5 adımda oksijen bombardımanı

Oksijen, hayat demek.

Vücudun en doğal gereksinimi oksijen; vücudumuzu, zihnimizi ve ruhumuzu zinde tutan en mükemmel enerji kaynağı. Peki, bu vazgeçilmez enerjiyi en sağlıklı şekilde nerelerden alabiliriz. İşte 5 adımda oksijen bombardımanı...

Güne nefes alarak başlayın

Güne derin bir nefes alarak başlamak gibisi yok. Önce, 1-2 dakika boyunca nasıl nefes almanız gerektiğine odaklanın ve nefes alma tekniğinizi geliştirin. Başlamadan önce bulunduğunuz odayı havalandırın. Dizlerinizi kırarak, sırtüstü yere uzanın. 2 kez burundan nefes alın ve ağızdan verin. Yavaş ve ritmik nefes almanın, vücut ve ruh için tamamen saf enerji sağladığını göreceksiniz.

Taze havayı içinize çekin

Formunuzun hangi düzeyde olduğu önemli değil. Rutininizi bozarak da form kazanabilirsiniz. Otobüsten bir durak önce inin ve yürüyün veya arabanızı bir sokak ileriye park edin. Seçiminiz hangisi olursa olsun; kalbinize kan pompalanmasını ve kaslarınızın hareket etmesini sağlayın. Önemli olan taze havayı içinize çekmeniz.

Yedikleriniz de önemli

Sağlıklı yemek özellikle son dönemde hepimiz için oldukça önemli. Peki, oksijeni bol bir diyetle, enerji seviyenizi de yükseltebileceğinizi biliyor muydunuz? Meyve, yeşil sebze, fındık, ceviz gibi çiğ yiyecekler vücudunuz için taze hava doludur. Çok pişmiş yemekler, kırmızı et, şeker, doymuş yağ veya beyaz ekmekten uzak durun. Hamburger veya kızartma yerine salata sipariş edin. Oksijeni bol yiyecekler tüketmek aynı zamanda ışıltılı bir cilde kavuşmanıza da yardımcı olur.

Zihninizi açık tutun

Mesai saatlerinizi, yeni taze hava ve fitness tutkunuzla birleştirin. Asansördeki basık ve kirli havadan uzak durun, bunun yerine merdivenleri tercih edin. Toplantıların arasında odanın camını açın ve derin bir nefes alın. Eğer tüm gün sandalyede oturmak zorundaysanız, gerinmek için ara sıra mola verin. Akşamları, arkadaşlarınızla birlikte akşam yemeği sonrası yürüyüşlerine çıkın, kendinizi ve onları havanın temiz ve taze olduğu yerlere götürün.

Hissettiğiniz gibi görünün; hayat dolu!

Soluk soluğa yaşam tarzı, yüzümüzde stresin sebep olduğu istenmeyen izler bırakabilir. Ama artık, oksijenin gücüyle cildinizi stresten arındırarak, hem enerjik olabilir hem de enerjikliğinizi yüzünüze yansıtabilirsiniz.

Faydaları neler

Enerji artışı sağlar (Oksijenin verdiği enerji, toplam enerji ihtiyacımızın yüzde 90’ını oluşturur).

Hafıza gelişimine yardımcı olur.

Kan basıncını düşürür.

Sindirim ve hücre metabolizmalarını geliştirir.

Normal uyku düzenini sağlar ve kronik yorgunlukları önler.

Konsantrasyonun sürekliliğini sağlar.

Bağışıklık ve sinir sistemini destekler.

Kalp atışlarını düzenler, olası kalp krizi risklerini azaltır.

Baş ağrısı, migren ve mahmurluğu önler.

Saçları güçlendirir.

Cildi güzelleştirir.

Kandaki toksinleri temizler.

Dayanıklılığı artırır.

Neden gerekli

Yaş, yaşam koşullarının ağırlığı, stres ve bazı organizmalardaki biyo-kimyasal oluşumlar nedeniyle, kandaki oksijen miktarı azalır ve vücudumuzdaki oksijen gereksinimi artar.

Vücuttaki oksijen eksikliği aşağıdaki durumlara sebep olur:

Tüm vücutta güçsüzlük

Aşırı yorgunluk ve bitkinlik

Dolaşım bozukluğu

Sindirim bozukluğu

Kas ağrıları

Baş dönmesi

Depresyon

Hafıza kaybı

Davranış bozuklukları

Akciğer problemleri

Bağışıklık sisteminde bozukluk

Rahatsız geceler

Masa başında YENİLENİN

İş yaşamının stresi malum... Buna bir de saatler boyu hareketsiz kalmanın getirdiği rahatsızlıkları ekleyin! Halbuki, günde birkaç dakikanızı, hem de masa başında basit ve rahatlatıcı egzersizlere ayırdığınızda bu olumsuzlukları yanınıza bile yaklaştırmıyorsunuz! İşte, Ankara’daki Renewa Sports Center uzmanlarının önerdiği, vücudunuzun tümünü çalıştıracak ve rahatlatacak sihirli hareketler. Her hareketi iki kez tekrarlayıp aralarda 10 saniye dinlenmeyi unutmayın:

BOYUN: Oturma pozisyonunda sırtınızı dikleştirin. Boyun kaslarınızı gerin ve başınızla geniş daireler çizin.

SIRT: Sandalyede dik pozisyonda oturup, kollarınızı omuzlardan ön tarafa doğru itin. Sırtınızın dik olmasına dikkat edin.

GÖVDE: Sandalyede dik oturun. Bir kolunuzu yukarı kaldırın, başınızın üzerinden yan tarafa doğru belinizden itibaren esneyin.

