ORUÇ tutan tiryakilerin sigaranın olumsuz etkilerine daha fazla maruz kaldıkları bildirildi.
Ankara Üniversitesi Tıp Fakültesi Halk Sağlığı Ana Bilim Dalı Başkanı Prof. Dr. Recep Akdur, oruç tutan tiryakilerin bütün gün yoksun kaldıkları nikotin ihtiyacını gidermek için iftardan hemen sonra art arda yaktıkları sigaraları derin soluklarla içlerine çektiklerini söyledi. Akdur, şöyle konuştu:
"Sigara kullananlar iftardan hemen sonra bütün gün yoksun kaldıkları nikotin ihtiyacını gidermek için hemen sigara yakarlar. Sahura kadar da sık sık yaktıkları sigaraları içlerine eskiye göre daha derin çekerek içerler. Bu nedenle oruç tutan tiryakiler sigaranın zararlı etkilerine Ramazan ayında daha fazla maruz kalıyor. İftarla sahur arasında art arda yakılan ve derin solukla içe çekilen sigaranın olumsuz etkisi, normal zamandakinden daha fazla olur."
Akdur, tiryakilerin Ramazan’da sayıyı artırmasalar bile dumanı içlerine daha derin çektikleri için sigaranın zararlı etkisinden kurtulamadıklarını söyledi.
ORUÇ SİGARAYLA AÇILMAMALI Orucun sigarayla açılmasının da son derece sakıncalı olduğunu bildiren Akdur, "Sigara dumanıyla birlikte katran ve diğer zararlı maddelerin aç karnına doğrudan alınması mide-bağırsak sistemi için zararlıdır" dedi.
Ramazan ayının tiryakilerin sigarayı bırakmaları için bir fırsat olduğunu kaydeden Akdur, "Tuttukları oruç nedeniyle gün boyu sigara içmeyenler bunu Ramazan sonrasında da devam ettirerek bu kötü alışkanlarından kurtulabilirler" dedi.
İlk iftarı 15 bin kişi çadırda açtı
RAMAZAN, kılınan ilk teravih namazıyla başladı. Vatandaşlar önceki gün de ilk oruçlarını Ankara’da 19.12’de açtı.
Başkent’te bazı vatandaşlar, Büyükşehir Belediyesi’nin yaklaşık 15 bin vatandaşın yararlanması için kentin 31 ayrı yerinde kurduğu iftar çadırlarında dağıtılan yemekle oruçlarını açtı. Çadırların önünde iftardan önce sıraya giren vatandaşlar, uzun kuyruklar oluşturdu.
Bazı vatandaşlar ise iftar yemeklerini Türkiye Diyanet Vakfı’nın Kocatepe Camisi’nin yanında kurduğu alanda yedi.
Başkentte ayrıca bazı ilçe belediyeleri de vatandaşların oruçlarını açmaları için iftar çadırları kurdu. Ramazan ayı boyunca merkezi yerlerde kurulan çadırlarda, evine yetişemeyenlere, Ankara’da misafir olarak bulunanlara, kalacak yeri olmayanlara, muhtaç ve kimsesizlere her akşam üç çeşit
yemek verilecek.
Tatlınız sütlü olsunRAMAZAN ayında oruç tutanların daha sık tatlı yeme isteği olacağına dikkat çeken Akay Hastanesi Beslenme Bölümü’nden Diyetisyen Ebru Aydın, daha çok sütlü tatlıların tercih edilmesini önerdi. Oruç tutanlara önerilerde bulunan Aydın, şunları söyledi:
"Gün boyu almadığımız ve metabolizmamız için son derece önemli olan sıvı tüketimimizi iftardan sonra ve sahurda bol su içerek tamamlamalıyız. Açlık metabolizmasının bir getirisi olan tatlı isteği ramazan ayında hepimizi tatlı canavarı haline getirebilir. Bu noktada dikkat edilecek husus ise tatlı seçimidir.
GÜNDÜZ UYUMAYIN
Ramazanda baklava, lokma, tulumba gibi şerbetli hamur tatlılar yerine daha çok muhallebi, güllaç, sütlaç, kazandibi gibi sütlü tatlılar tercih edilmelidir. Metabolizmamızın yavaşlamasını engellemek için Ramazan ayı boyunca gündüz vakitlerinde uyumamaya dikkat etmeliyiz."
Orucun anlamı ve önemiORUÇ Farsça’daki rûze kelimesinin Türkçeleşmiş şeklidir. Arapça’sı savm ve sıyámdır. Savm kelimesi Arapça’da "bir şeyden uzak durmak, bir şeye karşı kendini tutmak, engellemek" anlamında kullanılır.
Fıkıh terimi olarak ise, imsak vaktinden iftar vaktine kadar, bir amaç uğruna ve bilinçli olarak, yeme içme ve cinsel ilişkiden uzak durmak demektir. Oruç, Peygamberimiz’in hicretinden bir buçuk sene sonra şában ayının onuncu günü farz kılınmış olup, İslám’ın beş şartından biridir.