Gıda terörünü önlemek öncelikle devletin işi

Güncelleme Tarihi:

Gıda terörünü önlemek öncelikle devletin işi
Oluşturulma Tarihi: Temmuz 04, 2008 00:00

KONTROLSÜZ gıda üretimi ve açıkta satılan yiyecek maddeleri tehlike saçıyor. Akşam iş dönüşü yorgun, TV karşısında haberleri dinliyorum. Bir kanalda verilen haberde, halkın en çok tükettiği bir gıda maddesi olan tavuk etine sıvı jel enjekte ediliyor ve tavuk dörtyüz gram daha ağırlaşıyormuş.

Aynı şekilde kırmızı ete de jel enjekte ediyorlar ve cebimizden bu şekilde korkunç karlar elde ediyorlarmış. Peki sağlığımıza etkisi, o meçhul.. Diğer kanalda ise karpuzlara kabak aşısı yaparak karpuz-kabak karışımı garip bir şey üretiyorlar onuda tüketici karpuz diye alıp tüketiyor.

Fiyatı ucuz, tadı garip, rengi garip. Kapattım TV’yi, moralim sıfır. Ne günlere kaldık diye hayıflanıp durdum. Yine haberlerde dinlemiştim, bir uzman doktorun açıklamaları tüyler ürpertici idi.

Devletin asli görevi

Tüketici sağlığının en iyi şekilde korunması da devletin asli görevlerinden biridir. Ayrıca gıda hijyeni ile ilgili konularda toplumu bilgilendirerek, bu konulara ilişkin önlemleri almak da devletin yükümlülüğündedir.

Bu bağlamda güvenli gıda maddeleri üretebilmek için öncelikle sağlıklı, hijyenik koşullara sahip işletmelerin olması gerekmektedir. Maalesef ülkemizde kontrolsüz gıda üretimi ve açıkta satılan ürünler halk sağlığı açısından tehlike arz etmektedir. Peki bu konuda yetkililerimiz ne yapıyor.

Hafızalaradan henüz silinmedi, radyasyonlu çayı içen ve kendisine bir şey olmayan sayın bakanımızı unutmadık. Yüzlerce ton fındığı okul ve asker kantinlerine kadar dağıtıp yedirdiler. Şimdide musluğumuzdan akan suya kefil olan yetkililerimiz var.

Galiba bizim evlerde akan su ile onların evinde akan su farklı. Çünkü bizim suyumuzu bırakın içmeyi yüzümüzü yıkarken bile leş gibi kokuyor.

Fotoğrafın anlattığı

Şimdi yukarıdaki fotoğraftan bahsetmek istiyorum. Yer başkent, aylardan Haziran ve hava sıcaklığı 35 derece. Direkt güneş ışığına maruz kalmış gıda maddeleri...

Lütfen o fotoğrafta bu sıcakta bozulmayacak gıda maddesi görebiliyor musunuz? Yumurta mı bozulmaz; sucuk, salam, sosis mi bozulmaz? Ve fotoğrafta göremediğiniz sıcakta bozulabilecek daha bir çok gıda maddesi.

Ayrıca yüzlerce insanın gelip geçtiği toz içinde açıkta satılan ekmekler. Yazacağım daha çok şey var ama yazımı Gıda Sanayii’nin bir uyarısı ile bitirmek istiyorum, "Devlet ve üretici sorumluluğunu yerine getirir, etkin bir tüketici bilinci oluşturulursa GIDA TERÖRÜNE son verilir." MSTecno/ULUS

İzzetli ihtiyar



HER sokak başında rastladığımız duygu sömürüsü yapan kucağında çocuklu bayanlar, parasız kalmış hasta numarası yapanlar, araçların camlarını zorla silip, para almak için tehdit edenler, kaldırımları işgal edip otopark haracı isteyenler, çetelerin eline düşmüş dilenen çocuklar...

O kadar alıştık ki bu düzeysizliğe. Çok defalar da dile getirildi Sen de Yolla sayfalarında. Kimi zaman üzüldük, kimi zaman çözüm düşündük, kimi zaman da endişeye kapıldık!

