Refika Birgül

‘Havva’nın Üç Kızı’nın sofradaki hali

26 Ağustos 2016
Elif Şafak’ın yeni kitabını okurken, içindeki betimlemeler bende onlarca yemek karesi olarak belirdi. Bunların kimisi tarif, kimisi enstalasyon gibi. İki tanesini buradan paylaşmak istedim.

 

“Peri babasını düşündü. Mensur’un hep dediği gibi, böyle yaralı, arızalı memlekette, mizah merhemdi.”

 

PATLAYAN ŞEKERLİ PEYNİR MERHEMİ

 

Sütü kesip, biraz Ayvalık zeytinyağı ve tuzla mini robottan geçirip nefis bir krem peynire dönüştürdüm. Tarifini 5 Eylül 2015 tarihli yazımda bulabilirsiniz. Hazırladığım peyniri tüpe koydum. Bu tüplerden internette, mutfak malzemeleri satan yerlere bakarsanız bulabilirsiniz. Halen satılan, çocukluğumuzun patlayan şekerini bir tabağa koyup, biraz tüpü bastırıp şekerle kaplayıp yedim. Hafif tuzlu peynirin ağzınızı kaplayan tadı bir taraftan da ağzınızda tatlı tatlı patlayan şekerler sizi geçmişe götürüp tatlı bir gülümseme de yaratıyor.

 

 

Yazının Devamını Oku

Her şey hasta yatarken telefonun çalmasıyla başladı

5 Ağustos 2016
Gülben: “Refika hemen konuya giriyorum, seninle hızlıca görüşmemiz lazım.” Ben: “Öhhöö, hıkk, mıkk.. Tamam ama hastayım.. Ikk...” Gülben: “Önemli değil, neredeysen biz oraya geliyoruz...”

Trak, telefon kapandı ve çok kısa bir süre sonra karşımdaydı Gülben Ergen. ‘Dadı’ projesinden bahsetti. “Bir paket servis sistemi kurmak istiyoruz. Lezzetli, evde yapılmış yemekler, malzemeler olsun... Hadi, lütfen, hemen senle yapalım. Senin bir dokunuşun olsun” dedi.

 

Aceleci olduğu bir gerçek!

 

***

 

Bense “Emin misin? Ben öyle hazır gıdalar, bulyonlar kullanmam. Yapacaksak eğer, çorbayı, kendi kemik suyumuzu en lezzetli şekilde hazırlayıp onunla yapmak lazım. Pilavı da nohutu da o lezzetli et suyuyla yaparım” dedim; “Öyle un deyince düz un değil, Kastamonu’nun siyez unu olacak...”

 

Yazının Devamını Oku

Ruhumuza, dilimize hafiflik...

22 Temmuz 2016
Çok farklı, çok renkli olalım ve öyle kalalım, hafifleyelim diye, biraz da içimizi ferahlatmak için yapımları çok kolay ve lezzetli çubukta dondurma yaptık bu hafta...

Memleketimizde geçen hafta yaşananlar farklı görüşte olanların tek olan memleketimiz için bir araya gelmesi konusunda bir fırsat yarattı. Belki bu ağır ve çok acı olay için ilk başta bu yorum hafif gelebilir ama yaralarımızı sarıp, el ele verip devam etmeliyiz. Demokrasimiz ve memleketimiz için birleşme fırsatı. Çok farklı ve çok renkli olalım ve kalalım, hafifleyelim. Sevelim ve sevilelim bu dünyanın kimseye kalmadığını bilerek...

 

Bir de atölyede, biraz içimizi ferahlatmak için yapımları çok kolay, çubukta lezzetler yaptık. Adına ne diyelim bilemedik. Buzparmak, eskimo veya meybuz olarak farklı yörelerde ve zamanlarda farklı isimlendirilen güzelliklere kendi yorumumuzu katarak hazırladık.

 

İlk bakışta hepsi tatlı gibi gözükebilir. Oysa bizi rahatlatan, hafif hissettiren ilk yemek olarak ekipçe aklımıza cacık geldi. Salatalığı, nanesi, biraz tuzu ile yoğurtlu eskimo’nun tadını ve insanda yarattığı ferahlığı anlatamam.

 

Yapım mantığı şöyle: Teker teker tarifleri hazırlayıp dondurma kalıplarına dökün ve 1 gün sonra veya ne zaman canınız yemek isterse çıkarıp yiyin, hafifleyin, paylaşın, hafifletin... Bu tariflere bakarak kendiniz de versiyonlar geliştirebilirsiniz.

 

Yazının Devamını Oku

Efsane humuslar ve batırmalıklar

15 Temmuz 2016
Hazır herkes yaz tatilinde yazlıklarda dostlarla güzel sofralar kurma telaşında. Bu hafta size ister yemek öncesi atıştırmalık olarak, ister balıkların yanında yenebilecek sürmelikler hazırladım.

Toum

 

12 diş sarmısağı, 2 çay kaşığı tuzla birlikte uzun ince bir kaba koyun. El blendırıyla, püre olana kadar iyice ezin. 190 gram zeytinyağını, blendırı sürekli çalıştırmaya devam ederek, ip gibi azar azar ekleyin. Zeytinyağı ekledikçe hava aldıra aldıra karıştırırsanız mayonez gibi bir kıvama gelir. Sonra 1,5 limonun suyunu ekleyin. Karışım iyice özdeşleşince hazır demektir. Havuç, salatalık, kereviz sapı veya şiş tavuk ve etlerle mükemmel uyum sağlar.

