SU AZALDI BAKTERİ PATLADI

Güncelleme Tarihi:

SU AZALDI  BAKTERİ PATLADI
Oluşturulma Tarihi: Nisan 20, 2021 08:55

Beyşehir ve Eğirdir göllerinde her yıl bahar aylarında yükselen su miktarı kuraklık nedeniyle kritik seviyelere düştü. TTKD bilim danışmanı ve göl uzmanı Dr. Erol Kesici, su kaynaklarındaki azalmanın bakteri kolonilerini artırdığını söyledi.

Haberin Devamı

BEYŞEHİR ve Eğirdir gölleri kuraklık tehlikesiyle karşı karşıya. Nisan ayında Göller Yöresi’nde bulunan bütün göllerde ve onları besleyen doğal su kaynaklarında su seviyesinin beklenenin çok altında olduğunu söyleyen Türkiye Tabiatını Koruma Derneği (TTKD) bilim danışmanı ve göl uzmanı Dr. Erol Kesici, göllerde seviye ve alan kaybının önceki yıllardan çok daha yüksek olduğuna vurgu yaptı. En dramatik düşüşün Beyşehir Gölü’nde yaşandığını belirten Kesici, yaz aylarında bu kayıpların derinleşeceğinin altını çizdi. Sadece tarım değil, içmek için sağlıklı su bulmakta bile zorluk çekileceği uyarısında bulunan Kesici, önümüzdeki yıllarda daha da tehlikeli hale gelmemesi için önlem alınması gerektiğini belirtti.

HER YERE GÖLET YAPILMASIN
Son 60 yılda göl ve sulak alanlarda önemli ölçüde kayıplar yaşadığına işaret eden Kesici, Türkiye’nin en büyük ikinci tatlı su kaynağı olan Eğirdir Gölü’nün 24 katı büyüklüğünde su kütlesinin kaybedildiğini belirtti. Su yönetiminin siyasi bakıştan uzak olması gerektiğini savunan Kesici, “Doğal sulak alanlarımızın kurumasının başlıca nedeni, yeterli araştırma yapılmadan başlatılan projeler ve yapılaşma hamleleri. Olur olmaz her yere gölet yapımına son verilmeli. Yanlış politikaların bilimin önüne geçmesine ‘dur’ demeliyiz. Su kaynaklarının korunması yalnızca yasal düzenlemelerle mümkün olmayacaktır. Suyundan toprağına her şeyiyle yaşadığımız yere sahip çıkmak için toplumsal bilinç ve farkındalığın artırılması gerekiyor” diye konuştu.

Haberin Devamı

BAKTERİ OLUŞUMU ARTTI
Su kaynaklarında azalma ve güneş ışınlarının etkisiyle bakteri kolonileri oluştuğunu dile getiren Kesici, son aylarda yaşanan kuraklıkla birlikte kirlilik tehdidinin arttığı su kaynaklarında mavi-yeşil alg denilen siyanobakteri artışı görüldüğünü ifade etti. Alglerin suların azalmasıyla genellikle mayıs-eylül ayları arasında görülürken, artık kasım-aralık aylarında bile ortaya çıkabildiğini söyleyen Erol Kesici, bu bakterilerin siyanotoksin ürettiğine, insan ve hayvan sağlığına zararlı olduğuna dikkat çekti.

Haberin Devamı

BEZELYE ÇORBASI GİBİ
Bu suların içilmemesi gerektiğine dikkat çeken Kesici şu bilgileri verdi: “Algler suların bezelye çorbası kıvamına dönüşmesine neden oluyor. Eğirdir, Beyşehir gibi doğal göllerde bile mavi-yeşil alg dediğimiz siyanobakteri artışları görülüyor. Bu tür sular özel bir sistemle arıtılmadan su ihtiyacı buralardan karşılanmamalı. Soruna karşı ilk adım, göl, gölet gibi su kaynaklarının, bölgesel ve ekolojik özelliklerini çok iyi bilmek. İkincisi doğal göllerde tarımsal kirlilik ve sirkülasyonunu engellemek.”

MUTLAK KORUMA ŞART
Kontrolsüz tarımsal sulama, enerji ve gıda üretimi ile aşırı tüketim çılgınlığının suyun hiç bitmeyecek bir kaynak gibi görülmesine yol açtığını savunan Kesici, “Göl ve nehirlerimizin neredeyse tümünde kirlilik yaşanıyor. Doğal göllerimizin yarısından fazlası kurudu, mevcut nehirlerimizde de kuruma riskiyle karşı karşıya olanlar var. Doğal su kaynaklarımızın tüm ekolojik çevreleriyle birlikte kendini yenilemesine fırsat verilmeli. Göllerin su seviyesi ve su bütçeleri mutlaka korunmalı. Yeraltı sularının kirletilmesinin önüne geçilmeli, su kaynakları ve dereler, çaylar atık alanı olmaktan çıkarılmalı” ifadelerini kullandı.

BAKMADAN GEÇME!