Fakat geçenlerde Akyurt otobüslerinin, Bentderesinde bulunan hareket noktasında rastladığım bu izzetli, kimseye minneti olmayan, nur yüzlü ihtiyar beni çok duygulandırdı.

Kendi ördüğü çorap ve başlıkları satıyordu ve bu arada örmeye, üretmeye devam ediyordu. Müşteri çekmek için bağırmıyor ve acındırmak için numara yapmıyordu.

Sadece elinde şişleri, ipi, önünde ürettiği el emeği, göz nuru kanaatkarane bekliyordu nasibini... Bilal Karabulut/ULUS

Ankara’nın

yaratıcı

gençleri



ANKARA’da gerçekten yaratıcı (!) gençlerimiz var. Çöplerini çöp kutusu yerine ağaç diplerine atanlar, yola atanlar, bir de ağacın dalları arasına atanlar..!

Küresel ısınmanın giderek tehlikeli hale geldiği şu günlerde yetkililerden küresel ısınmaya karşı türlü türlü öneriler geliyor. Bilgisayarlarınızı bekletmeye almayın, çöplerinizi geri dönüşümlüyse geri dönüşüme gönderin, geri dönüşümlü değilse çevreye atmayın vs.

Bu konuda Ankara gençleri öyle duyarlı olmali ki (!) üşenmemiş içtiği ayranın kutusunu ağacın dalları arasına koymuş. Üstelik bir kaç metre ileride çöp tenekesi olmasına rağmen! Lütfen çevremize biraz daha sahip çıkalım.

Çöp tenekesi görene kadar çöpü elinizde taşımak sizi yormaz, üşenmeyin. Gerçekten dünyamız büyük tehlike altında. Bu gidişle içtiğiniz ayranın kutusunu koyacak bir ağaç dalı bulamayacaksınız!

Nazlı Köse/ÇANKAYA

Huzur Mahallesi sakinleri huzura kavuşmayı bekliyor

DEFALARCA ilgilenilmediği gerekçesiyle şikayette bulunan Öveçler Huzur Mahallesi 3. Cadde sakinleri, belediyelerden hizmet alamamaktan dolayı huzursuz.

Bakımsız, asfaltı bozuk, sağlı sollu bulunan boş alanları kamyonların, tırların park yerleri olan ve atılan meyve sebze kasalarının oluşturduğu çirkin manzaralı, alt yapı bozukluğundan dolayı yağmur yağdığında ırmak görüntüsü oluşan bir caddede yaşıyoruz.

Büyükşehir Belediyesine yaptığımız müracaatlara, "Asfalt program doğrultusunda yapılacaktır" yanıtını alıyoruz.

3.cadde bu proğramın hangi sırasında yer alıyor bilmiyoruz. Akşam 21.00’dan önce çöp atmak yasak olmasına rağmen, 3.caddedeki bazı binalardan ve sokak aralarından insanlar işe giderken çöplerini elektrik direğinin altına sabah saatlerinden itibaren koymaya başlıyorlar.

Saat henüz sabahın 10.00’da oluşan görüntü bu. Saatler ilerledikçe çöp yığını büyüyor ve gün boyunca hurdacıların, sokak hayvanlarının karıştırmalarıyla etrafa saçılan çöpler hem pis bir görüntü yaratıyor, hem de sinek, koku ve böcek yapıyor.

Pencere açamıyoruz

Şu sıcak havalarda pencere açamıyoruz, balkonda oturamıyoruz. Defalarca yaptığımız şikayetlerden maalesef bir sonuç alamadık. Binamızın önü mahalle sakinlerince adeta 3.caddenin çöplüğü olarak ilan edildi, kimse kapısının önüne çöp koymuyor, buraya atıyorlar.

Bizlerin uyarılarını, yapılan anonsları dikkate almadıkları için bunun önüne geçilmesini, binamızın önüne çöp atılmasının yasaklanmasını Çankaya Belediyesi sağlamalıdır. "Yaşayanların kültürünü değiştiremeyiz" gibi bir çözüm yolu kabul edilemez.