GÖĞÜS VE ÖN OMUZ: Sandalyenin önünde oturun, ellerinizi arkanıza alarak sandalyenin sırt kısmını tutun. Sırtınızın dik, göğsünüzün dışarıda olmasına dikkat edin.

OMUZ VE BOYUN: Sandalyede dik oturun, kollarınızı serbest bırakın. Omuzlarınızı kulaklarınıza doğru çekin ve bırakın.

KOL ESNETME: Sandalyede dik oturarak, ellerinizi kalçanızın yanına koyun. Avuç içleri sandalyenin üzerinde, parmak uçlarınız geriye dönük olsun. Vücudunuzun üst kısmını ellerinizi kaldırmadan sandalyenin arkasına doğru yaklaştırın.

GÖĞÜS: Ellerinizi göğsünüzün üstünde avuç içleri birbirine bakar durumda birleştirin. İki eliniz de aynı anda birbirine doğru iterek kaslarınızı sıkın.

BEL: Sandalyede dik oturup, belinizden itibaren üst vücudunuzu sandalyenin arkasına doğru döndürüp, elleriniz ile sandalyenin arkasını tutun. Göğüs dışarıda, sırt dik olmalı.

AYAK BİLEĞİ: Sırtınızı sandalyeye yaslayıp, bacağınızı diğerinin üstüne atın, ayak bileklerinizle daireler çizin.

BACAK: Oturun, bir bacağınızı dümdüz öne uzatın. Dizinizi bükerek bacağınızı yukarı-aşağı hareket ettirin ve sonra diğer bacağa geçin.

ÜST GÖVDE: Ayakta yüzünüzü duvara dönün, kollarınızı omuz genişliğinde açık tutarak ellerinizi duvara yaslayın. Dirseklerinizi bükerek duvara yaklaşın ve ellerinizle duvarı iterek başlangıç pozisyonunuza dönün.

GÜVENİLİRLİĞİNİZİ ÖLÇÜN

İYİ BİR SIRDAŞ MISINIZ

Arkadaşlarınızın sizinle paylaştığı sırları tutmakta başarılı mısınız? Yoksa bu konuda zorluk mu çekiyorsunuz? Seninle dergisinin ağustos sayısında yer alan testi çözerek, kendinizi bu konuda biraz daha iyi tanıyabilirsiniz. Duygu KORHAN

1Apartmanınıza girdikten hemen sonra komşularınızdan biri yolunuzu kesip, ev sahibinizle ilgili dedikodu yapmaya başlarsa ne yaparsınız?

a) Beni bilgilendirdiği için sevinirim.

b) Söylediklerine aldırış etmiyor gibi görünür, konuyu sonra kendi kendime araştırırım.

c) Ona bu tip dedikoduların beni hiç ilgilendirmediğini söylerim.

2Biriyle buluşmanızın ertesi günü...

a) Zihnimde bir gece öncenin anılarını tekrar canlandırmaya çalışırım.

b) Arkadaşımı arayarak buluşmanın tüm detaylarını anlatırım.

c) İş arkadaşlarımı kısaca yeni gelişmelerden haberdar ederim.

3Birinin size verdiği sırrı hangi durumda açık etmeyi düşünürsünüz?

a) Bir üçüncü kişinin zarar göreceğini düşünürsem...

b) Hiçbir şekilde açık etmem. Her ne olursa olsun bana verilen sır bende kalır!

c) Bana sırrı verene karşı kendimi fazla sorumlu hissetmiyorsam...

4Tanıdık çevrenizden iki kişi birbirine aşık oldu. Böyle bir durumda ne yaparsınız?

a) Aralarındaki yakınlaşmayı fark etmemiş gibi davranır, bir yandan da onlar için sevinirim.

b) Onları bir yemeğe davet ederim.

c) Biraz tavrımı belli ederim ama genelde ketum davranırım.

5Tab ettirdiğiniz fotoğraflarınızı almaya gittiğinizde, size verilen zarfta başka birinin fotoğraflarının olduğunu görürseniz ne yaparsınız?

a) Bu durum beni rahatsız eder ve hemen çalışanları uyarırım.

b) Fotoğraflara hızlıca göz gezdirdikten sonra çalışanlara haber veririm.

c) Çok hoşuma gider, tüm fotoğraflara dikkatle bakarım ve fotoğrafların sahibini tanımadığım için üzülürüm.

6Ünlülerin aşk hayatlarıyla ilgili röportaj vermeleri konusunda ne düşünüyorsunuz?

a) Bu da işlerinin bir parçası ve aşk hayatları ilgimi çekiyor.

b) Fikrim anlattıkları şeylere göre değişir.

c) Bu tarz konuları çok uygunsuz buluyorum.

DEĞERLENDİRME

6-9 puan arası: Sizin için en küçücük bir sırrın bile önemi büyük. Hiçbir şekilde ağzınızdan laf almak mümkün değil. Bu çok karakterli bir davranış, fakat biraz dedikodunun da kimseye zararı olmaz!

10-14 puan arası: Size verilen sırları diğer insanlarla paylaşmamak için ciddi bir çaba sarf ediyorsunuz. Fakat her zaman başarılı olduğunuz söylenemez. Önemli sırlarla kimseye zararı dokunmayacak yeni haberleri birbirinden ayırabildiğiniz sürece sorun yok!

15-18 puan arası: Ağzınızda bakla ıslanmıyor! Kendiniz ya da başka insanlarla ilgili gelişmeleri arkadaşlarınızla paylaşmadan duramıyorsunuz. Çoğunlukla size verilen sırların ne kadar önemli olduğunu düşünmeden davranıyorsunuz. Çevrenizdeki insanların özel hayatlarına daha saygılı olmayı öğrenmelisiniz.
Yazarın Tüm Yazıları