“Eskişehir Yolu”nda 1960 model kokoreç
Güncelleme Tarihi:
Restoran Dedektifi
Oluşturulma Tarihi: Mayıs 21, 2010 00:00
GEÇEN cuma bürodan şehre açılırken, bir baktım yanımızdaki Petrol Ofisi’ne bir tat durağı eklenmiş:
Kokoreççi Hacı...
Gerçi İtfaiye Meydanı ve Anıttepe’nin ardından üçüncü şubeyi burnumuzun (kokusal açıdan da burun menzilimizin) dibine açacaklarını bilerek, iştahlanıyorduk da...
Yine de şaşırdık cuma cuma.
Madem cumadan gidiyoruz, yeni lezzet komşumuzla “iki cami arasında beynamaz (binamaz)” durumuna düştüğümüzü de söylemeliyim.
Batımızda “doğu fast”i köfte-Adana-kokoreç, doğumuzda ise Burgerking ile “Batı fast”i...
Gel de diyet yap meselesi.
Ama iki mekan arasında aç-bilaç kalıp, her öğün salataya talim edenlere takdirimiz sonsuz, o ayrı.
İzmir’den yalnız kumru gelmez
Efendim tadını bilenler bilir.
Bilmeyenler ise bilenlere ısmarlasın, onların eskortluğunda gitsinler Kokoreççi Hacı’ya anında üç çeyrek öğrensinler.
Kokoreççi Hacı tam yarım asırlık bir müessese; “vesvese hepsi vesvese” filan demeye kalkmayın, gerçekten kuruluşu 1960.
Ankara’ya filleri Timur getirdiyse mesela, İzmir’den kokoreçi getiren de Salih Sağıroğlu...
Dokuz çocuğu var, “medarı maişet motoru”nu da artık her sabah oğulları çalıştırıyor.
Her sabah derken, Kokoreççi Hacı’nın 7/24 çalışan bir mekan olduğunu es geçmeyeyim.
Üç çeyrek makuldür
Mekanın lezzetlerine gelince, önce elbette kokoreçden bahsetmek gerek.
Ki uzun söze gerek yok, gerçekten lezzetli ve özel.
Kokoreç, Balıkesir’de büyüyen süt kuzularından hazırlanıyor. (“Süt kuzusu”, kurban vb. gibi detayları düşününce, vejeteryan olmak işten değil ama... Biliyorsunuz 7 büyük günahtan ya da zaaftan biri oburluk)
Neyse kokoreç fırınlandıktan sonra, kömür ateşinde bir güzel ızgaralanıyor.
Yarım ekmeğe olanı az, tüm ekmeğe olanı çok gelecekse, “üç çeyrek” siparişi verebilirsiniz. Ki iştahınız yerindeyse yerinde bir sipariş olur.
Köftesi de makuldür ki, açılış merhabasında ben köfte yedim mesela.
Üç çeyrek köfte, bir meşrubat 11 lira. (Tel: 285 14 91)
Giritturk’le Ege tatları
YAZAR, yönetmen Mario Soldati’nin “Şarap toprağın şiiridir” kelamından mülhem, “Zeytinyağı ağacın şiiridir” diyenlerdenseniz, size bir web sitesinde konaklamayı öneririm: http://www.giritturk.com/
Girit kökenli Türklerin, Girit tatlarını, kültürünü tanımak, paylaşmak isteyenlerin sitesi...
Ben Girit yemekleri bölümünün müdavimiyim. Ki, sadece yemekler değil Girit yeme-içme kültürüyle ilgili de tadına doyulmaz yazılar, bilgiler var. Zeytinyağı ise baş köşede elbette. Ayrıca, taze kişnişli patates eşliğinde adaçaylı tavuk mu istersiniz, çeşi çeşit zeytinyağlı ot yemekleri mi, hepsi derya-deniz... Bir bakın derim, sitede İzmir’i, Ayvalık’ı, Ege’yi de gezeceksiniz.
Hellimli-eritmeli kiremitte kahvaltı
VİŞİ Cafe&Bistro’yu yıllardır bilirim de, isminin anlamını yeni öğrendim.
