Her 8 kadından biri meme kanseri
Güncelleme Tarihi:
Deniz BİLİROĞLU
Oluşturulma Tarihi: Şubat 19, 2007 00:00
Kadınların kabusu meme kanserini bilinenin aksine beslenmeyle, çocuk emzirmekle önlemek mümkün değil. Erken tanının çok önemli olduğu meme kanserine, her sekiz kadından biri yakalanıyor. Ailesinde en az dört kişi meme kanserine yakalanan her kadının, 20 yaşından sonra kontrollere başlaması gerekiyor.
KADINLARIN kabusu olan meme kanserini, beslenme ya da çocuk emzirerek önlemek mümkün değil. Ancak meme kanserinden ölümleri erken tanıyla engellemek mümkün. Her 8 kadından biri meme kanserine yakalanıyor. Ailesinde en az dört kişi meme kanserine yakalanan her kadının 20 yaşından sonra kontrollere başlaması gerektiğini söyleyen Ankara Üniversitesi öğretim üyesi Genel Cerrahi Uzmanı Prof. Dr. Savaş Koçak "35 yaşında ilk kontrol yapılmalı. Bu yaşta mamografi sıklığı hastaya göre değişir. 40 yaşından sonra ise her yıl muayene olunmalı" dedi.
Ailesinde beş kişi meme kanseri olan ve kanser öncüsü lezyon saptanan hastalara ameliyatı önerdiklerini anlatan Koçak şöyle konuştu:
KONTROL ÖNEMLİ
"Meme kanseri olmadan ameliyat girişiminde bulunan 10 binlerce hasta var. Bu ameliyatı olanların çoğu doktor. Bunun nedeni de daha bilinçli olmaları. Her kadın risk altında. Meme kanseri engellenemez ama meme kanserinden ölüm engellenebilir. Ailesinde meme kanserine yakalanan yüksek risk grubundaki hastalar 20’li yaşlarda kontrollere başlamalı. Meme kanserinde en önemli belirtisi ele gelen kitledir. Ancak bunu fark ettiği zaman hastalık 1. evresini geçmiş olur. Gelişmiş ülkelerde her üç kanserliden biri hayatını kaybediyor. Bizde bir istatistik yok ancak meme kanserine yakanlanan hastaların yarısından çoğu ölüyor.
Psikolojik destek alınmalı
Kansere yakalanan birçok hastanın psikolojik desteğe ihtiyacı olduğunu anlatan Koçak, "ABD’de kanser hastalarının hepsini klinik psikologlar görüyor. Onlar bu işi zorunlu kılmışlar. Biz de ise böyle bir zorunluluk olmadığı için ancak hastalarımıza psikoloğa gitmelerini tavsiye ediyoruz. Onlar da durumu değerlendirip karar veriyorlar" dedi.
Yanlış bilinenler
’Doğum yaptım emzirdim, yediklerime dikkat ediyorum, ailemde meme kanserine yakalanan yok’ gibi söylemler yanlış. Meme kanserine yakalanaların yüzde 70 kadarı risk faktörü olamayan hastalarda görülüyor. O nedenle erken tanı çok önemli. İki tane meme kanseri geni var. Yurt dışında kan tahliliyle bu genlerin hastada mevcut olup olmadığına bakılabiliyor. Ancak bu Türkiye’de henüz yok. Çok genç yaşta meme kanserine yakalanan hastalarımız var. 25 yaşında bir genç kızın memesini almak zorunda kaldık."
Ailesinde beş kişi meme kanseri olan ve kanser öncüsü lezyon saptanan hastalara ameliyatı önerdiklerini anlatan Koçak şöyle konuştu:
KONTROL ÖNEMLİ
"Meme kanseri olmadan ameliyat girişiminde bulunan 10 binlerce hasta var. Bu ameliyatı olanların çoğu doktor. Bunun nedeni de daha bilinçli olmaları. Her kadın risk altında. Meme kanseri engellenemez ama meme kanserinden ölüm engellenebilir. Ailesinde meme kanserine yakalanan yüksek risk grubundaki hastalar 20’li yaşlarda kontrollere başlamalı. Meme kanserinde en önemli belirtisi ele gelen kitledir. Ancak bunu fark ettiği zaman hastalık 1. evresini geçmiş olur. Gelişmiş ülkelerde her üç kanserliden biri hayatını kaybediyor. Bizde bir istatistik yok ancak meme kanserine yakanlanan hastaların yarısından çoğu ölüyor.
Psikolojik destek alınmalı
Kansere yakalanan birçok hastanın psikolojik desteğe ihtiyacı olduğunu anlatan Koçak, "ABD’de kanser hastalarının hepsini klinik psikologlar görüyor. Onlar bu işi zorunlu kılmışlar. Biz de ise böyle bir zorunluluk olmadığı için ancak hastalarımıza psikoloğa gitmelerini tavsiye ediyoruz. Onlar da durumu değerlendirip karar veriyorlar" dedi.
Yanlış bilinenler
’Doğum yaptım emzirdim, yediklerime dikkat ediyorum, ailemde meme kanserine yakalanan yok’ gibi söylemler yanlış. Meme kanserine yakalanaların yüzde 70 kadarı risk faktörü olamayan hastalarda görülüyor. O nedenle erken tanı çok önemli. İki tane meme kanseri geni var. Yurt dışında kan tahliliyle bu genlerin hastada mevcut olup olmadığına bakılabiliyor. Ancak bu Türkiye’de henüz yok. Çok genç yaşta meme kanserine yakalanan hastalarımız var. 25 yaşında bir genç kızın memesini almak zorunda kaldık."