Her sabah aynı korku

Güncelleme Tarihi:

Her sabah aynı korku
Oluşturulma Tarihi: Mayıs 09, 2021 23:46

İki engelli çocuğuyla yaşam mücadelesi veren Mehtap Karakaya, “Tam bir teşhis konulamadı. Bir tanının konulmasını ve korkularımı yenmek istiyorum. Her sabah ‘Acaba beni bırakıp gittiler mi’ diye korkmak istemiyorum” dedi.

Haberin Devamı

Ankara'da, 37 yaşındaki Mehtap Karakaya, beyinlerinin gelişmemesi sonucu yürüyemeyen ve konuşamayan kızı Kübra Nur Alıç (14) ile oğlu Zikrullah Alıç'a (12) bakıyor. Çocuklarının beyin rahatsızlığı olduğunu ancak tam teşhis konulamadığını söyleyen Karakaya, "Çalışmak istesem de çalışamıyorum. Çalışsam çocuklara kim bakacak? Hayatım onlar" dedi. Engelli 2 çocuğunun tedavisi için 10 yıl önce Ankara'ya taşınan Karakaya, çocuklarının sağlığına kavuşmasını bekliyor. Eşi ile 9 yıl önce boşanan Karakaya, tek başına engelli çocuklarını yaşatmak için mücadele veriyor. Hayatını 2 çocuğuna adayan Mehtap Karakaya'nın dileği, çocuklarının hastalığına teşhis konulması ve 'çocuklarıma bir şey olur' korkusunun sona ermesi.

Her sabah aynı korku


BAŞTA SORUN YAŞAMADIK

Haberin Devamı

Karakaya, 2 çocuğunun da normal şekilde doğduğunu ve başta sıkıntı olmadığını belirterek, şunları söyledi: "Kızım 12 aylıkken gribal enfeksiyon oldu. Hastaneye gittiğimde gelişim geriliği olduğu söylendi. Daha sonra ablası rahatsız diye oğlumu araştırma altına aldılar. Her şeyi normaldi. Ama yine aynı şekilde oldu. Normalde MR'da belli oluyor bu rahatsızlık. Hocamız da çocuğum küçük diye 'En azından 9 ay sonra çekelim MR'ı' dedi. 9 aylık olduğunda çektirdik. Beyin liflerinin gelişmediği ortaya çıktı. Normalde hocam 'İlk çocuğun rahatsız diye kendini korkutma' dedi ama MR çekilince oğlumun da rahatsız olduğunu anladılar.

Her sabah aynı korku


HÂLÂ NET BİR ŞEY YOK

Önce Hacettepe Üniversitesi Eğitim ve Araştırma Hastanesi'ne götürdüm. Daha sonra Sami Ulus'ta araştırma yapıldı. Sağ olsunlar hocalarımız yıllardır ellerinden geleni yapıyorlar, araştırıyorlar. Bir teşhis üstünde gidiyorlar ama çok nadir bir hastalıkmış. En azından çocuklarımı rahat ettirebilecek bir ilaç araştırıyorlar şu an. Hâlâ net bir şey yok. Çalışmak istesem de çalışamıyorum. Çalışsam çocuklara kim bakacak. Evde bakım ücreti ile geçiniyorum. Yetmiyor ama elimden geleni yapıyorum. Ailem de destek oluyor. Bir ekmeği varsa bölüp yarısını veriyor. Bir tanının konulmasını ve korkularımı yenmek istiyorum. Her sabah ‘Acaba beni bırakıp gittiler mi' demek istemiyorum."

BAKMADAN GEÇME!