“Vişi” yeraltından çıkan suya verilen isimmiş. Sümerlerin hayatı canlandırıcı “yeraltı suları tanrısı Ab-zu (Apsu)” filan geçti aklımdan, hoşuma gitti.
VİŞİ’nin Emek, Bahçelievler ve Ümitköy’de şubeleri var.
Benim yolum, Emek 8. Cadde’nin sonundaki VİŞİ’ye düştü. Yemek mönüsü de zengin ama ben “geç kahvaltı”ya gittim. (Brunch demiyorum çünkü açık büfeyle çığrından çıkmış “kahvaltı+yemek+ara sıcak+tatlı/pasta” ritüeline değil, bahçede hafif atıştırma amaçlı uğradım)
Ve mönüyü inceleyip, Hellim ızgara ve çıtır simit söyledim.
Tıpkı basım lezzetler
Izgaralanmış Hellim peynirleri, yeşil-siyah zeytin, söğüş domates ve salatalıkla bezenerek sunuluyor. Gayet lezzetli ve doyurucu...
Hoş bir özelliği de VİŞİ’de çeşitlerin mönüdeki fotoğraflarıyla, masaya gelen siparişinizin ve sunumunun miktarına kadar tıpatıp olması...
Izgara, eritme peynir seviyorsanız daha önce denediğim kiremitte/güveçte eritme peynir çeşitleri de gerçek bir tat tuzağı. Mozerella, dil peyniri, kaşar gibi 4-5 çeşit peynir eritilerek sunuluyor. Ki fiyatları da makul, 5-6 lira.
Peynir demişken, İzmir tulumlu simit sandviçi, patatesli, sosisli, peynirli, kıymalı açmaları da, sardırıp taşınası tatlar olarak ilgi topluyor.
Mönüdeki mini kahvaltı 5 lira. Aslında “mini” gelmesin zeytin, peynir, tereyağ, reçel gibi klasik çeşitlerin yanısıra salam filan da var. Maksi kahvaltı ise 9.5 lira.
Kahvaltı iştahını, omlet, sahanda yumurta çeşitleri ile abartma şansınız da var.
Yok, “çatal-bıçak uğraşmayayım-bal tutup parmağımı yalamayayım” diyorsanız, Ayvalık tostundan İzmir’in kumrusuna, sandviç-tost destekli bir geç kahvaltı da mümkün.
Tel: 221 17 83)
Yine de şaşırdık cuma cuma.
Madem cumadan gidiyoruz, yeni lezzet komşumuzla “iki cami arasında beynamaz (binamaz)” durumuna düştüğümüzü de söylemeliyim.
Batımızda “doğu fast”i köfte-Adana-kokoreç, doğumuzda ise Burgerking ile “Batı fast”i...
Gel de diyet yap meselesi.
Ama iki mekan arasında aç-bilaç kalıp, her öğün salataya talim edenlere takdirimiz sonsuz, o ayrı.
İzmir’den yalnız kumru gelmez
Efendim tadını bilenler bilir.
Bilmeyenler ise bilenlere ısmarlasın, onların eskortluğunda gitsinler Kokoreççi Hacı’ya anında üç çeyrek öğrensinler.
Kokoreççi Hacı tam yarım asırlık bir müessese; “vesvese hepsi vesvese” filan demeye kalkmayın, gerçekten kuruluşu 1960.
Ankara’ya filleri Timur getirdiyse mesela, İzmir’den kokoreçi getiren de Salih Sağıroğlu...
Dokuz çocuğu var, “medarı maişet motoru”nu da artık her sabah oğulları çalıştırıyor.
Her sabah derken, Kokoreççi Hacı’nın 7/24 çalışan bir mekan olduğunu es geçmeyeyim.
Üç çeyrek makuldür
Mekanın lezzetlerine gelince, önce elbette kokoreçden bahsetmek gerek.
Ki uzun söze gerek yok, gerçekten lezzetli ve özel.
Kokoreç, Balıkesir’de büyüyen süt kuzularından hazırlanıyor. (“Süt kuzusu”, kurban vb. gibi detayları düşününce, vejeteryan olmak işten değil ama... Biliyorsunuz 7 büyük günahtan ya da zaaftan biri oburluk)
Neyse kokoreç fırınlandıktan sonra, kömür ateşinde bir güzel ızgaralanıyor.