Bu konu hakkında Çankaya Belediyesine yaptığımız en son başvuru üzerine "Çöp ile ilgili şikayetinizi Temizlik ve Zabıta Müdürlüklerimize bildirdik. Her iki müdürlüğümüz gerekeni yapacaktır." şeklinde bir cevap aldık.

Temenni ediyoruz ki gereken en kısa sürede yapılır

hande2/DİKMEN

Kediler böyle ya insanlar

ANKARA’da sıcaktan bunalan bir kedi. Akşam saatleri olmasına karşın gölgelik bir yeri yeğlemiş. Arabanın üstüne rahatça yayılmış ve uyuyor. Belli ki küresel ısınma insanlar gibi kedicikleri de vurdu. Tabi bir de Ankara’nın susuzluğu başladı mı, bu kedinin hali ne olacak? Kedicik serinlemenin yolunu ağacın altındeki arbanın üstüne çıkmakta bulmuş. Ya Ankara’nın insanları ne yapmalı serinlemek için?

ececan/ÇANKAYA

Tek suçlu kişi kepçe operatörü

ASKİ’nin resmi sitesinde bildirilen arızalara göre, Optimum Outlet Center önündeki çalışmalar nedeniyle 30.06.2008 saat 08.00 itibariyle, 01.07.2008 tarihine kadar su kesintisi uygulanmalıydı.

Ama her zamanki gibi müteahhit firmaya çalışmanın yapılacağı güzergahta bulunan altyapı projeleri verilmediği ya da bilinmeyen başka sebeplerden kepçe operatörü boruları patlattı. (Tek suçlu o)... ASKİ de, kesinti tarihini bir gün önceye aldı ve 29.06.2008 tarihinde su kesintisi başladı.

185 arıza hattının bildirimine göre, arıza 01.07.2008 saat 20:00 itibariyle giderilerek su dağıtımı sağlanacaktı, ama ne oldu, borular bir türlü dolmadı ve dün itibarıyla hala su kesintisi devam ediyor.

Programsızlık, aldırmazlık ve adını ne koyarsanız o işte... Bir kez daha sonsuz teşekkürler ...

eylül8/ETİMESGUT

Takdirli öğrenciler ödül olarak tatilde

OKULLARINDA takdir ve teşekkür alan öğrenciler, Altınoluk’taki Büyükşehir Belediyesi’nin Eğitim ve Dinlenme Kampı’nda tatil yapmak üzere yola çıktı.

Büyükşehir Belediyesi’nin, 2007-2008 eğitim ve öğretim yılında okullarında dereceye girip, takdir ve teşekkür alan ilköğretim öğrencilerinin birer hafta süreyle tatil yapma imkanı bulmaları için düzenlediği tatil kamplarına kabul edilen başarılı öğrencilerden ikinci kafile 28.06.2008 Cumartesi sabahı saat 08.30 da yola çıktı.

Altı otobüs ile yola çıkan kafilede, öğrenciler ve aileleri arasında duygusal anlar yaşandı.Biz de gençlerimize iyi tatiller diliyoruz

Bilal Karabulut/ULUS

Yatıkmusluk’ta asfalt ablukası

GEÇEN hafta başlayan Plevne Caddesi asfalt çalışmaları bir mahalleyi hapis etti. Yatıkmusluk Mahallesinde oturan vatandaşlar özel araçları ile ne mahalleye girebiliyorlar ne de çıkabiliyorlar.

Büyükşehir belediyesi ekipleri tarafından mahallenin tüm giriş çıkışları kapatılmış durumda. Ayrıca kavşaklar da taş bariyerlerle kapatılmış durumda.

Acil bir işi veya hastası olan vatandaş, ancak yola kadar çıkıp toplu taşım aracı ya da taksi kullanmak zorunda.

cays/ALTINDAĞ

Haberle ilgili daha fazlası:

BAKMADAN GEÇME!