Devrim yaptım

Güncelleme Tarihi:

Devrim yaptım
Oluşturulma Tarihi: Ocak 18, 2007 00:00

Ankara Hürriyet’e konuk olan Hacettepe Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Tunçalp Özgen, "Hayatım boyunca cebimdeki parayı bilmedim, ama üniversitenin kuruşunun peşine düştüm" dedi. Hacettepe Üniversitesi’nde devrim yaptığını söyleyen Özgen, "Bu konuda mütavazi olmayacağım. Rektör olduğumda hastanenin döner sermayesi 16 milyon dolarken şimdilerde 200 milyon dolara yakın" dedi.

HACETTEPE Üniversitesi’nin 7 yıldır görevini sürdüren Rektörü Prof. Dr. Tunçalp Özgen’le Hacettepe’yi ve Ankara’yı konuştuk.

Özgen, "Devrim yaptım" dediği Hacettepe Üniversitesi’nden, "Allah Baba bizimle uğraşmaktan bıktı" diyerek eleştirdiği Başkent’in sorunlarına kadar her şeyi açık bir yüreklilikle Ankara Hürriyet için anlattı.

Ankara’ya 40 günlük bir bebekken gelen ve o gün bu gündür Başkent’te yaşayan Hacettepe Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Tunçalp Özgen rektör gözüyle kentin sorunlarını ve çözüm önerilerini şöyle anlattı:

HAVA KİRLİLİĞİ CİDDİ BOYUTTA

"Şehirde ciddi bir hava kirliliği söz konusu. Bunun bir çok nedeni var. En belirgini kaçak kömür. Deniyor ki devlet politikası olarak destekleniyor. Tabi ki fakire fukaraya pahalıya mal olmasın. Ama benim ciğerim gidiyor. O zaman fakire fukaraya doğalgazı ucuz verin ki hava kirliliği olmasın. Ankara’ya alt ve üst geçitler yapılıyor diye zaman zaman tepki gösterenler oluyor. Ben kızmıyorum çünkü trafik tıkandıkça hava kirliliği oluyor, bir yandan da devletin parası gidiyor. Ama her sokak köşesine de üst geçit yapmayacaksın. Büyükşehir Belediyesi, Mimarlar Odası, Mühendisler Odası biraraya gelecek ve gerçek bir kent konseyi kuracak. Şehir için gerekli planlamayı yapacak şehrin problemlerini konuşacak."

SU SORUNU EŞİTTİR, PİSLİK

Başkent’in en büyük tartışma konularından biri olan su sorunu ile ilgili çarpıcı açılamalarda bulunan Hacettepe Üniversitesi Rektörü Tunçalp Özgen şunları söyledi: "Gazetelerde bazı dönemler sürekli "Ankara’nın suyu az, şu kadar günde bitecek" şeklinde yazılar okuyoruz. Su sorunu pislik anlamına gelir. Tarihimiz boyunca suyu bitirip göç etmişiz. Artık gideceğimiz yer de kalmadı. Ankara’ya Kızılırmak’tan mı su bulacağız bilmiyorum ama bu soruna bir çözüm bulmamız lazım.

Özgen: Üniversitenin kuruşunun peşine düştüm

"Hayatım boyunca cebimdeki parayı bilmedim, ama üniversitenin kuruşunun peşine düştüm." diyen Hacettepe Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Tunçalp Özgen 2000 yılında göreve geldiği Hacettepe Üniversitesi’nde devrim yaptığını söyleyerek yapılanları şöyle anlattı: "Ben Hacettepe’de devrim yaptığıma inanıyorum. Bugün bu hastanenin tümü ben bıraktığım gün yeni baştan yapılmış olacak. Üniversitenin döner sermayesini teslim aldığım zaman devletin resmi kayıtlarına göre döner sermayenin geliri 19 milyon dolardı. Benim teslim ettiğim döner sermaye 200 milyon dolar üzerinde olacak. Bana diyorlar ki arkadaşlarım bu parayı nerden buldun. Bu para buradaydı. Kaçakları tıkarsanız para her kurumda vardır. Beytepe ve Sıhhıye kampuslarımız hastane hariç 640 bim metrekare ve tamamen yenilendi. İlave binalar yapıldı. Bugün laboratuvarlarımızda eksiğimiz yok. Hayatım boyunca cebimdeki parayı bilmedim, ama üniversitenin kuruşunun peşine düştüm. Beytepe’nin 2000 yılının fotoğraflarına bakın bir de şimdinin fotoğraflarına bakın. Ne demek istediğimi anlayacaksınız."

