Bursa'da hava kirliliği limitleri aşıldı

Güncelleme Tarihi:

Bursada hava kirliliği limitleri aşıldı
Oluşturulma Tarihi: Ocak 25, 2017 15:51

Bursa'da hava kirliliği limitleri aşıldı

Haberin Devamı

Edip TEKİN / BURSA, (DHA) – TMMOB Makina Mühendisleri Odası Bursa Şubesi, Avrupa Birliği ülkelerinde hava kirliliği için belirlenen üst limit 50 PM iken Bursa’da iki gün önce yapılan ölçümlerde bu oran 136 PM'e çıktığını belirterek, denetim ve önlem alınması konusunda çağrıda bulundu.
Makina Mühendisleri Odası Bursa Şubesi Yönetim Kurulu Başkanı İbrahim Mart, Bursa Akademik Odalar Birliği’nde hava kirliliğiyle ilgili basın toplantısı düzenledi. Avrupa Birliği ülkelerinde hava kirliliği ile ilgili üst limit 50 PM iken Bursa’da iki gün önce yapılan ölçümlerde bu oranın 136 PM çıktığını  söyleyen Mart, “Temiz Hava Hakkı Platformu raporuna göre 2015'te Türkiye'de 81 ilin 41'inde bu limit aşıldı. En yüksek düzeyde hava kirliliği görülen üç il Aksaray, Ağrı ve Muş oldu. Dünya Sağlık Örgütü'nün (DSÖ) hava kalitesi limiti dikkate alınarak yapılan değerlendirmede ise sadece Çankırı'daki değerlerin, limitin altında olduğu görüldü” dedi.
Türkiye’de 126 noktada hava kirliliğiyle ilgili ölçümler yapıldığını hatırlatan Mart, ölçümlerden 6 tanesinin Bursa’da gerçekleştiğini belirtti. Partikül madde miktarının 2017 yılı içinde Türkiye’de 70 PM olarak göründüğünü söyleyen Mart, “Bu oran Avrupa Birliği ülkelerinde 50 PM. Türkiye’nin AB’ye üyelik çerçevesinde 2019’dan itibaren bu değer 50’ye düşecek. Biz bu ölçümleri yapıyoruz ama ölçümler bize sürekli yüksek değerler veriyor. Demek ki Türkiye’nin hava kirliliğiyle ilgili mücadelesi sürmüyor. Değeri düşürmek önemli değil çünkü bu değerler zaten aşılıyor. Partikül madde dediğimiz olay katı atıkların yakılması demek. Mesela kömürde kükürt oranı çok yüksektir. Havada da kömürden kaynaklı kirlenme var. Ancak ölçüm istasyonları bize havadaki kükürt oranının düşük olduğunu gösteriyor. Ölçümlerde bir çelişki var yani. Bursa’da hava kirliliği ölçüldüğü zaman rakamlar PM olarak 136-105 olarak çıkıyor. Yani 100’lü değerlerin üzerinde çıkıyor PM oranı” dedi.
TERMİK SANTRAL YÜZÜNDEN HER YIL 2 BİN 876 İNSAN ÖLÜYOR
Kömürlü termik santraller nedeniyle Türkiye'de her yıl en az 2 bin 876 kişinin erken öldüğünü, 4 bin 311 kişinin bu nedenle hastaneye yattığını, 637 bin 643 işgünü kaybı yaşandığını belirten Mart, “Kömürlü termik santrallerin hastalık ve ölüm nedeniyle ekonomiye her yıl 2.9 ile 3.6 milyar Euro arasında zarar veriyor. Klasik hava kirleticilerinin ölçüldüğü il ve istasyon sayısı sınırlı. Hükümet hava kirliliğini önleme konusunda ivedi olarak adım atmalı” diye konuştu.
Türkiye’de havayı kirleten sebepleri sıralayan Mart, sözlerini şöyle devam ettirdi:
“Sanayi bölgelerinin yerleşim alanlarına yakın olması, egzoz emisyon ölçümlerinde kamusal denetimin piyasalaştırılması, doğalgaz fiyatlarındaki yükseklik nedeniyle vatandaşların kalitesiz kömüre hatta plastik de olmak üzere her tür yakıta yönelmesi havayı kirletiyor. Bunun yanında kent giriş çıkışlarında kömür denetimlerinin olmaması ve kente kalitesiz kömür girişi; devlet tarafından ihtiyaç sahiplerine ücretsiz ve kalitesiz kömür dağıtılması, karayolu taşımacılığında araç sayısının artması, araçların 10 numaralı yağ gibi kaçak yakıt kullanması havayı aşırı kirletiyor”
ÇÖZÜM ÖNERİLERİ 
Hava kirliliğiyle mücadelede etkin rol oynanması gerektiğini belirten Mart, “Hava kirliliğini önlemek için ısı yalıtımını yapılması, enerji verimliliğinin sağlanması, ulaşımda başta raylı sistem olmak üzere toplu taşımanın yaygınlaştırılması ve özel araç trafiğinin azaltılması gerekiyor. 10 numaralı yağ kullanan özel halk otobüsleri trafikten men edilmeli. Sanayi kuruluşlarının ve merkezi sistemli konutların kazan daireleri denetlenerek tam yanma koşullarının sağlanması lazım. Ayrıca kazan operatörlerinin eğitilerek belgelendirilmeleri gerekiyor. Özellikle görünür kirlilik yaratan bacalar, anında baca gazı analizleri; görünür kirlilik yaratan araçlar da, seyyar egzoz emisyon ölçümleri yapılarak sürekli olarak denetlenmelidir” dedi.
“DEVLET ELİYLE KALİTESİZ KÖMÜR DAĞITIMI DURDURULMALIDIR”
Devletin ihtiyaç sahipleri için yaptığı kömür yardımının durdurulması gerektiğini belirten Mart, “İhtiyaç sahibi ailelere, 13 yılda 20 milyon tonu aştığı bildirilen bedelsiz kömür yardımında, dağıtılan kömürlerin fiziksel ve kimyasal özellikleri bilinmemektedir. Bu olumsuzluğu ortadan kaldırmak adına tüm illerde yakıt analizlerinin sürekli ve doğru yapılabilmesi için çağdaş bir laboratuvarla sürekli ölçümlerin yapılarak, kentlerimizde uygun emisyonlu yakıtların kullanımı sağlanmalıdır. Devlet eliyle yapılan kömür dağıtımı durdurulmalı” diye konuştu.

FOTOĞRAFLI

Haberle ilgili daha fazlası:

BAKMADAN GEÇME!