Yürüme mesafeniz giderek azalıyorsa dikkatli olun

Güncelleme Tarihi:

Yürüme mesafeniz giderek azalıyorsa dikkatli olun
Oluşturulma Tarihi: Ekim 18, 2021 19:00

HALK arasında bel kireçlenmesi olarak da bilinen dar kanal hastalığında özellikle yürümeyle birlikte şikayetlerin başladığını belirten beyin ve sinir cerrahisi uzmanı Yrd. Doç. Dr. Hakan Korkmaz, bacak ve ayaklarda başlayan uyuşmalar, karıncalanmalar ve ağrı şikayetleriyle hastaların yolda dinlenmek zorunda kalabildiğini, bunların da dar kanal hastalığının en önemli belirtileri arasında yer aldığını söyledi.

Haberin Devamı

Dar kanal hastalığının boyun, bel ve sırtta olmak üzere omurganın üç farklı yerinde görülebildiğini kaydeden Korkmaz, “Genellikle ileri yaşlarda görülür ve özellikle kilo fazlası olan kadınlarda sık rastlanır. Belde görülen hastalığın belirtilerinin genelde bel fıtığı ile karıştırılabilir. Bacak ve ayaklarda uyuşma, karıncalanma ve yanma hissi, ağrı ve güçsüzlük şikayetleri olan hastaların doktora başvurmaları gerekir. Bel ağrısı genellikle başlangıçtaki şikayettir. Uzun yıllardır süren bel ağrısına genellikle son zamanlarda ortaya çıkan bacak ağrıları eklenir. Bel ve bacak ağrıları sıklıkla yürümekle başlar ve artar. Bu ağrılara bacaklarda uyuşmalar, kramplar, hissizlik ve güçsüzlük eklenir. Bulgular genellikle uzun zaman ayakta durmak yada yürüme sonrasında artar” dedi.

Haberin Devamı

TIBBİ TEDAVİ OLANAKLARI

Hastanın şikayeti, hastalığın hikayesi ve muayenenin tanı açısından önemine değinen Yrd. Doç. Dr. Hakan Korkmaz, şu bilgileri verdi: “Şikayeti olmayan dar kanal hastalarına tıbbi tedavi uygulanabilir. Dar omurga kanalı rahatsızlığı, sessiz bir şekilde ilerleyerek ileri yaşlarda kendini gösterir. Hastalarda bulgulara göre cerrahi ya da cerrahi olmayan tedaviler uygulanır. Hastada günlük yaşam kalitesini düşürecek belirtiler, ağrı, sızı, uyuşma gibi şikayetler yoksa ve uzun mesafe yürüyebiliyorsa, ameliyat önerilmez. Bu durumda tıbbi tedavi uygulanır. Kas gevşeticiler, ağrı kesiciler ve antienflamatuvar ilaçlar kullanılabilir. Fizik tedavi bel kaslarının güçlenmesini, hareket kapasitesinin artırılmasını ve bu yolla şikayetlerin azalmasını hedeflemektedir. Omurgaya yapılacak enjeksiyonlar yararlı olabilir. Cerrahi olmayan yöntemler, ağrı kontrolü sağlayabilir.”

CERRAHİ TEDAVİLER NELER?

Cerrahi tedavinin amacı kanalın kemik yapısının açılmasını, omurilik ve sinirler için gerekli boşluğun teminini içerdiğini belirten Korkmaz, “Bu yönteme lomber dekompresyon cerrahisi ya da laminektomi denmektedir. Klasik cerrahide genelde omurganın arka kısmı çıkarılarak rahatlatılır. Ancak bazı durumlarda omurganın kaymasını önlemek için vidalar da kullanılabilir. Son yıllarda dikkat çeken bir yöntem olan mikrocerrahi ve endoskopik kapalı cerrahiyle yapılan ameliyatlarda omurga genellikle küçük bir açıklıktan rahatlatılır. Bu şekilde yapılan ameliyatlarda küçük bir cilt kesisiyle, tek taraftan içeriye girilerek omurga kanalı genişletilir ve sinirler rahatlatılır. Bu yöntemle ameliyat edilen hastalar iyileşme sürecini genellikle daha rahat atlatır. Ancak bu prosedür her dar kanal hastasına uygulanamaz” dedi.

Haberle ilgili daha fazlası:

BAKMADAN GEÇME!