 

Yeşil tahin

 

70 gram yani yaklaşık 1 bağ kişnişi ve 100 ml. suyu mutfak robotuna koyup yeşil püre olana kadar çekin. Çok fazla çekerseniz kişnişler kararabilir. Üzerine 2 diş sarmısak, 120 gram tahin, 2 çay kaşığı tuz ve 90 gram limon suyunu ekleyip tekrar karıştırın.

 

Yazının Devamını Oku

Meyve resmigeçidi başladı

8 Temmuz 2016
Yaz aylarının güzel yanı meyveleri... Onların bu güzelliklerine ithafen birkaç soru sordum. Keyifle önce soruyu sorun kendinize ve tahminde bulunduktan sonra cevapları okuyun lütfen...

Dut yemiş bülbül neden ötemez?

Dut cırcır yapar ve bülbül ötmek için kendisini kastıkça helak olduğundan susmayı tercih eder.

Bir incirde yaklaşık kaç çekirdek vardır?

Aradım ama yaklaşık bir rakam bulamadım bunun üzerine üşenmedim saydım. 1567 tane çekirdek çıktı.

Vişne, kirazın kardeşi midir?

İkisi de gül familyasındandır. Vişne, kiraza göre daha koyu renklidir ve tadı da ekşidir. Ekşiliğinden dolayı kiraz gibi pek yenmez, daha çok kompostosu yapılır.

Bir elma ağacı yılda yaklaşık kaç elma verir?

Ortalama 400.

Yazının Devamını Oku

Kaymak dö la kaymak

24 Haziran 2016
Geçen hafta Afyon’un Çobanlı kasabasında Afyon kaymağının peşindeydim. Buyurun öğrendiklerim...

- Manda, ineğe göre daha az süt verir. Bir sağımda 3-5 litre... Sütün yağ oranı inekte yüzde 4 civarındayken mandada bu yaklaşık iki katı. Ama buraya dikkat: Kaymağın yağ oranı inek sütüne göre daha düşük.

 

- Afyon mandaları haşhaş küspesiyle besleniyor: Haşhaş küspesinin besin değeri yüksek. Bununla beslenen mandaların sütlerinin kalitesi daha yüksek oluyor.

 

- Ne yazık ki Afyon’da manda sayısı çok azaldı. Bunun ilk sebebi mandanın bol su istemesi. Bir dönem suyun ve bataklığın bol olduğu Afyon, manda için çok uygunken ne yazık ki barajlar, şehirleşmeyle kuruyan bataklıklar mandalar için ideal koşulları yok etmiş.

 

- Diğer bir neden de ABD kontrolünde yapılan haşhaş tarımından dolayı tarlalardan küspe almak hem çok maliyetli hem de zor bir hal almış. Mandayı haşhaş küspesiyle beslemek maliyeti kurtarmaz olmuş.

 

Yazının Devamını Oku

İlham veren pideler

17 Haziran 2016
Ramazan pidesiyle 10 dakikada hazırlayabileceğiniz, hepsi çok kolay ve çok lezzetli üç öneri...

1- Pastırmalı, kaşarlı kallavi pide

 

Ne lazım?

1 çorba kaşığı tereyağı, 4 dilim çemenli pastırma, 1 adet ufak kapya biber, 250 gr. kaşarpeynirİ, 1/2 çay kaşığı pul biber, 2 dal nane

 

Nasıl yapılır?

 

◊ 1 çorba kaşığı tereyağını yarım çay kaşığı pulbiberle birlikte küçük bir tavada kızdırın.

Yazının Devamını Oku

Komşuda ramazan

10 Haziran 2016
Ramazan memleketimizde bir başka güzel. Peki komşu diğer müslüman ülkelerde nasıl? Bu hafta civar coğrafyamızda bir geziye çıktım...

İRAN: En eski medeniyetlerden İran’da oruç, hurma ve çay veya ılık suyla açılıyor. Bu hafta İran lezzetlerinden kolay hazırlanan bir tatlıyı seçtim tarifini vermek için. İsmi ‘ranginek’. İçinde tanıdık ve rahatça bulunan malzemeler var.

 

IRAK: Malum, ramazan gelince fiyatların artması sadece memleketimize özgü bir olay değil. Irak’ta moona isimli erzak toplama âdeti ramazandan iki hafta evvel başlıyor. Yemekler normalden daha sulu. Sulu bir et yemeği, sair zamandaki sade kuru etlere göre olmazsa olmazlardan, tabii pilav da.

 

MISIR: Mısır’ın ramazan geleneği cadılar bayramına benziyor. İftardan sonra çocukların fenerlerle (fawanee) dışarı çıkıp, mani söyleyip, şeker toplaması eski bir âdet.

 

SURİYE: Mahyalar ve ramazan davulcusu âdetlerimiz Suriye ile benziyor. Onların oruç açılışı Osmanlı’dan edindikleri meyan kökü şerbetiyle.

 

Yazının Devamını Oku