Haydi mantar avına

Güncelleme Tarihi:

Haydi mantar avına
Oluşturulma Tarihi: Nisan 19, 2021 16:40

İlkbaharın gelmesiyle birlikte birçok yöremizde toplanmaya başlanan kuzugöbeği mantarını ben de bir grup mantar avcısıyla birlikte topladım.

Haberin Devamı

Haydi mantar avına

www.kucukdunya.com

Birçok kültürde baharın habercisi olarak bilinen kuzugöbeği mantarının mevsimi geldi çattı. Dünyada yaklaşık 250 türü bulunan kuzugöbeği mantarının ülkemizde de 30 çeşidi bulunuyor. Bu mantara halk arasında göbek, göbelek ve morel mantarı da deniliyor. İlkbaharın gelmesiyle birlikte birçok yöremizde toplanmaya başlanan kuzugöbeği mantarını ben de bir grup mantar avcısıyla birlikte topladım. Ibex Adventure Club-Deniz Kılıç’ın organize ettiği, yörenin yerlisi Süleyman Yıldırım önderliğinde mantar avcılığı yapmak oldukça heyecan verici oldu.

Haydi mantar avına

Haberin Devamı

ZEHİRLİSİNDEN UZAK DURUN
Mantar turuna çıkarken ormanlık alana uygun kıyafet ve ayakkabı giydik. Yanımızda küçük, hafif bir sırt çantası, fileli torba, çakı, mantarları temizlemek üzere bir fırça bulundurduk. Süleyman Bey’in tasarımı olan özel mantar bıçaklarını da deneme fırsatımız oldu. Kuzugöbeği mantar turunda ilk öğrendiğimiz bilgi, bu mantara çok benzeyen gyromitra esculenta mantarından uzak durmamız gerektiği oldu. Zehirli olan bu mantar türü, halk arasında kuzugöbesi ebesi veya ekşi memet gibi isimlerle tanınıyor. Uzun süreli tüketimde böbrek yetmezliğine yol açan bu türün asla tüketilmemesi gerekiyor.

Haydi mantar avına

ÖNEMLİ BİR İHRACAT ÜRÜNÜ
Asıl kuzugöbeği mantarı ise oldukça besleyici. 100 gram kuzugöbeği mantarının 1 kilo kırmızı ete eşdeğer protein taşıdığı söyleniyor. Bu mantar çeşitli pişirme yöntemleriyle hazırlanıp tüketiliyor. Ancak kuzugöbeği mantarı da 500 gramdan fazla tüketilirse ciddi sindirim sorunlarına sebep olabiliyor. Kuzugöbeği mantarı yapısı itibariyle doğaya son derece uyumlu olduğundan bulması oldukça zor ve zahmetli bir mantar türü. Bulunduğu zaman yetişkin mantarlar çakı yardımıyla keserek toplanıyor, küçük mantarlar ise toplanmıyor. Kuzugöbeği mantarı önemli bir ihracat ürünü olduğu için küçük mantarları toplamamamız ve böylelikle mantar türünün neslini tüketmememiz gerekiyor.

Haberin Devamı

Haydi mantar avına

KİLOGRAM FİYATI 400 LİRA
Katıldığım mantar turumuz ormanlık arazide yaklaşık 4 kilometre yürüyerek gerçekleşti. Bu mantar türü kozalağa çok benzediği için hepimiz görmekte çok zorlandık. Eğer yanımızda bize mantarları gösteren uzmanlar olmasa eminim hepimiz evlerimize eli boş dönerdik. Neyse ki, hem bize mantarı gösterip tanıtanlar vardı, hem de mantar ihracatı yapan Mush Orman Mücevherleri şirketinin sahibi Mehmet Çalışkan herkese 250 gramlık mantar paketi hediye etti de hepimizin elinde bolca mantar oldu. 250 gram kulağınıza az geliyor olabilir ama bu mantarın kilo fiyatının 200-400 TL arasında değiştiğini de hemen hatırlatayım.

Haberin Devamı

SAKLAMANIN ÜÇ YÖNTEMİ VAR
Mantarlar toplandıktan sonra fırça yardımıyla temizlenmeleri gerekiyor. Pişirmeden önce içi tuzlu su dolu olan bir kapta yaklaşık 15 dakika bekletiliyorlar. Temiz suda durulandıktan sonra da mutfak havlusu üzerine alınıp fazla suyu emdiriliyor. Kuzugöbeği mantarını saklamak istersek üç yöntem var: Kurutmak, dondurmak ve salamura yapmak. Kurutmak için ipe dizip direkt güneş ışığı almayan havadar bir yere sıralıyoruz. Dondurulacak mantarlar temizlendikten sonra saklama kaplarında derin dondurucuya konuyor. Salamura için ise instagramda @egemantarları sayfasından bilgi alabilirsiniz.

BUYURUN IZGARA TARİFİNE
Şimdi gelin, Süleyman Yıldırım’ın kuzugöbeği ızgara kebabı tarifini deneyelim. Malzemeler: 40-50 adet kuzugöbeği mantarı, 2 yemek kaşığı tereyağı ve tuz. Yapılışı ise şöyle: Temizlenmiş kuzugöbeği mantarlarını şişlere takıp orta hararetteki mangalın üzerine diziyoruz. Bir sos tenceresinde eritilmiş tuzlu tereyağını fırça yardımıyla mantarlara sürüyoruz. Mantarları çok pişirip kurutmamaya dikkat ediyoruz. Sıcak servis ediyoruz. Biz de turumuzda leziz mantar yemeklerini tattık. Ben kendimi yemeğe o kadar kaptırmışım ki, ertesi gün bile yemek yiyemedim. “Olsun” dedim kendi kendime! Anılarım yeter. Şimdi ise fotoğrafçımız Cemile Çakır’ın ölümsüzleştirdiği karelere bakarak gülümsüyorum.

Haberle ilgili daha fazlası:

BAKMADAN GEÇME!