YÖK’ün mimarı, vakıf üniversitesi fikir babası

Güncelleme Tarihi:

YÖK’ün mimarı, vakıf üniversitesi fikir babası
Oluşturulma Tarihi: Mart 03, 2010 00:00

“‘Hocabey’e Veda” yazı dizisinin ikinci gününde geçtiğimiz pazar günü kaybettiğimiz Prof. Dr. İhsan Doğramacı’nın Türk eğitim tarihine damgasını vuran hamlelerine yer veriyoruz.

TÜRKİYE, geçtiğimiz pazar günü “Hocabey” Prof. Dr. İhsan Doğramacı’yı son yoculuğuna uğurladı. Ankara Hürriyet başarıları ülke sınırlarını aşmış Hocabey’in yaşam öyküsünü kentlilerle buluşturuyor. “Hocabey’e Veda” yazı dizisinin ikinci gününde Doğramacı’nın Yükseköğrenim Kurumu’nu kurması için Türkiye’den aldığı davet, kar gütmeyen vakıf üniversitesi açılımı ve dünyanın dört bir yanından adığı gurur verici başarıları yer alıyor.

Doğramacı 1980 yılında, Türkiye’deki yükseköğretim sistemini düzenleyecek yeni bir yasanın hazırlıklarına danışmanlık yapmak üzere Türkiye’den davet aldı. (Türkiye’den davet aldığı esnada Doğramacı Paris Descartes Üniversitesine pediatri profesörü olarak görev yapıyordu.)

Onun yükseköğretim reformu önerileri arasında, doğrudan Cumhurbaşkanlığına bağlı bir Yükseköğretim Kurulu’nun oluşturulması da bulunuyordu. İhsan Doğramacı, 1981 yılı sonunda bu kurulun ilk başkanı olarak atandı ve 1992’ye kadar bu görevi sürdürdü.

Vakıf Üniversitesi açılımı

Reformun ardından, Türkiye’nin yükseköğretiminde önemli ilerlemeler kaydedildi. 1980 yılında yükseköğrenim çağındaki nüfusun yalnızca yüzde 6,3’ü yükseköğretim kurumlarına devam etmekteydi. Bu dönemde, Batı Avrupa’daki oran yüzde 32, komşu ülkelerden Suriye’de yüzde 14, Yunanistan ve Bulgaristan’da yüzde 22’ydi. Son 25 yılda Türkiye’de bu oran yüzde 38,2’ye yükseldi. Bilimsel dergilerde yayımlanmış makalelerin sayısına göre uluslararası araştırma sıralamasında ise Türkiye, aynı yıllar içinde 45. sıradan 18. sıraya yükselmişti.

Ardından Doğramacı’nın girişimleri ve destekleriyle vakıflar tarafından kâr amacı gütmeyen yükseköğretim kurumlarının açılabilmesi, 1982 Anayasası’yla hükme bağlandı. Doğramacı, 1984’te, ülkedeki vakıf üniversitelerinin ilki olan Bilkent Üniversitesini kurdu ve üniversitenin Mütevelli Heyeti başkanı oldu. (Bilkent Üniversitesini, diğer vakıf üniversiteleri izledi. Bugün, Türkiye’de bulunan 139 üniversitenin 94’ü devlet üniversitesidir, 45’i ise vakıflarca kurulmuştur)
Doğramacı, Türkiye’de, aralarında Bilkent’in de bulunduğu birçok eğitim kurumu ve hastaneler açmış olan beş vakfın kurucusu oldu. Bunların dışında, Dünya Sağlık Örgütüne armağan edilmiş bir vakıf olan İhsan Doğramacı Aile Sağlığı Vakfı, 1983’ten bu yana aile sağlığı alanında çalışan başarılı isimlere ödüller veriyor.

UNICEF Milli Komitesi Başkanı Doğramacı

DOĞRAMACI’nın aktif olarak katkıda bulunduğu kurumlardan biri de uzun yıllar Yönetim Kurulunda görev yaptığı UNICEF’tir. Kurumun Program Komitesine üç dönem, Yönetim Kuruluna iki dönem başkan seçildi. 1995 yılında UNICEF tarafından Maurice Pate Ödülü ile onurlandırıldı. Türkiye’de 1958-2003 yılları arasında UNICEF Millî Komitesi başkanlığını yürüten Doğramacı, 2003’ten sonra komitenin onursal başkanlığı görevine getirildi. İhsan Doğramacı, 1968 yılında, çocuk sağlığı alanında hizmet veren önemli bir kuruluş olan Uluslararası Pediatri Kurumu başkanlığına seçildi, bu kurumda çeyrek yüzyıl boyunca başkan ve genel direktör olarak görev aldı, 1992 yılında da kurumun yaşam boyu onursal başkanı oldu.
Doğramacı, UNICEF Yönetim Kurulu başkanlığı sırasında Paris’teki Uluslararası Çocuk Merkezinin Danışma Kurulu üyesi oldu, 1970’ten 1984’e kadar bu görevini sürdürdü. 50 yıllık varlığının ardından 1999’da feshedilen merkezi Ankara’ya taşıyarak 2006 yılına kadar başkanlığını yürüttü, daha sonra da onursal başkanı oldu

14 ülkede 26 üniversitede fahri doktor

İHSAN Doğramacı’nın yaşamı ve gerçekleştirdikleri hakkında yazılmış kitaplar çeşitli ülkelerde değişik dillerde yayımlandı. Başta Adnan Saygun olmak üzere, değerli besteciler, kendisine sonatlar, senfonik eserler ve senfoniler ithaf etti.
İhsan Doğramacı, çok sayıda ödül, madalya ve nişanın sahibi oldu Aralarında Amerika Birleşik Devletleri, Finlandiya, Fransa, İngiltere, İtalya, Japonya ve Mısır’ın bulunduğu 14 ülkedeki 26 üniversiteden fahri doktor unvanı aldı. Pek çok ülkenin ulusal akademilerine üye olan Doğramacı, dünya çapında 23 ulusal pediatri derneğinin de onursal üyesi oldu.

İnsanlığa hizmet

Avrupa Konseyi, 1998 yılında Viyana’da yapılan bir törenle Doğramacı’ya Barış, Adalet ve Hoşgörü Ödülü’nü verdi.
Azerbaycan, Dominik Cumhuriyeti, Estonya, Finlandiya, Fransa, İran ve Polonya gibi birçok devletin başkanı Doğramacı’yı ülkelerinin en yüksek nişanlarıyla onurlandırdı. Türkiye Büyük Millet Meclisi, Mısır Parlamentosu ve başka pek çok ulusal kurum, Doğramacı’ya en değerli ödüllerini ve madalyalarını sundu.
Özetle Hocabey’in yaklaşık yüzyıllık hayatı, çocuklara, gençlere ve tüm insanlığa hizmet aşkıyla geçti. İdeallerine erişmek yolunda önüne çıkan engellere karşı büyük mücadeleler verdi. İhsan Doğramacı, sadece Türkiye’ye değil dünyanın pek çok ülkesine verdiği hizmet ve sunduğu katkılarla, sağlık, eğitim ve bilim için yarattığı kurumlarla daima hatırlanacak.
Haberle ilgili daha fazlası:

BAKMADAN GEÇME!