Üçüncü çeyrekte toparlanma başlar

Bursa Organize Sanayi Bölgesi Sanayicileri ve İş İnsanları Derneği (BOSİAD) küresel sistemin dengesini alt üst eden koronavirüs salgınının oluşturduğu sıkıntıların özellikle Avrupa Bölgesi’ndeki toparlanma ile birlikte aşılmaya başlanacağını söyledi. Özellikle yeni döneme dikkat edilmesi gerektiğinin altını çizen Çağan, “Üretiminin büyük bir bölümünü Avrupa Bölgesi’ne ihraç eden bölge şirketlerinde, hem Avrupa’daki toparlanma, hem de yeni dönemde Türkiye’ye daha fazla geleceğini düşündüğümüz talep artışı ile çarklar yeniden dönmeye başlayacaktır. Buradaki önemli nokta ise, oluşacak talebin miktarı ve devamlılığının, salgının ikinci bir dalga oluşturma riskinden dolayı öngörülemez olmasıdır. Bu sebeple de stoklu çalışmak yerine, yakın pazarlardan hızlı terminler ile talep geldikçe tedarik etme konusu daha fazla önem kazanacaktır. Türkiye’nin de hem Avrupa’ya yakınlığı, hem salgınla başarılı şekilde mücadele ettiği yönündeki imajı, ülkemizi tercihte ilk sıraya taşıyacaktır” diye konuştu.
Üretimin öncü göstergelerinden biri olan enerji tüketim verilerinde Nisan 2020 döneminde Bursa Organize Sanayi Bölgesi’nde yüzde 60 dolayında düşüş yaşandığını hatırlatan Çağan, bu verilerin ihracat ile paralel ilerlediğini söyledi. Mayıs ile birlikte fabrikalarda üretimin yeniden başlamasının olumlu bir gelişme olduğuna değinen Çağan, “Ancak ekonominin üçüncü çeyrekte toparlanmaya başlayacağını, son çeyrekte de eski verileri yakalayacağımızı düşünüyorum” diye konuştu.

AVRUPA’DAKİ DÜZELME İLE İŞLER AÇILIR

Dünyadaki talep azalışının kontrol dışında gerçekleştiğini söyleyen Çağan, krizin tüm pazarlarda yaşandığını hatırlattı. İhracat ağırlığının yüksek olması ve AB Bölgesi’nin ihracattaki yüksek payı nedeniyle Bursa’nın bu süreçten daha fazla etkilendiğini belirten Çağan, Avrupa’daki düzelme ile Bursa’da da işlerin açılacağını savundu. Avrupa ile uzun yıllara dayanan ticari işbirliği bulunduğuna değinen Çağan, “Asya ülkelerine nazaran ortak değerlerimiz var. Kriz sonrası oluşan taleplere hızlı bir adaptasyon için bu bir avantaj” dedi.

EN ÖNEMLİ DEĞER ÇALIŞANLAR

Seyahat edilemediğinden ve pazarlamanın en önemli ögesi olan müşteriye temasın mümkün olmadığı bir dönem yaşandığını anımsatan Çağan, bu pazarlar geri dönene kadar firmaların bazı değerlerini kaybetmemelerinin önemli olduğunu vurguladı. Bu değerlerden en önemlisinin çalışanlar olduğunu belirten Çağan, sözlerini şöyle sürdürdü:
“Dışarıda yapabileceklerimiz kısıtlı olsa da krizin en az hasarla atlatılması için içeride yapılacaklar var. Çalışanlar, şirketlerin bilançolarında gözükmeyen en önemli sermayedir. Kriz bir gün sona erecek, oluşan talebi karşılamak için de rakiplerinize kaptırmadığınız ve motivasyonu yüksek, sadık çalışanlara ihtiyacınız olacak. Bu da sizin, kriz sırasında çalışanınıza ne kadar destek olduğunuz ve çalışanınızın gözünde onlara karşı davranışınızla ne kadar itibarınızı koruduğunuz ile de ilgili... Kriz sırasında sadece gizli sermayemiz olan çalışanlara karşı değil, tedarikçi ve iş ortaklarına karşı davranışlarımız da çok önemli. Bu krizi sadece kendimiz değil, zincirin tüm halkalarının sağlam olarak atlatması gerekiyor. Siparişler geri geldiğinde tedarikçimizi nasıl bulacağımız da çok önemli. Stratejik bakış açısı ile sadece kendimizi düşünmek değil, sistem bakış açısı ile zincirin tüm halkalarını, bir başka ifade ile tüm tedarik zincirini gözetmek zorundayız. Zincirde kopmalar olmamalı ki kriz sonrası hızlı reaksiyon yeteneğimizi kaybetmeyelim.”

İKİ AYLIK DÖNEM ÖNEMLİ

Yaşanan bu krizin en ağır sürecinin, Mart ayı sonundan Haziran başına kadarki dönem olacağını söyleyen Çağan, bu iki aylık süreci, tüm tedarik zincirinin aşabilmesi, sonraki döneme de hazır olması gerektiğini vurguladı. Burada nakit akışının bozulmaması, sanayicinin bankalara karşı ezilmesini önlemek gibi devletin yaptıkları ve yapacakları olduğuna değinen Çağan, “Sanayici de ekibine sahip çıkmalı, çalışanının haklarını korumalı, tedarikçisini destekleyebilmeli” diye konuştu.

DİJİTAL TEKNOLOJİ VE İLETİŞİM

Bu krizin öğrettiği farklı konularından birisinin de insanların dijital teknolojileri ve iletişim imkânlarını kullanarak, zamanlarını daha verimli değerlendirmeleri olacağını ifade eden Çağan, belki ileride daha az seyahat edip, daha az maliyetle bazı işlerin yapabileceğini kaydetti.

BURSA SANAYİ VE TARIMDA SAĞLAM ALTYAPIYA SAHİP

Bursa’nın hem sanayi, hem de tarım konusunda çok sağlam bir altyapıya sahip olduğunun vurgulayan Çağan, “Sanayici ve çiftçinin zorluklarını ve kısa dönemli ihtiyaçlarını kamuya taşımakta, ilçe ticaret ve sanayi odalarına da önemli görevler düşüyor. Bu doğrultuda BTSO’nun da üstün gayretleri ile ülke bazında en iyi örnek olduğunu düşünüyorum” diye konuştu.

TÜRKİYE BU GÜNLERİ AŞACAK GÜÇTE

Yaşanan tüm krizlere rağmen, iş dünyası olarak bardağın dolu tarafını görmek zorunda olduklarını söyleyen Çağan, “Türkiye; enerjisi, altyapısı ve çalışkan insanlarıyla, krizleri yönetme konusunda başarılı iş dünyasıyla bu günleri de aşacak güçte bir ülkedir. Ekonomiyi öncelikli gündem olarak tutup, çalışmaya devam etmek zorundayız” dedi.