Krizde ikinci aşama iyi yönetilmeli

Güncelleme Tarihi:

Krizde ikinci aşama iyi yönetilmeli
Oluşturulma Tarihi: Nisan 15, 2020 16:45

Sosyo-ekonomik krizlerde bireylerin göstereceği tepkileri 3 aşamada incelemenin mümkün olacağını belirten Prof. Dr. Mehmet Yüce, bunları ‘Şok dönemi’, ‘Tepki dönemi’ ve ‘Uyum dönemi’ olarak sıraladı. Türkiye’de koronavirüs kaynaklı krizin tepki aşamasının yaşandığını söyleyen Yüce, bu dönemin iyi yönetilmesi gerektiğini vurguladı. Kamu otoritesine önemli görevler düştüğünün altını çizen Yüce, “Kamu otoritesi artık sadece bilgilendirmekle kalmamalı, söz konusu krizin atlatılması için nelerin yapıldığı, hangi aşamada bulunulduğu ve nelerin yapılacağı konusunda kamuoyu bilgilendirilmelidir. Ayrıca bozulan morallerin düzeltilmesine yönelik sevindirici gelişmelerden bahsedilmelidir” dedi.

Haberin Devamı

Krizde ikinci aşama iyi yönetilmeli
Ülke, işletme, aile ve bireylerin ekonomik açıdan karşılaşabileceği durumları, alınabilecek tedbirleri sıralayan ve önerilerde bulunan Bursa Uludağ Üniversitesi İktisadi ve İdari Bilimler Fakültesi (İİBF) Öğretim Üyesi Prof. Dr. Mehmet Yüce, koronavirüs kaynaklı yaşanabilecek sosyo-ekonomik olumsuzluklar hakkında da değerlendirmeler yaptı.

Koronavirüs ile birlikte kişilerin alışık olmadıkları bir düzen ile karşı karşıya kaldıklarını anımsatan Yüce, sosyo-ekonomik yaşamın durma noktasına geldiğini söyledi. Ekonomik işleyişin minimum seviyeye indirildiğini anımsatan Yüce, “Sosyal yaşam tamamen durdu. Kimi insanlar zorunlu kimi de manevi cebre dayalı olarak evlerinde karantinaya alındı. Aileler alışık olmadıkları kadar bir arada kalmaya başladı. Aile içi münakaşalar ve sıkıntılar kendisini göstermeye başladı. Kişilerin geleceğe ilişkin tüm planları askıda kaldı. Ciddi bir belirsizlik ortamı hakim oldu. Bu durumların doğal olarak bir takım psikolojik sıkıntılara neden olacağı aşikardır” dedi.

Haberin Devamı

Her krizin beraberinde psikolojik ve sosyolojik bir takım sıkıntıları getirdiğini belirten Yüce, bunun kaçınılmaz bir durum olduğuna işaret etti. Özellikle ekonomik krizlerden sonra yapılan araştırmaların bu krizlerin evlilik üzerinde olumsuz etkiler doğurduğunu, aile içi şiddet ve geçimsizlik ile boşanma oranlarında artışa neden olduğunu, depresyon ve intihar olaylarını artırdığının görüldüğünü söyleyen Yüce, “Sosyo-ekonomik krizlerde bireylerin göstereceği tepkileri 3 aşamada incelemek mümkündür. Bunlar: Şok dönemi, tepki dönemi ve uyum dönemidir.
Ekonomik krizin ilk safhasında kişiler yaşanan olayı tam olarak algılamazlar. Bir şaşkınlık içinde, ne yapacakları konusunda kararsızdırlar. Yaşananları anlamaya çalışırlar. O nedenle bu dönemde genellikle tepkisiz kalırlar. Başka bir ifadeyle bu döneme ‘Şok dönemi’ diyebiliriz. Başlangıçta yaşanan bu şok dönem atlatıldıktan sonra kişiler durumu anlamaya, yorumlamaya, eleştirmeye, kabullenmemeye akabinde duruma tepkisini göstermeye başlar ki buna ‘Tepki dönemi’ diyebiliriz. Bu dönemin sonrasında kişiler yaşanan krize yönelik olarak refleks gösterirler. Yaşamlarını devam ettirmeye çalışırlar. Yeni duruma uyum sağlamaya gayret ederler. İşte bu döneme de ‘Uyum dönemi’ demek söz konusu olacaktır” diye konuştu.

Haberin Devamı

1. ŞOK EVRESİNDE NELER YAPILMALI

KAMUOYU BİLGİLENDİRİLMELİ
Bu dönemlerin her birinde devlet otoritesinin yapması gerekenler bulunduğuna işaret eden Prof. Dr. Yüce, şok evresinde kamuoyunun doğru bilgilendirilmesinin önemine değindi. Yüce şöyle konuştu: “Şok evresinde kamu otoritesinin yapacağı en önemli şey kamuoyu bilgilendirmektir. Devlet, ne oluyor, kişileri ne bekliyor, bireyler nasıl bir davranış sergilemelidir, kişilerle kurumlar arasında diyalog nasıl gerçekleşecektir? Sorularını cevaplandıracak toplumu aydınlatma işlevini yerine getirmiş olacaktır. Böylece yaşanan şok dalgasının oluşturacağı negatif etki azalacaktır. Ama burada dikkat edilmesi gereken nokta, istikameti korumak, ifrat ve tefritten kaçmak, bir taraftan toplumu uyarırken, diğer taraftan da paniğe sevk etmemek gerekir.”

