Evde çalışanlar standart istiyor

Güncelleme Tarihi:

Evde çalışanlar standart istiyor
Oluşturulma Tarihi: Aralık 19, 2013 01:19

Ankara Üniversitesi öğretim üyelerince ILO için hazırlanan raporda “Ev işçilerinin tek bir meslek standardı olmadığı göz önüne alınarak çocuk, hasta ve yaşlı bakımı için mesleki yeterlilikler tespit edilmeli, standarda ve sertifikasyona bağlanmalıdır” denildi.

Haberin Devamı

Ankara Üniversitesi öğretim üyeleri Prof. Dr. Gülay Toksöz ve Doç. Dr. Seyhan Erdoğdu, Dünya Çalışma Örgütü (ILO) için “Türkiye’de Ev İşçileri” başlıklı bir rapor hazırladı.
Ev hizmetlerindeki yerli ve göçmen emek konusuna değinilen araştırmada, Türkiye’nin çevresindeki eski sosyalist ülkelerden kadınların, 1990’lı yıllardan itibaren ülkelerinde yaşanan ekonomik alt-üst oluş sonucu ev hizmetlerinde çalışmak için Türkiye’ye gelmeye başladığı belirtildi.

YETERLİ İSTATİSTİK BULUNMUYOR

Kadınların bir kısmının ülkelere göre değişen sürelerde turist vizesi alarak veya vize gerekmeden Türkiye’de yasal ikamet edebildiği ifade edilerek, bir kısmının ise vize sürelerini aşmış oldukları için yasadışı ikamet ettiği, düzensiz ikamet ve kayıtsız istihdamın kadınları korunmasız kıldığı kaydedildi.
Ev hizmetlerinin dünyanın diğer pek çok ülkesinde olduğu gibi, Türkiye’de de yaygın bir istihdam alanı olduğuna işaret edilerek, diğer ülkeler gibi Türkiye’de de ev işçilerinin sayılarına ilişkin yeterli istatistiğin bulunmadığı belirtildi.

Haberin Devamı

YÜZDE 90’DAN FAZLASI KADIN

Türkiye’de ev işçilerinin sayısına ulaşmak için kullanılabilecek temel veri kaynağının, TÜİK Hane Halkı İşgücü İstatistikleri olduğu ifade edilerek, bu verilere göre, evde hizmet sektöründe ücretli ve yevmiyeli çalışanların sayısının 2011 yılında 121 bin kişi olduğu kaydedildi.
Raporda, “Türkiye’de çeşitli profesyonel grupların evde çalışması yaygın olmadığı için, bu kişilerin önemli bir bölümünün ev işçileri olduğu varsayılabilir. Bu varsayımla ev işçilerinin sayılarının yıllar içinde arttığı, ev işçilerinin yüzde 90’ı aşkın bölümünün kadın olduğu da söylenebilir” denildi.

ÇOĞUNLUK KAYIT DIŞI

Ev işçilerinde yüksek oranda kayıt dışılık olduğu belirtilerek, ev hizmetlerinde çalışanların çoğu zaman düşük statüsünden dolayı işlerini beyan etmemeleri ve yerli kadınların kendilerini ev kadını olarak tanıtmasının sayıların olduğundan düşük çıkmasına yol açabildiği ifade edildi. Öte yandan bakım işi yapan göçmen kadınların büyük çoğunluğu kayıt dışı olduğu için istatistiklere girmediği kaydedildi.

Haberin Devamı

İŞ TANIMI BELİRSİZ

İş tanımındaki belirsizlik nedeniyle gündelikçilerin ev temizliğinin dışındaki işlerin de kendilerine yaptırılmasından şikayetçi oldukları belirtilerek, tam gün temizlik için gidilen evlerde normalde ayrı ücrete tabi olan duvar silme, perde yıkama, ütüleme, yatak yorgan yünü yıkama gibi işleri temizlik işine ek olarak yapmalarının istendiği, çok geç saatlere kadar çalışmak zorunda kaldıkları kaydedildi.

HASTA BAKIMINDA SERTİFİKA ŞART

Ev hizmetlerinde çalışan kadınların sigortalı olmaya önem atfettiği ifade edilerek, şunlar kaydedildi: “Aylıkçı olarak çalışan kadınların sigortalanmasını teşvik edecek prim ve yaş şartları bakımından esnek ve kolaylaştırıcı düzenlemelerin getirilmesi yerinde olacaktır. Gündelikçi olarak birden çok işverene çalışan kadınların sosyal sigorta haklarının hayata geçirilmesindeki özel zorluklar göz önünde tutularak, sigortalı olmalarını kolaylaştıracak özel modeller geliştirilmelidir. Bu konuda dünya örneklerinden yararlanılmalıdır. Ev işçilerinin tek bir meslek standardı olmadığı göz önüne alınarak öncelikle, çocuk, hasta ve yaşlı bakım hizmetleri için mesleki yeterlilikler tespit edilerek standarda ve sertifikasyona bağlanmalıdır. Bu konuda Mesleki Yeterlik Kurumu ve İŞKUR görev üstlenmelidir.”

Haberin Devamı

ÖRGÜTLENMEK GEREKİYOR

Raporda, çocuk, hasta ve yaşlı bakımında çalışan kadınların pedagoji, beslenme, hijyen ve sağlık konularında, temizlik işlerinde çalışan kadınların genel hijyen kuralları, malzeme ve makine kullanımı gibi konularda bilgilendirilmesi için eğitimlere ihtiyaç olduğu belirtildi. Bu amaçla kadınların İŞKUR tarafından verilen sertifikalı mesleki eğitimlere veya belediyeler tarafından düzenlenecek eğitimlere katılmasının yararlı olacağı önerisinde bulunuldu.
Ev işçilerinin halihazırda anayasa ve yasal düzlemde sendikal hak ve özgürlüklerinin olduğu, ancak bu anayasal ve yasal hakkın uygulamada ev işçilerinin işkollarının olmadığı gerekçesiyle bugüne kadar engellendiği kaydedildi. Yeni İşkolları Yönetmeliği’nde ev işçiliğinin işkoluna dahil edildiği de hatırlatıldı.

Haberle ilgili daha fazlası:

BAKMADAN GEÇME!