Ankara’nın deprem tehlikesi değişmedi

Güncelleme Tarihi:

Ankara’nın deprem tehlikesi değişmedi
Oluşturulma Tarihi: Şubat 17, 2023 15:46

Kahramanmaraş merkezli çifte deprem, 11 ilde büyük yıkıma yol açarken olası İstanbul depremi ile ilgili araştırmalar da hız kazandı. Peki ya başkent Ankara ne durumda? Deprem Uzmanı Doç. Dr. Bülent Özmen, başkentin ilçe ilçe deprem riskini, yapılması gerekenleri Hürriyet Ankara’ya anlattı.

Haberin Devamı

Merkezi Kahramanmaraş olan ve pek çok ili birden etkileyen deprem felaketinin ardından, Ankara’nın deprem riski de merak konusu... Doğu Anadolu fay hattında ve bu fayla ilişkili diğer faylarda meydana gelen depremlerin Ankara’ya etkisinin olmadığını söyleyen Gazi Üniversitesi Mühendislik Fakültesi İnşaat Mühendisliği Bölümü Öğretim Üyesi ve Afet Yönetimi Uzmanı Doç. Dr. Bülent Özmen, “Ankara’nın deprem tehlikesi, 6 Şubat öncesi ne ise şimdi de aynı” dedi. Özmen, özetle şunları söyledi:

Ankara’nın deprem tehlikesi değişmedi

Ankara’nın deprem tehlikesi değişmedi

Haberin Devamı

TÜRKİYE TARİHİNDE BİR İLK

“Türkiye’de önceki yıllarda meydana gelen deprem verilerine baktığımızda 6 Şubat 2023 tarihinde meydana gelen iki depremin 27 Aralık 1939 Erzincan depreminden (Ms 7.9) sonra Türkiye’de meydana gelen ikinci ve üçüncü en büyük depremler olduğu görülmektedir. Yine geçmiş yıllarda olmuş deprem verilerini incelediğimizde ardı ardına aynı bölgenin benzer büyüklükte iki büyük deprem ile sarsılması da ülkemiz tarihinde bir ilktir ve çok çok ender olarak rastlanabilecek bir durumdur. Yani aynı bölge dokuz saat ara ile tarihimizde eşi benzeri görülmemiş bir şekilde çok büyük iki deprem ile sarsılmıştır. Bu depremler Doğu Anadolu fay zonu ile ilişkili çok sayıda fay segmentinin kırılmasına (yaklaşık 300-350 km uzunlukta) neden olmuştur. Arazide çalışma yapan jeoloji mühendislerinden alınan bilgilere göre ilk deprem nedeniyle yaklaşık 3-5 metrelik bir ötelenme meydana gelmiştir. Yani bu fay hattı güneybatıya doğru bu kadarlık bir ötelenme yapmış ve sonrasında sönümlenmiştir. Diğer ikinci depremde de buna benzer uzunlukta bir ötelenme olduğu ifade edilmektedir. Bu veriler arazide çalışma yapanların açıklamalarına göre veya çalışmalarını tamamlamalarına göre çok daha netleşecektir.

Haberin Devamı

TEHLİKE YOK ANLAMINA GELMEZ

Merkez üssü Kahramanmaraş olan Doğu Anadolu fayında ve bu fayla ilişkili diğer faylarda meydana gelen depremlerin Ankara’ya etkisi yoktur. Ankara’nın deprem tehlikesi 6 Şubat öncesi ne ise şimdi de aynıdır. Ankara kentinin içinden önemli bir deprem üretebilecek bir fay geçmemektedir. 30 Ekim 2020 İzmir depremi örneğinde somut bir şekilde görüldüğü gibi deprem mesafe tanımıyor. 70-80 km uzaklıkta bile çok ciddi hasarlar ve can kayıplarına neden olabiliyor. Yani Ankara kent merkezinin hemen altından veya çok yakınında bir diri fayın geçmemesi deprem tehlikesi yok anlamına gelmez. Çamlıdere ve Kızılcahamam ilçelerinin Kuzey Anadolu fayına, Elmadağ ve Kalecik ilçelerinin Eldivan-Elmadağ tektonik kaması ve Kırıkkale-Erbaa fayına, Şereflikoçhisar, Evren ve Bala ilçelerinin Tuz Gölü fay zonuna yakın olmaları nedeniyle deprem tehlikesinin diğer ilçelere göre biraz daha yüksek olduğunu söyleyebiliriz. Tabi burada değerlendirmeyi sadece faya uzaklığına veya yakınlığına göre değerlendirmek doğru olmayabilir. Zemin özellikleri, binanın yürürlükteki bina deprem yönetmeliğine uygun yapılıp yapılmadığı, beton kalitesi, demir kalitesi, etriye sıklığı, işçilik kalitesi, denetimin etkin yapılıp yapılmadığı gibi birçok etkene bağlı olarak riskli yerler değişebilir. Ankara ili için veya kent merkezine yönelik yapılan çalışmaların birçoğunda Demetevler bölgesi en riskli yerlerden biri olarak gösterilmektedir”

