Flamenkonun prensleri Ankara’ya geliyor

Yedi erkek kardeşten oluşan grup, aksiyonlu flamenko gösterileriyle büyük bir hayran kitlesine sahip. Grup üyelerinden Josua Vivancos, Ankara konseri öncesi, soruları yanıtladı.

- Fazla aksiyonlu ve müzikleriyle gösterişli “Aeternum” gösterisi hakkında ne söylemek istersiniz?

- Yıllarca kendi öykümüzü anlatan ilk gösterimiz “7 Hermanos” ile sahnelerdeydik ve neredeyse tüm dünyayı dolaştık ancak “7 Hermanos” bir anlamda flamenko ile sınırlı sayılabilirdi, oysa ki Aeternum sahnesinde işin içine Budapeşte Senfoni Orkestrası’nın kayıtları da giriyor ve senfonik müziklerle de zenginleşen son derece pahalı bir gösteri ortaya çıkıyor. Açıkçası baştan sona heyecan verici bir atmosfer sunuyoruz.

- İlk gösteriniz “7 Hermanos” belirli yerlerinde dövüş sanatları ve sokak danslarına da yer veriyordu, son gösteriniz Aeternum’da neler var?

- “7 Hermanos” ile çocukluğumuzdan beri merak duyduğumuz ve ayrıca eğitimini aldığımız tüm türlere göndermeler yapıyorduk. Mizansenlerde sadece flamenko değil dövüş ve kavga sahneleri de vardı. Aeternum’da belirli yerlerde akrobasi ve yine sürpriz dövüş sahneleri de var. Sahnede kick box bile görüyor olacaksınız ve tüm koreografiler ardı ardına heyecanlı bir şova dönüşüyor.

- Çocukluğunuzdan beri hep babanızı temsil ederek sahne aldınız ve 2004 yılından beri kardeşler olarak ünleniyorsunuz.

- Şimdiye kadar 5 yıl boyunca birçok ülkede beraberce sahneye çıktık. Her zaman babamızı en iyi şekilde temsil etmeye çalıştık ve hala da ondan ilham alıyoruz. Ona karşı sorumluluğumuz devam ediyor ve Los Vivancos olarak isim yapmak aynı zamanda babamız Pedro’nun ismini de devam ettirmek demek.

- Dövüş flamenkoya neler katıyor?

- Bizim hayatımızın bir parçası sayılır ama aynı zamanda bize çok güçlü bir duruş veriyor. Flamenkoda erkeğin bedeninin güçlü duruşu, dansa da büyük bir güç katıyor ve dövüş sanatları ve spor bizim için bunu oldukça kolaylaştırıyor.

- Dansınız kadar dış görünüşünüz de ön plana çıkıyor. Bu konuda ne söylemek istersiniz?

- Açıkçası çok küçük yaşlardan beri sahnede olduğumuz için beğeniliyor olmak hoşumuza gidiyor. Sahnede hoş bir duruşunuz ve iyi baktığınız çekici bir vücudunuz varsa bu her zaman bir dansçı için avantajdır. Bizim için de her zaman bir avantaj oldu ve bundan hiç şikayetimiz yok; üstelik özellikle karşı cins tarafından beğeniliyor olmanın bizim için hiç bir sakıncası yok.

- Gösterinizin müzikleri, korku filmi “Yetimhane” için müzikler yapan Fernando Valezquez ile dikkat çekiyor. Gösteri de korkutucu sürprizler de var mı?

- Aeternum doğaüstü olayları sorguluyor ve bunu enteresan mizansenlerle sunuyoruz ama bir gerilim filmi mizanseni yok. Sadece heyecanlı ve tempolu bir gösteri ortaya çıkıyor ve Valezquez’in müzikleri de heyecanı artırıyor. Aeternum da bizim müziklerimiz de var ve dev bir Hollywood aksiyon filmi gibi.

- Türkiye’deki izleyicinin flamenkoya ilgisini nasıl buluyorsunuz?

- Beraber çalıştığımız ekip Pasion Turca’nın bir çok ünlü Flamenko topluluğu ve şarkıcısı ile çalıştığını bildiğimiz için en başından beri flamenkoya büyük bir ilgi olduğunu biliyorduk. Daha önceki gösterilerimizde seyircinin coşkusuyla bunu daha da yakından görmüş olduk. 24 Mayıs’ta Ankara’da çok coşkulu flamenko akşamı yaşıyor olacağız.