Destici: Sözleşmeli ve ücretli öğretmenlerimize kadro verilmeli

Güncelleme Tarihi:

Destici: Sözleşmeli ve ücretli öğretmenlerimize kadro verilmeli
Oluşturulma Tarihi: Kasım 24, 2017 09:57

Destici: Sözleşmeli ve ücretli öğretmenlerimize kadro verilmeli

Haberin Devamı

ANKARA, (DHA)- BÜYÜK Birlik Partisi (BBP) Genel Başkanı Mustafa Destici, sözleşmeli ve ücretli çalışan öğretmenlere kadro verilmesi gerektiğini söyledi.
Büyük Birlik Partisi Genel Başkanı Mustafa Destici’nin 24 Kasım Öğretmenler Günü dolayısıyla yayınladığı mesajda, “Malumunuz insanı diğer tüm varlıklardan farklı ve üstün kılan temel vasıflarından biri öğrenebilen ve öğretebilen bir varlık olmasıdır. Öğrenme sürecinde de insanın en büyük yardımcısı öğretmendir. Bu yönüyle öğretmenlik kutsal bir meslektir" dedi.
"İnsanın insan olmasında öğretmenlik kadar doğrudan etkili olan başka bir meslek yoktur" vurgusu yapan Destici, "Lakin ülkemizde toplumun yetişmesinde ve şekillenmesinde taşıdıkları bu büyük öneme rağmen, 21’inci yüzyıla hazırlanan Türkiye'nin en büyük zenginliği olan çocuklarımızı ve gençlerimizi emanet ettiğimiz öğretmenlerimiz, layık oldukları itibara ve hak ettikleri ekonomik ve sosyal şartlara malesef sahip değildirler" diye konuştu.
Destici, "Büyük Birlik Partisi olarak bu 24 Kasım Öğretmenler Günü’nü; sahte övgülerin dizileceği, boş vaatlerin verilip, heyecanlı nutukların dinleneceği gün olmaktan öteye taşıyıp bir muhasebe günü ve hedeflerin gözden geçirildiği bir gün olarak ele almamız gerektiğini düşünüyoruz. Milli eğitimin ve öğretmenlerimizin o kadar çok problemi var ki; esasında bunların hepsi ivedilikle ele alınması gereken hususlardır" dedi. 
Destici, "Yıllardır ülke yönetimine gelen her iktidar partisi gibi, mevcut siyasi iktidar da Türkiye’yi sabit ve istikrarlı bir eğitim-öğretim sistemi tutturamadı maalesef. Her yıl değiştirilen öğretim ve sınav sistemleri, öğrencilerimizi ve velilerimizi olumsuz etkilediği gibi, öğretmenlerimiz de olumsuz etkilemektedir. Bunun dışında öğretmenlerimizi direkt ilgilendiren sorunların başında, öğretmen açığının zirve yaptığı bir dönemde yaşanan ve yaşatılan istihdam sorunudur. Şu anda atama bekleyen öğretmen sayısının 430 bin civarında olduğu Milli Eğitim Bakanlığı yetkilileri tarafından açıklanıyor. Bunun yanında gelişigüzel açılan üniversitelerin eğitim fakültelerinden her sene mezun olan 70 bin öğretmeni de buna eklediğimiz zaman, beş sene sonra bir milyon işsiz öğretmen tablosuyla karşı karşıya kalacağız. Bir yanda istihdam sorunu ve atama bekleyen öğretmenler, diğer yanda talebin üstünde öğretmen yetiştiren mantar gibi türeyen üniversiteler. Yani demek oluyor ki, her sene ortalama üniversiteyi bitiren öğretmenlerden yüzde 90'ı işsiz kalacak ve çaresiz kendi kaderleri ile baş başa kalacaklar. Vazife başındaki 900 bin küsur öğretmenimizin yanı sıra 430 bin atama bekleyen öğretmene sahibiz. Hükümet bir an evvel hem atama bekleyen öğretmenlerimizin atamalarını yapmalı hem de eğitimde kaliteyi düşüren mantar gibi türeyen üniversiteler sorununun olumsuzluklarını ortadan kaldıracak çözümler üretmelidir. Malumunuz, ülke olarak geleceğimizin güvencesi eğitime; eğitim ise öğretmene dayalıdır. Geleceğin kurucusu öğretmenlerimize hak ettiği standartlara kavuşturmalıdır. Unutmayalım ki toplumların medeniyet seviyesi, öğretmene verdiği değerle ölçülür. Öğretmenlerimizin ve diğer tüm eğitim çalışanlarının ekonomik ve sosyal hakları giderek zafiyete uğramaktadır. Günümüzde git gide pahalılaşan hayat şartları içinde, tıpkı devlet gibi çarkını borçlanarak ve faize, kredilere bulaşarak çevirmek zorunda kalan öğretmenlerimiz oldukça zor durumdadır. Öğrencilerin kendilerine rol model aldığı öğretmenlerimizin en başta bu ekonomik ve özlük sorunları çözülmelidir."
"Bir başka mühim konu ise, malesef 3,5 yıllık Çözüm Süreci döneminde ağır bir meşruiyet tahribatına neden olan hatalar zincirine yeni halkalar olarak eklenen “PKK’lı Memurlar” meselemiz ortaya çıkmıştı" diyen Destici şunları söyledi: “O yıllarda Doğu ve Güneydoğu bölgesindeki terör örgütü mensuplarının ve bunlara müzahir çevrelerin serbestliğiyle, bunların mülki ve idari yapı içerisinde kadrolaşmalarına yol verilmiş, binlerce terör örgütleriyle iltisaklı kişi, başta öğretmen olarak kadrolu ve sözleşmeli olarak idari yapının içine sızmıştı. Şu anda bölgedeki terör örgütüyle ilişkili memur kapasitesinin, başlı başına bir Milli Güvenlik sorunudur. Bölgede terörün sonlandırılması adına en az sahadaki mücadele kadar önemli olan, bilhassa Doğu ve Güneydoğu’daki bu kötü idari işleyiş tablosunun acilen düzeltilmesi gerekiyor. Bu düşünce, dilek ve temennilerimle birlikte, tüm öğretmenlerimizin ve öğrencilerimizin 24 Kasım’ını tebrik ediyorum. Bu güne dek vefat eden ve şehit olan tüm öğretmenlerimizi rahmet ve minnetle anıyor; hayatta olan ve her şeyin en iyisini hak eden tüm öğretmenlerimize de en içten sevgi ve hürmetlerimi sunuyorum.”

Haberle ilgili daha fazlası:

BAKMADAN GEÇME!