Geçen yıl ev bakanlar bu yıl almaya geliyor
Güncelleme Tarihi:
Hande BAŞPINAR
Oluşturulma Tarihi: Mayıs 18, 2010 00:00
İnsanların yaşanan küresel krizin psikolojik etkisinden kurtulduğunu belirten Şehr-in Konakları Yönetim Kurulu Başkanı Tahsin Erdemir, “Tüketici artık alım yapmaya daha sıcak bakıyor” dedi.
KRİZİN, zengin tabaka üzerindeki psikolo,jik etkisinin kalktığını belirten Şehr-in Konakları Yönetim Kurulu Başkanı Tahsin Erdemir, “Kriz ortamından yavaş yavaş çıkıldığını söyleyebiliriz. Geçen seneye göre insanlar alım yapmaya daha sıcak bakıyor. Geçen sene bakmaya gelenler, bu sene almaya geliyor” dedi.
İnsanların önce yaralarını saracağını, sonra yeni yatırımlara girişeceğini ifade eden Erdemir, “Yeni yatırımlar ise, işsizliğin azalması demek. 2011’den itibaren, lokomotif sektör olan inşaat sektörüne fırsat tanınırsa işsizlik daha da azalacaktır” diye konuştu.
Sektörün durumu
Krizlerin, sektörü ciddi anlamda etkilediğini anlatan Erdemir, Şehr-in Konakları Projesi ve inşaat sektörünün durumuyla ilgili olarak şunları söyledi:
“Ekonomiyle ilgili olumsuz yorumlar, krizi derinleştirdi. Herkes krizden nasibini aldı ama en çok inşaat sektörü etkilendi. 2009’da Türkiye yüzde dört, inşaat sektörü ise yüzde 16 daraldı. Krizin hemen ardından olumlu sinyaller gelmeye başlayınca herkes inşaat sektörüne yoğunlaştı. Şimdi de, insanlar yeni projeler yapmak için arsa arıyor.
Hareket sürüyor
Şubat sonundan itibaren piyasada hala devam eden bir hareketlilik var. Bunun nedeni fiyatların düşmesi. Önceki senelerde kredi faizleri düşer, fiyatlar yükselirdi. Şimdi stoklar tükeniyor. Türkiye çok dinamik bir ülke. Nüfus artışı olduğu sürece talep azalmayacak. İşin içine toplu konut girse dahi, tek başına herkesin ihtiyacını karşılayamaz. Bu yüzden çok katlı konut inşaatına değil de farklı bir işe girmek istedik. Burada ciddi bir potansiyel var. Müstakil, bahçeli villalara büyük bir talep olduğunu gördük.
Malzeme değişti
1984 yılından bu yana piyasanın içindeyim. O dönemden bu yana malzemede çok büyük değişiklikler oldu. Özellikle izolasyon konusunda. Küreselleşmenin etkisiyle, teknolojinin ilerlemesiyle bazı ürünler yaygınlaştı. Bazı ürünler Türkiye’de de uygun fiyatlara üretilebilir hale geldi.
Fayans ve seramik alanında çok az seçeneğimiz vardı. Üreticinin bize sunduklarını almak zorundaydık. Günümüzde ise sayısız seçenek var. Yerli piyasadaki üretici sayısı ve çeşitlilik arttı. İnşaat sektörünün alternatifleri çoğaldı.”
TOKİ bizim piyasamızı dengeliyor
TOKİ’nin dar gelirliye uygun konut yapması gerektiğini ifade eden Tahsin Erdemir, şunları söyledi: “TOKİ, dar gelirliye konut yapıp, uygun ödeme koşulları sağladığında zarara giriyor. Bu zararı kurtarmak için orta ve üst gelir grubuna yönelik olarak da konut yapıyor. Kendi içinde haklı da. Dar gelirliye konut yaparak projelerin devamını sağlaması mümkün değil.
Uygun fiyata satma imkanı
TOKİ, konut inşaatı yapmamış olsaydı, fiyatlar çok daha yüksek seviyelerde olurdu. TOKİ, piyasayı ve fiyatları düzenliyor. Devletin hazine arazileri üzerine imar planı yapıp konut inşaatı gerçekleştirdiği için daha uygun fiyatlarla satma imkanı oluyor. Projemiz TOKİ’den etkilenmiyor ama çok katlı konutlarda TOKİ’nin pek çok müteahhite alternatif olduğunu söyleyebiliriz.”
Proje büyük mekanlardan hoşlanan için
PROJENİN genel olarak büyük mekanlardan hoşlanan insanlar için tasarlandığını anlatan Şehr-in Konakları Mimarı Deniz Kuntay ise, şunları söyledi: “Site içinde 20 konak ve konutların içinde kapalı birer yüzme havuzu var. Yüzme havuzunu kapalı tutmamızın nedeni, yıl boyu kullanılabilen, atıl kalmayan bir tesis oluşturmak. Arsa konumumuz çok iyi. Mogan Gölü yüzeyinden 300 metre yukardayız. 80 kilometre derinliği olan bir manzarayı görebiliyoruz. Ufku açık, önü kapanmaz bir alan.”