Haberin Devamı

ANKARA’DA HANGİ İLÇELERE DİKKAT!

Yeni deprem tehlike haritasının birçok il gibi Ankara’yı da önemli oranda etkilediğini vurgulayan Özmen, 1996 tarihli resmi deprem bölgeleri haritasında 4’üncü derece deprem bölgesinde gösterilen Çankaya, Altındağ, Etimesgut, Keçiören, Pursaklar, Mamak, Sincan, Yenimahalle, Gölbaşı gibi kent merkezinde olan ilçelerde deprem tehlikesi değeri eski haritaya göre yüzde 30-50 oranında artmıştır. Kent merkezinde bu değerler yükselirken eskiden 1’inci derece deprem bölgesi gösterilen Evren ilçesinde deprem tehlikesi yüzde 75 oranında düşmüştür. Ayrıca yeni haritayı 1996 tarihli harita ile kıyasladığımızda Bala, Beypazarı, Çamlıdere, Elmadağ, Güdül, Kahramankazan, Şereflikoçhisar ve Kızılcahamam gibi ilçelerde deprem tehlike parametrelerinin önemli oranda azaldığı görülmektedir. Ankara’nın çevresi kuzeyden Kuzey Anadolu fayı, güneyden Tuz Gölü fay zonu, doğuda Kırıkkale Erbaa fayı, güneydoğudan Seyfe ve Salanda fayları, batı ve güneybatıdan Eskişehir fay zonu ile çevrelenmiş durumdadır. Bu fayların Ankara kent merkezine uzaklığı 60-80 km arasında değişiyor. Yediden büyük deprem üretme potansiyeline sahip olan bu faylar, Ankara için önemli bir tehdit kaynağıdır. Sıralanan faylara ilave olarak Ankara il sınırları içinde de birçok diri fay bulunmaktadır. Bu fayların kayma hızlarının çok düşük olması nedeniyle hasar yapıcı bir deprem üretebilmeleri için oldukça uzun bir zaman geçmesi gerekmektedir” ifadelerini kullandı.

Haberin Devamı

YÜKSEK KATLI BİNALAR TEHLİKELİ Mİ?

Olası büyük bir depremde yüksek katlı binaların daha tehlikeli olduğu algısına kapılmanın yanlış olduğunu vurgulayan Özmen, “Binaların deprem tehlike haritası, zemin etüdü ve bina deprem yönetmeliğindeki parametre ve standartlara uygun olacak şekilde yapılması ve denetimden geçmesi gerekir. Eğer bu şartları sağlayacak şekilde bina yapılmış ise yüksek katlı da olsa daha çabuk yıkılmaz, hatta hiç yıkılmaz. Ancak can kaybına neden olmayacak düzeyde hasar görebilir” dedi.

Ankara’nın deprem tehlikesi değişmedi


17 AĞUSTOS 2022

Hürriyet Ankara’nın ‘Depreme Hazır mıyız’ manşetiyle gündemine taşıdığı haberde Deprem Uzmanı Doç. Dr. Bülent Özmen, ’Deprem mesafe tanımıyor’ uyarısında bulunmuştu.

Haberin Devamı

Ankara’nın deprem tehlikesi değişmedi


11 ARALIK 2022

‘En yakın toplanma alanınızı öğrenin’ çağrısı yapan Deprem Uzmanı Doç. Dr.Bülent Özmen, ”Sadece boş alanların, parkların, okul bahçelerinin toplanma alanı olarak belirlenmesi yeterli değil. Buraların gıda, su, tuvalet gibi vatandaşların acil ihtiyaçlarını karşılayacak altyapılara da sahip olması gerekmektedir” uyarısında bulunmuştu.

BAKMADAN GEÇME!