Yarım ekmeğe olanı az, tüm ekmeğe olanı çok gelecekse, “üç çeyrek” siparişi verebilirsiniz. Ki iştahınız yerindeyse yerinde bir sipariş olur.
Köftesi de makuldür ki, açılış merhabasında ben köfte yedim mesela.
Üç çeyrek köfte, bir meşrubat 11 lira. (Tel: 285 14 91)
Giritturk’le Ege tatları
YAZAR, yönetmen Mario Soldati’nin “Şarap toprağın şiiridir” kelamından mülhem, “Zeytinyağı ağacın şiiridir” diyenlerdenseniz, size bir web sitesinde konaklamayı öneririm: http://www.giritturk.com/
Girit kökenli Türklerin, Girit tatlarını, kültürünü tanımak, paylaşmak isteyenlerin sitesi...
Ben Girit yemekleri bölümünün müdavimiyim. Ki, sadece yemekler değil Girit yeme-içme kültürüyle ilgili de tadına doyulmaz yazılar, bilgiler var. Zeytinyağı ise baş köşede elbette. Ayrıca, taze kişnişli patates eşliğinde adaçaylı tavuk mu istersiniz, çeşi çeşit zeytinyağlı ot yemekleri mi, hepsi derya-deniz... Bir bakın derim, sitede İzmir’i, Ayvalık’ı, Ege’yi de gezeceksiniz.
Hellimli-eritmeli kiremitte kahvaltı
VİŞİ Cafe&Bistro’yu yıllardır bilirim de, isminin anlamını yeni öğrendim.
“Vişi” yeraltından çıkan suya verilen isimmiş. Sümerlerin hayatı canlandırıcı “yeraltı suları tanrısı Ab-zu (Apsu)” filan geçti aklımdan, hoşuma gitti.
VİŞİ’nin Emek, Bahçelievler ve Ümitköy’de şubeleri var.
Benim yolum, Emek 8. Cadde’nin sonundaki VİŞİ’ye düştü. Yemek mönüsü de zengin ama ben “geç kahvaltı”ya gittim. (Brunch demiyorum çünkü açık büfeyle çığrından çıkmış “kahvaltı+yemek+ara sıcak+tatlı/pasta” ritüeline değil, bahçede hafif atıştırma amaçlı uğradım)
Ve mönüyü inceleyip, Hellim ızgara ve çıtır simit söyledim.
Tıpkı basım lezzetler
Izgaralanmış Hellim peynirleri, yeşil-siyah zeytin, söğüş domates ve salatalıkla bezenerek sunuluyor. Gayet lezzetli ve doyurucu...
Hoş bir özelliği de VİŞİ’de çeşitlerin mönüdeki fotoğraflarıyla, masaya gelen siparişinizin ve sunumunun miktarına kadar tıpatıp olması...
Izgara, eritme peynir seviyorsanız daha önce denediğim kiremitte/güveçte eritme peynir çeşitleri de gerçek bir tat tuzağı. Mozerella, dil peyniri, kaşar gibi 4-5 çeşit peynir eritilerek sunuluyor. Ki fiyatları da makul, 5-6 lira.
Peynir demişken, İzmir tulumlu simit sandviçi, patatesli, sosisli, peynirli, kıymalı açmaları da, sardırıp taşınası tatlar olarak ilgi topluyor.
Mönüdeki mini kahvaltı 5 lira. Aslında “mini” gelmesin zeytin, peynir, tereyağ, reçel gibi klasik çeşitlerin yanısıra salam filan da var. Maksi kahvaltı ise 9.5 lira.
Kahvaltı iştahını, omlet, sahanda yumurta çeşitleri ile abartma şansınız da var.
Yok, “çatal-bıçak uğraşmayayım-bal tutup parmağımı yalamayayım” diyorsanız, Ayvalık tostundan İzmir’in kumrusuna, sandviç-tost destekli bir geç kahvaltı da mümkün.
Tel: 221 17 83)