Bahçeli: Zeytin Dalı Harekatı milli ve stratejik bir harekettir (2)

Güncelleme Tarihi:

Bahçeli: Zeytin Dalı Harekatı milli ve stratejik bir harekettir (2)
Oluşturulma Tarihi: Şubat 04, 2018 18:13

Bahçeli: Zeytin Dalı Harekatı milli ve stratejik bir harekettir (2)

Haberin Devamı

'SU UYUR DÜŞMAN UYUMAZ?'
MHP Lideri Devlet Bahçeli, alanda toplanan kalabalığa yaptığı konuşmada 'Su uyur, düşman uyumaz' atasözünü hatırlatarak, "Biliyoruz ki, su uyusa da düşman uyumuyor. Taşeron terör örgütleri durmuyor, hıyanet vazgeçmiyor. Buna karşılık Türkiye sevdalıları, bin yıllık kardeşlik hukukunu gelecek bin yıllara taşımanın heyecan ve hevesiyle dolup taşıyor. Cumhuriyeti kuran ruh ve irade 95 yıl önce olduğu gibi bugün de çok şükür uyanık ve ayaktadır. İman, ihanet karşısında aşılmaz set, geçilmez surdur." dedi.
ABD'YE TEPKİ
Afrin'deki Zeytin Dalı Harekatı'na ilişkin değerlendirmeler yapan Devlet Bahçeli, şunları söyledi:
"Suriye'de iç savaşın başladığı 2011 yılından bu yana sözde müttefikimiz olan ülkeler, PKK/PYD terör örgütünü güçlendirecek ve dahası meşru bir yapıya sokacak yol izlediler. Hala da izlemeye devam ediyorlar. Terör örgütü IŞİD'le mücadele bahanesiyle bir başka terör örgütü olan PKK/PYD'ye binlerce TIR dolusu silah yardımı yaptılar. Canileri sınırlarımızın dibine yerleştirdiler. Böylelikle kanlı hesaplarının sonraki adımlarına ülkemizi de dâhil edebileceklerini sandılar. Böylesi bir hata ve gaflete düştüler. Dört parçalı sözde Kürdistan'ı hayata geçirmeyi planlayan küresel vandallık, Irak işgali ile başlattığı süreci Suriye'deki iç savaş ortamıyla ilerletmek, yaygınlaştırmak istedi. İnsanlığın yüz karaları, bölgeye sözgelimi demokrasi getireceklerdi. Ortadoğu'yu özgürleştireceklerdi. Akıllarınca ve bir asırdır yaptıkları gibi, uygarlık taşıyacaklardı. Hedefler sinsi ve zalimdi. Emeller alçak ve insanlık dışıydı. Irak, Suriye, İran ve Türkiye'nin bölünmesi amaçlanmıştı. Özellikle ABD sorumsuz ve saygısız bir şekilde terör örgütleriyle aynı kareye girdi, aynı hizaya düştü, aynı şer planın içinde yer aldı. ABD yönetimi IŞİD'le mücadele gerekçesine sığınıp PKK/PYD'yi desteklemekten, arkasında durmaktan en ufak rahatsızlık duymadı. Bölgesel istikrarı ve barış ortamını tehlikeye atan Washington'un görünen amacı, PKK/PYD'ye Irak'tan başlayarak Akdeniz'e uzanacak bir terör koridoru açtırmaktır. Ardından da bir terör devleti inşa etmek ve ettirmektir. Bu maksatla Sınır Muhafız Birliği adı altında PKK/PYD'li teröristlere sözde ordu kurdurma teşebbüslerine tanık olunmuştur. Bunun bir sonraki adımında ise siyasi meşrulaştırma gayretlerinin olacağı ise artık sır değildir. Ancak ABD suçüstü yakalanmıştır. Türkiye'nin bu çabalara müsaade etmesi doğal olarak aklın inkarıdır. Bu çerçevede Afrin'deki PKK/PYD ve IŞİD terör örgütlerine yönelik olarak 20 Ocak 2018'de başlatılan Zeytin Dalı Harekâtı yerindedir, son derece büyük anlam ve öneme sahiptir. Fırat Kalkanı Harekâtı'ndan sonra başlayan Afrin operasyonu bizim meşru müdafaa hakkımızın icrasıdır. Ve bu operasyon elbette hukukidir, insanidir, haklıdır ve bölgesel istikrarın korunmasını amaç edinmektedir. Bu harekâtta Suriye'nin toprak bütünlüğünün korunması esastır. Zeytin Dalı Harekatı, küresel