Kadınların yaşam kalitesi daha kötü

Güncelleme Tarihi:

Kadınların yaşam kalitesi daha kötü
Oluşturulma Tarihi: Eylül 30, 2008 00:00

"Kadının Statüsü ve Sağlığı ile İlgili Gerçekler" kitabına göre Türkiye’de kadınların statülerindeki düşüklük ve karar verme mekanizmalarında yeterince yer almamaları sağlıklarını koruyacak kaynaklara ulaşmayı kısıtlıyor. Kadınların yaşam kalitesinin erkeklere göre olumsuz olduğu vurgulanan kitapta kadınların sorunlarla karşı karşıya kaldıklarına dikkat çekildi.

KADININ Statüsü Genel Müdürlüğü (KSGM), kadının toplumsal hayatta ve sağlık alanında karşılaştığı sorunları bir kitapta topladı. "Kadının Statüsü ve Sağlığı İle İlgili Gerçekler" kitabına göre Türkiye’de kadınların statülerindeki düşüklük ve karar verme mekanizmalarında yeterince yer almamaları sağlıklarını koruyacak kaynaklara ulaşmayı kısıtlıyor.

Kadınların yaşam kalitesinin erkeklere göre olumsuz olduğu vurgulanan kitapta, kadınların kadın sünneti, ihmal, toplumsal baskı, bekaret denetimi, cinsiyet temelli şiddet, taciz ve istismar, gebelik ve doğum sonrası komplikasyonlar gibi sorunlarla karşı karşıya kaldıklarına dikkat çekildi.

Türkiye’de kadınların statülerindeki düşüklüğün ve karar verme mekanizmalarında yeterince yer almamalarının, sağlıklarını koruyacak kaynaklara ulaşma ve bunları kontrol etme olanaklarını da kısıtladığı ifade edilen kitapta, "Sağlık hizmetlerinin daha kapsamlı hale getirilerek kadın ve erkeği yaşam döngüsü yaklaşımı ile bütüncül olarak ele alan, hizmetin nicelik ve niteliğinin gereksinimlerine göre düzenlediği, sağlığı kadın-erkek ayırt etmeksizin geliştirilen, korunma ve önleme yaklaşımlarını içeren programların oluşturulup, güçlendirilip yaygınlaştırılması gerekmektedir" görüşüne yer verildi.

Hayatın sınırlı kısmında yer alıyorlar

Toplumsal cinsiyet rollerinin toplumsal olarak kurgulandığı ve öğretildiği vurgulanan kitapta, kız ve erkek çocuklara bu çerçevede nasıl davranmaları gerektiği ve çocukluklarından itibaren birbirinden farklı davranmaları, giyinmeleri, duygularını farklı biçimde göstermeleri ve farklı ilgi alanları edinmelerinin öğretildiği ifade edildi. Toplumsal cinsiyet normlarının aile, sosyal çevre, dini kurumlar ve medya gibi toplumsal kurumlar tarafından üretildiği belirtilen kitapta, genellikle de yasalar tarafından resmi bir statü kazandırıldığı kaydedildi.

Dünyada okuma-yazma bilmeyenler arasında bir erkeğe karşın iki kadın bulunduğu kaydedilen kitapta, tüm yaş gruplarında kız çocuklarının erkeklere göre daha düşük oranda okula devam ettiği ifade edildi. Cumhuriyetin kuruluşundan bu yana devletin, kadınların üniversiteye gitmelerini desteklediği hatırlatılan kitapta, Türkiye’de kız çocuklarının üniversiteye kadar gelebilmesini engelleyen faktörlerin çözümlenmesi gerektiği kaydedildi.

Yoksulların yüzde 70’i kadın

KİTAPTA
, Aralık 2007 verileri ışığında, dünya parlamentolarında kadın oranının yüzde 17.7 olduğu; 36 bin 294 erkeğe karşılık 7 bin 793 kadının parlamentolarda bulunduğu belirtildi. Türkiye’de ise Cumhuriyet döneminde meclisteki kadın milletvekili oranının ancak 9.1’e ulaştığı ifade edilen kitapta, bu oranın gerekenin altında olduğu savunuldu. Mutlak yoksulluk sınırındaki 1,5 milyar kişinin yüzde 70’ini kadınların oluşturduğuna işaret edilen kitapta, 700 milyon kadının yeterli yiyecek ve içme suyu bulamazken, sağlık ve eğitim hizmetlerinden mahrum olduğu belirtildi.
Haberle ilgili daha fazlası:

BAKMADAN GEÇME!