Okul çok ama oyuncu yetiştiren yok
Güncelleme Tarihi:
Oluşturulma Tarihi: Şubat 24, 2008 00:00
Tiyatro oyuncuları Haluk Bilgiler ve Vahide Gördüm, Hacettepe Üniversitesi’nde gerçekleştirdikleri söyleşide oyunculuk okullarını eleştirdiler. Oyunculuk okulu enflasyonu olduğunu söyleyen Bilginer, "Ama oyuncu yetiştirmekten çok televizyona personel yetiştiriyorlar" dedi.
TİYATRO oyuncusu Haluk Bilginer, "Türkiye’de oyunculuk okulu enflasyonu var. Ama oyuncu yetiştirmekten ziyade televizyona personel yetiştiriyorlar" dedi.
Oyuncular Bilginer ve Vahide Gördüm ile yönetmen Kemal Aydoğan, Hacettepe Üniversitesi (HÜ) Ankara Devlet Konservatuvarı Tiyatro Anasanat Dalı’nda düzenlenen söyleşide öğrencilerle bir araya geldi.
HÜ Ankara Devlet Konservatuvarında eğitim aldığını belirten Bilginer, oyunculuğun sadece eğitimle kazanılamayacağını söyledi.
İngiltere’de tiyatro alanındaki deneyimlerine de değinen Bilginer,"Yurt dışında ’sahnede insan nasıl olunur’u öğretiyorlar. Oyunculuk, sahnede ruhunu soyma sanatıdır. İki ülkenin de nüfusu aynı ama bizde iyi oyuncu sayısı az. Çünkü, Türkiye’deki oyuncuların ’taklit’ gibi bir sorunları var" diye konuştu.
KAMERA ÖNÜNDE OLMAZ
Bilginer, "Türkiye’deki oyunculuk okullarını ve oyuncularını nasıl değerlendiriyorsunuz?" şeklindeki soruyu, şöyle yanıtladı:
"Çok oyun okulu var. Buralardan çıkanlar tuhaf oynuyorlar. Ben sahnede insan görmek istiyorum. ’Aktör’ diye nitelendirilen bir yaratığın sahnede işi yok. Aktör gidip kuliste yapsın aktörlüğünü. Mars’tan gelme bir varlıktan ne öğrenebilirim. Türkiye’de oyunculuk okulu enflasyonu var. Ama oyuncu yetiştirmekten ziyade televizyona personel yetiştiriyorlar. Zaten onlar da televizyon dizisi oyuncusu olmak istiyorlar. Orada öğretmenlik yapanların bir çoğu da orada yetişmiş kişilerden."
Bilginer, oyunculuğun uzun bir süreç ve emek gerektiren bir meslek olduğunu vurgulayarak, "Konservatuvardan sonra eğer dizilerde oynamak için eğitim alıyorsanız lütfen boşuna 4 yıl yorulmayın. Kamera önünde oyunculuk geliştirilmez, öğrenilmez. Başkasının oyunculuk hayallerini, bu sıraları çalmayın. Hemen gidip bir okula yazılın ve dizilerde oynayın" dedi.
DT, YARI ÖZERK
Oyuncu Vahide Gördüm de DT’deki rotasyon uygulamasını eleştirerek, "Gencecik oyuncu 10 yıl bir bölgede yalnız başına tiyatrosunu geliştirebilir mi? Ustaları olmadığı için usta çırak ilişkisi yok. Kendi kendini geliştirmek zorunda bırakılıyorlar. Bu düzeltilmeli" yorumunda bulundu.
Yönetmen Kemal Aydoğan ise Türkiye’deki tiyatro yönetmenlerinin yabancı oyun yazarlarının eserlerini olduğu gibi aldığını, bu durumun da tiyatro oyuncusunun yabancılaşmasına neden olduğunu söyledi.
HÜ Tiyatro Anasanat Dalı Başkanı Prof. Dr. Bozkurt Kuruç ise Cumhuriyet’in ardından tiyatro alanında yabancı öğretim üyelerinin dersler verdiğini ve Türk sanatçıları etkilediğini ancak günümüzde Türk tiyatrosunun kendisini arama sürecine girdiğini bildirdi.
Bilginer’in DT’ye yönelik eleştirilerini de yanıtlayan Kuruç, "Dönemin devlet adamları, oyuncular yaşlılıklarında zor durumda kalmasın diye onları 657’den yararlandırıp devlet memuru yaptılar, emeklilik hakkı kazandırdılar. Ancak hiç bir bakan DT’ye karışamaz. DT, yarı özerk bir kuruluştur. Tüzel kişiliği haizdir. Sadece devletin finanse ettiği kuruluştur. Sanatı Türkiye’de yerleştirmek ve sevdirmek için kuruldu" diye konuştu.