Su sorunu çözülmeli

Hükümet destek verecek, bilimadamları ve üniversiteler çözüm önerileri bulacak, doğru finans modelleriyle bu sorunu gidermek için projeler üretilecek. Yoksa Allah nasip eder de, yağmur yağarsa Ankara’nın su sorunu çözülür dersek doğru olmaz. Ben Allah Babayı çok seviyorum ama o da Türklerle uğraşmaktan bıktı. İnsanoğlu tabiata dizginlerini vurmalıdır. Yağmur azaldıysa yağmur yağdırma yöntemini geliştirmelidir veya yeraltı sularını hedeflemelidir."

Hırsızın elini kolunu bağlayalım

Üniversitelerdeki bürokratik engellerin çalışmaları aksattığını söyleyen Hacettepe Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Tunçalp Özgen bunun doğurduğu sıkıntıları şöyle anlattı:

"Bazen iyi niyetle çıkan kanunlar bizim ayağımıza bağ oluyor. Yeni Kamu İhale Kanunu çıktı ve bizi iş yapamaz hale getirdi. Karar veriyorsunuz, 40 gün şartname askıda kalıyor. 40 gün bekleme süresi, 40 gün karar ilan süresi, etti 120 gün. Ben bir kantini boyatacağım 120 gün bekliyorum. Birisi itiraz ederse bu dosya dosya Kamu İhale Kurumu’na gidiyor. Kurum tüm Türkiye’nin itirazlarını inceliyor. Ortalama altı ayda sonuç çıkıyor. Türkiye’de maalesef bir böyle bir sistem var. Bunu ilk Rektör olduğumda anladım. Koltuğa rektör olarak oturdum. O gün devletin bana bakışı şu: "Tamam hırsız oturdu, elini kolunu bağlıyalım." Benim ilk önce dürüst olduğumu kabul edin. Ben buraya dürüstlükle en ucuza, en fazlasını yapmaya gayret ederek geldim. Benim elimi ayağımı bağlama. O zaman burası bürokrasinin içinde büyüyemiyor. Üniverisitedeki araştırmacı hassastır, çok çabuk kırılır. Zorla araştırma yaptıramazsın. Ama araştırma yaparsa ülke ileri gider. Üniversitelerin kendine ait özel kurallarla idare edilir hale getirilmesi lazım. Üniversitenin hakiki özerkliği budur."

Ben açım

Bir öğrencinin bile parasızlık yüzünden okuyamamasının kendisini yaralayacağını söyleyen Rektör Özgen çözümün bankaların vereceği okuma kredisinde olduğunu söyledi. Rektör Özgen başından geçen üzücü bir olayı ise Ankara Hürriyet’e anlattı: "Biz üniversitede 1.75 YTL’ye dört kap kaliteli yemek veriyoruz. Maalesef bunu bile veremeyen öğrencilerimiz var. Bir gün Beytepe’deki rektörlük binasına gidiyordum. Bir öğrenci kıpkırmızı gözlerle ’Rektör siz misiniz?’ diye sordu. Ben olduğumu söyleyince, "Ben açım" dedi. Bunu ne zaman anlatsam gözlerim yaşarıyor."

YARIN: ODTÜ REKTÖRÜ PROF. DR. URAL AKBULUT
Haberle ilgili daha fazlası:

BAKMADAN GEÇME!