zulmün terör örgütleri kanalıyla hayata geçirmeye çalıştığı kanlı hesaplara karşı Türkiye ve bölge ülkelerinin huzur ve istikrarını tesis etmek üzere planlanmış milli ve stratejik bir harekettir. Bundan kesinlikle geriye dönüş yoktur, olamayacaktır. Ok yaydan çıkmış, Türk'ün sabrı artık tükenmiştir. Gün doğmuş, şafak sökmüş, siyah ve beyaz birbirinden ayrılmıştır. Kimin ne yapmak istediği, neyi hedeflediği bizim nazarımızda belli olmuştur. Felaket senaryoları güdenlere karşı kahraman Mehmetçiğimiz bir kez daha tarihi bir sorumluluk üstlenerek sefere çıkmıştır. Biliyor ve inanıyoruz ki sefer bizim, zafer Allah'ındır. Hedef ise Kızılelma'dır."
ÖSO'YU ANLATTI, CHP VE TTB'YE TEPKİ GÖSTERDİ
Özgür Suriye Ordusu (ÖSO) ile ilgili de yorumlarda bulunan Bahçeli, "Suriye'de Mehmetçikle omuz omuza çarpışan, terör örgütlerine göz açtırmayan, varlık gayesi açık olan bir oluşumdur." dedi. Bu yapı içeriinde çok sayıda Türkmen olduğunu de belirten Bahçeli, şunları söyledi:
"Fırat Kalkanı Harekâtı başta olmak üzere ÖSO'nun, Mehmetçik ile omuz omuza mücadelesi sırasında çok sayıda kayıpları olmuştur. ÖSO, topraklarını ve Suriyelilerin varlıklarını koruma çabasındadır. Kim ne derse desin ÖSO, Suriyelilerin zulüm ve esaret karşısında oluşturdukları vatan savunmasının bayrağını taşımaktadır. Türkiye'nin sağladığı imkânlar ve ÖSO'nun gösterdiği kararlılık sebebiyle ülkelerinden ayrılan çok sayıdaki Suriyeli, kendi vatanlarını müdafaa için muhkem bir tavır almışlardır. Halen Afrin'de çok sayıda ÖSO mensubu gönüllü olarak Zeytin Dalı Harekatı'na katılmakta, terörle mücadele etmektedir. TSK ve ÖSO arasındaki işbirliği ve koordinasyonun devamı elzemdir, yararlıdır. Fırat Kalkanı Harekâtı ile teröristlerden arındırılan bölgede bu işbirliğinin olumlu sonuçları görülmüştür." 
Devlet Bahçeli, Mehmetçik ve ÖSO arasındaki uyumu bozmaks isteyenlere CHP'nin sözcülük yaptığını öne sürerek, "Şimdilerde CHP, Türk Silahlı Kuvvetleri'nin sınır ötesi harekâtını sulandırabilmek gayesiyle ÖSO'yu karalamaktadır. Bunların asıl rahatsızlığı Suriye'nin kuzeyindeki PKK/PYD'li teröristlerin köşeye sıkışması, kapana kıstırılmasıdır. Kandil seviciliği, PKK/PYD yandaşlığı bunlar için adeta ana siyaset konusu haline gelmiştir." diye konuştu.
Devlet Bahçeli son olarak da Türk Tabipler Birliği'nin bildirisine tepki göstererek şöyle konuştu:
"Tabipler Birliği adıyla bilinen bir yapı vardır ki hıyanetin bir ucunda da bunlar tutmuştur. Savaşın bir halk sağlığı olduğu iddiasıyla Afrin'deki meşru harekâtı zedelemeye yeltenen bir kötürüm birlik, şimdiye kadar terörizmin aşağılık eylemlerine sessiz kalmıştır. Tabipler Birliği doktorlarımızı temsil etmeyen, onlar adına konuşma hakkı bulunmayan mesleki bir örgütlenmedir. Bu kokuşmuş birlik hukuken gözden geçirilmeli, tertemiz vicdanlı Türk hekimlerini zan ve töhmet altında bırakmalarının önüne geçilmelidir. Tabipler Birliği'nin vatansever ellere geçmesi konusunda gereken neyse yapılmalı, işgalden kurtarılması sağlanmalıdır. MHP konuyla ilgili yapılacak veya yapılması düşünülen her girişime, her yasal düzenlemeye sonuna kadar destek verecektir. Bunlar sadece Türkiye'nin değil, insanlığın da defolu yüzleridir."

Haberle ilgili daha fazlası:

BAKMADAN GEÇME!