Mezun olsam devlet tiyatosunu tercih etmezdim
Oyuncu Haluk Bilginer, bir soru üzerine "Ben şimdi mezun olsam devlet tiyatrosunu seçmezdim. DT çok ağır sorunları olan bir yer. DT’nin dünyada başka örneği yoktur. Hiç bir ülkede devletin tiyatrosu yok" dedi.
Oyuncular Bilginer ve Vahide Gördüm ile yönetmen Kemal Aydoğan, Hacettepe Üniversitesi (HÜ) Ankara Devlet Konservatuvarı Tiyatro Anasanat Dalı’nda düzenlenen söyleşide öğrencilerle bir araya geldi.
HÜ Ankara Devlet Konservatuvarında eğitim aldığını belirten Bilginer, oyunculuğun sadece eğitimle kazanılamayacağını söyledi.
İngiltere’de tiyatro alanındaki deneyimlerine de değinen Bilginer,"Yurt dışında ’sahnede insan nasıl olunur’u öğretiyorlar. Oyunculuk, sahnede ruhunu soyma sanatıdır. İki ülkenin de nüfusu aynı ama bizde iyi oyuncu sayısı az. Çünkü, Türkiye’deki oyuncuların ’taklit’ gibi bir sorunları var" diye konuştu.
KAMERA ÖNÜNDE OLMAZ
Bilginer, "Türkiye’deki oyunculuk okullarını ve oyuncularını nasıl değerlendiriyorsunuz?" şeklindeki soruyu, şöyle yanıtladı:
"Çok oyun okulu var. Buralardan çıkanlar tuhaf oynuyorlar. Ben sahnede insan görmek istiyorum. ’Aktör’ diye nitelendirilen bir yaratığın sahnede işi yok. Aktör gidip kuliste yapsın aktörlüğünü. Mars’tan gelme bir varlıktan ne öğrenebilirim. Türkiye’de oyunculuk okulu enflasyonu var. Ama oyuncu yetiştirmekten ziyade televizyona personel yetiştiriyorlar. Zaten onlar da televizyon dizisi oyuncusu olmak istiyorlar. Orada öğretmenlik yapanların bir çoğu da orada yetişmiş kişilerden."
Bilginer, oyunculuğun uzun bir süreç ve emek gerektiren bir meslek olduğunu vurgulayarak, "Konservatuvardan sonra eğer dizilerde oynamak için eğitim alıyorsanız lütfen boşuna 4 yıl yorulmayın. Kamera önünde oyunculuk geliştirilmez, öğrenilmez. Başkasının oyunculuk hayallerini, bu sıraları çalmayın. Hemen gidip bir okula yazılın ve dizilerde oynayın" dedi.
DT, YARI ÖZERK
Oyuncu Vahide Gördüm de DT’deki rotasyon uygulamasını eleştirerek, "Gencecik oyuncu 10 yıl bir bölgede yalnız başına tiyatrosunu geliştirebilir mi? Ustaları olmadığı için usta çırak ilişkisi yok. Kendi kendini geliştirmek zorunda bırakılıyorlar. Bu düzeltilmeli" yorumunda bulundu.
Yönetmen Kemal Aydoğan ise Türkiye’deki tiyatro yönetmenlerinin yabancı oyun yazarlarının eserlerini olduğu gibi aldığını, bu durumun da tiyatro oyuncusunun yabancılaşmasına neden olduğunu söyledi.
HÜ Tiyatro Anasanat Dalı Başkanı Prof. Dr. Bozkurt Kuruç ise Cumhuriyet’in ardından tiyatro alanında yabancı öğretim üyelerinin dersler verdiğini ve Türk sanatçıları etkilediğini ancak günümüzde Türk tiyatrosunun kendisini arama sürecine girdiğini bildirdi.
Bilginer’in DT’ye yönelik eleştirilerini de yanıtlayan Kuruç, "Dönemin devlet adamları, oyuncular yaşlılıklarında zor durumda kalmasın diye onları 657’den yararlandırıp devlet memuru yaptılar, emeklilik hakkı kazandırdılar. Ancak hiç bir bakan DT’ye karışamaz. DT, yarı özerk bir kuruluştur. Tüzel kişiliği haizdir. Sadece devletin finanse ettiği kuruluştur. Sanatı Türkiye’de yerleştirmek ve sevdirmek için kuruldu" diye konuştu.
Mezun olsam devlet tiyatosunu tercih etmezdim
Oyuncu Haluk Bilginer, bir soru üzerine "Ben şimdi mezun olsam devlet tiyatrosunu seçmezdim. DT çok ağır sorunları olan bir yer. DT’nin dünyada başka örneği yoktur. Hiç bir ülkede devletin tiyatrosu yok" dedi.