Akıllı ev sistemi var
“Evlerde iki salon, iki mutfak, beş yatak odası, hizmetli ve hobi odası var. Üç tip projemiz mevcut. Bunlar da 610 ile 640 metrekare arasında değişiyor. 13 bin metrekare yeşil alanımız var. Buraya 8 bin tane ağaç dikeceğiz. Ortada akan Şehr-i Derya isimli bir deremiz olacak. Konutlarımız, akıllı ev sistemine sahip. Bu sistemle perdelerinizi kapatabiliyor, istediğiniz yerin lambasını istediğiniz zaman açıp söndürebiliyorsunuz. Evinizi internetten kumanda edebiliyorsunuz. Evde olmadığınız zaman misafiriniz geldiğinde internet üzerinden ya da cep telefonunuzla onlara kapıyı açabiliyorsunuz.”
İnsanların önce yaralarını saracağını, sonra yeni yatırımlara girişeceğini ifade eden Erdemir, “Yeni yatırımlar ise, işsizliğin azalması demek. 2011’den itibaren, lokomotif sektör olan inşaat sektörüne fırsat tanınırsa işsizlik daha da azalacaktır” diye konuştu.
Sektörün durumu
Krizlerin, sektörü ciddi anlamda etkilediğini anlatan Erdemir, Şehr-in Konakları Projesi ve inşaat sektörünün durumuyla ilgili olarak şunları söyledi:
“Ekonomiyle ilgili olumsuz yorumlar, krizi derinleştirdi. Herkes krizden nasibini aldı ama en çok inşaat sektörü etkilendi. 2009’da Türkiye yüzde dört, inşaat sektörü ise yüzde 16 daraldı. Krizin hemen ardından olumlu sinyaller gelmeye başlayınca herkes inşaat sektörüne yoğunlaştı. Şimdi de, insanlar yeni projeler yapmak için arsa arıyor.
Hareket sürüyor
Şubat sonundan itibaren piyasada hala devam eden bir hareketlilik var. Bunun nedeni fiyatların düşmesi. Önceki senelerde kredi faizleri düşer, fiyatlar yükselirdi. Şimdi stoklar tükeniyor. Türkiye çok dinamik bir ülke. Nüfus artışı olduğu sürece talep azalmayacak. İşin içine toplu konut girse dahi, tek başına herkesin ihtiyacını karşılayamaz. Bu yüzden çok katlı konut inşaatına değil de farklı bir işe girmek istedik. Burada ciddi bir potansiyel var. Müstakil, bahçeli villalara büyük bir talep olduğunu gördük.
Malzeme değişti
1984 yılından bu yana piyasanın içindeyim. O dönemden bu yana malzemede çok büyük değişiklikler oldu. Özellikle izolasyon konusunda. Küreselleşmenin etkisiyle, teknolojinin ilerlemesiyle bazı ürünler yaygınlaştı. Bazı ürünler Türkiye’de de uygun fiyatlara üretilebilir hale geldi.
Fayans ve seramik alanında çok az seçeneğimiz vardı. Üreticinin bize sunduklarını almak zorundaydık. Günümüzde ise sayısız seçenek var. Yerli piyasadaki üretici sayısı ve çeşitlilik arttı. İnşaat sektörünün alternatifleri çoğaldı.”
TOKİ bizim piyasamızı dengeliyor
TOKİ’nin dar gelirliye uygun konut yapması gerektiğini ifade eden Tahsin Erdemir, şunları söyledi: “TOKİ, dar gelirliye konut yapıp, uygun ödeme koşulları sağladığında zarara giriyor. Bu zararı kurtarmak için orta ve üst gelir grubuna yönelik olarak da konut yapıyor. Kendi içinde haklı da. Dar gelirliye konut yaparak projelerin devamını sağlaması mümkün değil.
Uygun fiyata satma imkanı
TOKİ, konut inşaatı yapmamış olsaydı, fiyatlar çok daha yüksek seviyelerde olurdu. TOKİ, piyasayı ve fiyatları düzenliyor. Devletin hazine arazileri üzerine imar planı yapıp konut inşaatı gerçekleştirdiği için daha uygun fiyatlarla satma imkanı oluyor. Projemiz TOKİ’den etkilenmiyor ama çok katlı konutlarda TOKİ’nin pek çok müteahhite alternatif olduğunu söyleyebiliriz.”
Proje büyük mekanlardan hoşlanan için
PROJENİN genel olarak büyük mekanlardan hoşlanan insanlar için tasarlandığını anlatan Şehr-in Konakları Mimarı Deniz Kuntay ise, şunları söyledi: “Site içinde 20 konak ve konutların içinde kapalı birer yüzme havuzu var. Yüzme havuzunu kapalı tutmamızın nedeni, yıl boyu kullanılabilen, atıl kalmayan bir tesis oluşturmak. Arsa konumumuz çok iyi. Mogan Gölü yüzeyinden 300 metre yukardayız. 80 kilometre derinliği olan bir manzarayı görebiliyoruz. Ufku açık, önü kapanmaz bir alan.”
Akıllı ev sistemi var
“Evlerde iki salon, iki mutfak, beş yatak odası, hizmetli ve hobi odası var. Üç tip projemiz mevcut. Bunlar da 610 ile 640 metrekare arasında değişiyor. 13 bin metrekare yeşil alanımız var. Buraya 8 bin tane ağaç dikeceğiz. Ortada akan Şehr-i Derya isimli bir deremiz olacak. Konutlarımız, akıllı ev sistemine sahip. Bu sistemle perdelerinizi kapatabiliyor, istediğiniz yerin lambasını istediğiniz zaman açıp söndürebiliyorsunuz. Evinizi internetten kumanda edebiliyorsunuz. Evde olmadığınız zaman misafiriniz geldiğinde internet üzerinden ya da cep telefonunuzla onlara kapıyı açabiliyorsunuz.”