Haberin Devamı

2. TEPKİ EVRESİNDE NELER YAPILMALI

KAMU TOPLUMU RAHATLATMALI
Kamu otoritesinin ikinci sırada yer alan ‘Tepki aşamasında’ daha dikkatli davranıp, bir takım tedbirleri alması gerektiğini belirten Yüce, bireyleri ya da toplumu rahatlatmak zorunda olduğunu kaydetti. Bu dönemde bireyin pasif davranıştan, aktif davranışa; düşünsel değil, tepkisel davranış içine de gireceğini söyleyen Yüce, “Örneğin ekonomik krizin olumsuz etkileriyle baş edemeyen bireyler, aile bireylerine karşı öfkeli ve saldırgan tavırlar içine girebilecektir. İşlerinin bozulması, netice itibariyle gelirin azalması karşısında telaşa düşen aile reisi, ailenin diğer fertlerine karşı olumsuz davranışlar sergileyebilir ya da tam tersi durum söz konusu olabilir. Yani bozulan gelir dengesi dolayısıyla ihtiyaçları karşılanamayan diğer aile fertleri aile reisine karşı olumsuz davranış içine girebilir. Bu durum doğal olarak beraberinde stres, sıkıntı, aile içi çatışma ya da intihar vakaları getirebilecektir” dedi.

Haberin Devamı

DAYANIŞMA DESTEKLENMELİ

Türkiye’nin de koronavirüs kaynaklı krizin ikinci aşamasında yer aldığını söyleyen Yüce, o nedenle bu aşamanın sağlıklı yönetilmesinin önemli olduğunu vurguladı. Bu konuda kamu otoritesine çok önemli görevler düştüğünün altını çizen Yüce, “Kamu otoritesi artık sadece bilgilendirmekle kalmamalı söz konusu krizin atlatılması için nelerin yapıldığı, hangi aşamada bulunulduğu ve nelerin yapılacağı konusunda kamuoyu bilgilendirilmelidir. Ayrıca bozulan morallerin düzeltilmesine yönelik sevindirici gelişmelerden bahsedilmelidir. Yaşanan toplumsal sıkıntının içeriği konusuna hakim olduğunu hissetmeli ve nelerin yapılması gerektiğini de çok iyi bildiği konusunda kamuoyunu ikna etmelidir. Bu sıkıntının geçici olduğu ve üstesinde gelineceği hususu sık sık tekrar edilmeli ve gerekli durumlarda ve gereken kişilere psikolojik destek sağlayacak mekanizmalar kurmalıdır. Bu aşamada rehberlik ve manevi danışmanlık da çok önemlidir. Özellikle sıkıntıdan kaynaklı aile içi çatışmaların önlenmesi için başta gençler olmak üzere aile fertlerinin evlerinde uygulayabilecekleri programlar geliştirilmelidir. Kültürel kodlarında ‘Devlet Baba’ olarak kodlanan devletin olaya hakim olduğu, vatandaşın derdine derman olduğu hissi güçlü bir şekilde hissettirilmelidir. Ayrıca toplumsal yapımızın temel unsurlarından olan aile içi ve akrabalık dayanışmasını ile toplumsal dayanışmayı harekete geçirilmesi faydalı olacaktır. Devletimizin yaşlılara yönelik hizmetleri, virüse karşı tedavinin ücretsiz olarak yapılması, maske dağıtımı, belli gelir düzeyi altında olanlara nakdi yardım vermesi yanında ‘bizbize yeteriz’ kampanyası bu açıdan önemli adımlar olduğu kanaatindeyim” diye konuştu.

Haberin Devamı

3. UYUM EVRESİNDE NELER YAPILMALI

KRİZ SONRASI DÖNEME HAZIRLIK GEREK
Hiçbir krizin sonsuza kadar devam etmeyeceğini söyleyen Yüce, koronavirüsten kaynaklı krizin de bir gün biteceğine işaret etti. Bu nedenle bireyin kriz sonrası duruma uyum göstermesini kolaylaştırmak üzere yine kamu otoritesine önemli görevler düştüğünü belirten Yüce, “Üst düzey karar verici durumunda olan kamu yöneticileri kendi alanları ile ilgili kriz sonrası dönemde ne yapacakları konusunda kamuoyunu bilgilendirmeleri ve bu konuda bir takım yasal ve idari düzenlemeleri gündeme getirmelidirler. Ayrıca tepki döneminde oluşan bir takım sıkıntıları çözmeye yardımcı olabilecek mekanizmaların oluşturulacağı ilan edilmelidir. Mesela ücretsiz terapi merkezleri gibi” dedi.

Haberle ilgili daha fazlası:

BAKMADAN GEÇME!