Milli sporcu Ağrılı: İbrahim Tunç, benim babam gibiydi

Güncelleme Tarihi:

Milli sporcu Ağrılı: İbrahim Tunç, benim babam gibiydi
Oluşturulma Tarihi: Temmuz 22, 2018 14:14

Milli sporcu Ağrılı: İbrahim Tunç, benim babam gibiydi

Haberin Devamı

Turgay İPEK/ERZURUM, (DHA)- ERZURUM Palandöken Dağı'nda kamp yaparken dün geçirdiği kalp krizi sonucu hayatını kaybeden Atletizm Milli Takım Antrenörü İbrahim Tunç'un (44) cenazesi, otopsinin ardından memleketi Konya'ya gönderildi. Tunç'un 6 yıldır birlikte çalıştığı milli sporcu Yavuz Ağrılı, "İbrahim Tunç, benim babam gibiydi. Yeri dolmaz" dedi.
Palandöken Dağı'ndaki bir otelde 2 aydır kamp yapan Atletizm Milli Takımı'nın antrenörlerinden İbrahim Tunç, dün yapılan çalışmanın ardından odasına çekildi. Burada bir süre sonra rahatsızlanan evli ve 1 çocuk babası İbrahim Tunç, yan odada kalan sporcularından duvara vurarak yardım istedi. Odaya gelen sporcular, antrenörlerinin terlediğini fark etti. Sporcular, İbrahim Tunç'u resepsiyona indirip, otel yönetiminden yardım istedi. İbrahim Tunç, otele çağrılan ambulansla Atatürk Üniversitesi Tıp Fakültesi Yakutiye Araştırma Hastanesi'ne kaldırıldı. Doktorların acil serviste müdahale ettiği İbrahim Tunç, tüm çabalara karşın kurtarılamadı. 
Konya Selçuk Üniversitesi Beden Eğitimi Öğretmenliği bölümü mezunu olan İbrahim Tunç'un cenazesi, otopsi için Erzurum Adli Tıp Grup Başkanlığı'na gönderildi.
Damar genişlemesi rahatsızlığı bulunduğu belirtilen ve kalp krizi geçirdiği tahmin edilen Tunç'un cenazesi, yapılan otopsinin ardından sabah saatlerinde Konya'dan gelen eşi Gülsen ve ağabeyi Ali Tunç'a teslim edildi. Bu sırada Adli Tıp Kurumu önünde bekleyen milli sporcular ise hocalarını kaybetmenin üzüntüsünü yaşadı. Tunç'un cenazesi karayolu ile Konya'ya gönderildi.
KPSS için gittiği Bingöl'de antrenörünün ölüm haberini alan Yavuz Ağrılı (21) ise hemen Erzurum'a döndü. Tunç ile 6 yıldır birlikte çalıştıklarını ifade eden Ağrılı şunları söyledi:
"Avrupa şampiyonasına hazırlanıyorduk. Ben hayatımda bu kadar iyi bir insan görmedim. Müthiş bir insandı. Çok iyi niyetliydi. Bana bugüne kadar sesini hiç yükseltmedi. Onu anlatmaya kelimeler yetmez benim için. Benim bir babam gibiydi. Birlikte burada Avrupa Şampişyonası için kampa gelmiştik, bana inancı vardı. Kamp öncesi telefonla görüştüğümde Erzurum'a gelmesine gerek olmadığını söyledim. Ama o beni yalnız bırakmak istemedi. Cumartesi günü sabah KPSS için Bingöl'e gitmiştim. Acı haberi orada aldım ve hemen Erzurum'a döndüm. Çok üzgünüm. Başımız sağ olsun."

FOTOĞRAFLI

Haberle ilgili daha fazlası:

BAKMADAN GEÇME!