Foça'daki Suriye

Güncelleme Tarihi:

Foçadaki Suriye
Oluşturulma Tarihi: Ocak 10, 2017 10:00

Foça'daki Suriye

Haberin Devamı

Seyfi GÜL/FOÇA (İzmir),(DHA) - İZMİR'in turistik İlçesi Foça'nın Bağarası, Yenibağarası ve Gerenköy mahallelerinde barınan yaklaşık 600 Suriyeli, zor koşullarda yaşam mücadelesi veriyor.
Foça'ya gelen Suriyeliler başlangıçta 11 aileden oluşan yaklaşık 40 kişi iken, sayıları iki yılda 120 aileye, çoğunluğu çocuk olmak üzere yaklaşık 600 kişiye ulaştı. Suriyeliler Foça'ya bağlı Bağarası, Yenibağarası ve Gerenköy mahallelerinde yaşamlarını sürdürüyor. Bazıları bu yerleri, daha önceden mevsimlik işçi olarak Faça ve çevresinden gelen Türkiye'deki akrabalarından öğrenip, gelmişler. Büyük tarım arazisi sahiplerinin onlara tahsis ettiği, çoğu eski, yıkık, viran haldeki evlerde, ahırlarda, çocuklu kalabalık aileler halinde kalıyorlar.
Yazın 40 dereceleri bulan sıcaklarda, kışın ise dondurucu soğuklarda, naylonlarla izole etmeye çalıştıkları delik deşik çatılı evlerde, bazıları da çadırlarda barınmaya çalışıyor. İçlerinde az sayıda bulunan gençler, bir yandan bazı kişilerin "Ne işleri var burada? Niye ülkeleri için savaşmıyorlar? Gençlerimiz, onların ülkelerinde ölürken, onlar burada yaşıyor" diyerek, hatta bazı terör olaylarından sorumlu tutmasının baskısı altında sokağa, kahvehaneye çıkmaya çekinirken, bir taraftan da "Acaba inşaatlar da bize de bir iş çıkar mı" diyerek iş arıyorlar.
ODADA 7 KİŞİ KALMAK LÜKS SAYILIYOR
Suriyeliler, barındıkları odalarda 7 kişi kalanları 'lüks yaşıyor' kabul ediyor. Sayı artarak tek odada 14'e kadar çıkıyor. Aralarında yaşlı, orta yaşlı, genç, karı koca, yakın uzak akraba, ama özellikle çocuklar var. Yemeklerini ya evin önlerinde yaptıkları derme çatma ocaklarda ya kendilerine hediye edilen piknik tüpü veya soba üzerinde yapıyorlar. Yakacaklarını zeytin toplarken kırılmış ya da budanırken ayrılmış zeytin dalları, yardım yapıldıysa birkaç torba kömür oluşturuyor.
Bahçeye yaptıkları derme çatma fırında onlarca kişiye yetecek ekmek yapmaya uğraşıyorlar. O da son günlerde yağan aşırı yağmur ve kar nedeniyle sular içinde kalmış durumda. 40- 50 kişi, bahçedeki alaturka tek tuvaleti kullanıyor. Tavanının bir yanı ve bir duvarı açık. Naylonlar burada da kurtarıcı olarak kullanılıyor. İçme suyunu ortak tankerden alıyorlar. Banyo ihtiyacı, bazı odalarda bir köşenin battaniye ya da bezlerle çevrildiği yerlerde dökme suyla giderilmeye çalışılıyor. Yiyecek ihtiyaçlarını, yazın tarlalarda çalışırken kazandıkları az miktardaki parayla satın aldıklarıyla veya hayırseverlerin, bazı öğretmenlerin, Türk Kızılayı Foça Şubesi Başkanı Muharrem Yeşilkaya ve Kadın Kolları üyelerinin çabalarıyla karşılamaya çalışıyorlar. Aralarındaki Türkçe bilen berkaç kişi de tercümanlıklarını yapıyor.
ŞARTLAR ZOR OLSA DA YÜZLERİ GÜLÜYOR
Yine gönüllülerin çabalarıyla okul çağındaki çocukların, özellikle evlerde saklanmaya çalışılan kız çocuklarının, başta Gerenköy olmak üzere yakın yerlerdeki ilkokullara zorlayarak da olsa getirilerek, eğitim almaları, öğrenim görmeleri, çevreye, Türk insanına, Türk çocuklarına, öğretmenlerine, sosyal hayata, yeni ve belkide sürekli olacak yaşam yerlerine alıştırılmaları amaçlanıyor. Çamur içindeki bahçelerde çıplak ayak, naylon terliklerle dolanan saçı başı dağınık da olsa güzel ve iri gözlü çocuklar, yine de gülümsemeyi elden bırakmıyor. Kendilerine ayrılan sınıfta önce Türkçe, sonra biraz matematik, çokça hayat bilgisi ve toplumsal uyum konusunda bir şeyler öğretilmesi hedefleniyor. Okula gelenlerin kıyafetlerinin diğer çocuklarla çok aykırılık göstermemesi için hayırseverlerden onlar için katkı isteniyor. Öğlen yemek verilerek beslenmelerine çalışılıyor. Yemek öncesinde ve sonrasında hijyen ve temizliğe dikkat etmeleri uygulamalarla gösteriliyor. Ama onlar okul sonrası viranelerine, barakalarına dönüyor, masadaki tabağı çatalı, kaşığı, bardağı, peçeteyi hafızalarında bir yere kaydedip gerçekle yüzleşiyorlar.
YARDIM BEKLİYORLAR
Kadınlar, iplere kurusun diye değil, yağmurda yıkansın diye astıkları çamaşırları, hiçbirinde yatak olmayan odaları, üstü başı perişan çocukları göstererek, çaresizliğin canlarına tak ettiği şartlarda gururu bir kenara bırakarak; yatak, battaniye, ayakkabı, giyecek, yiyecek gibi, yaşamak için ne gerekiyorsa onları yardım olarak istiyor.

FOTOĞRAFLI

Haberle ilgili daha fazlası:

BAKMADAN GEÇME!