ve kalkışlar risklidir, çıkışı bulmak için gözlerin karanlığa alışması gerekir” dedi. İnişte ve kalkışta koltuk arkalarının düz olmasının nedeni ise, yatık koltukların çıkışı engellemesinin önüne geçmekmiş...

Uğur Cebeci, son derece teknik konuları öyle benzetmelerle anlatıyordu ki, dikkat kesilmemek imkansızdı.

Kısa bir uçak yolculuğu sırasında “son model uçakların özellikleri”ni öğrendim... “Bazı önemli uçak kazalarının nedenleri”ni anladım.

Velhasıl...

Uğur Cebeci ile uçmak acayip keyifliydi...

Fakat tek bir sorun var:

Uçakta Uğur Cebeci’nin olduğunu öğrenen pilotlar, denetime tabi tutulmanın stresini yaşıyorlarmış... Pilotların “Uğur Cebeci stresi”, insanı bir parça geriyor tabii...