HABER

Cumhurbaşkanı Başdanışmanı Akif Çağatay Kılıç, canlı yayında gündeme ilişkin açıklamalarda bulundu

Cumhurbaşkanı Başdanışmanı Akif Çağatay Kılıç, CNN Türk'te canlı yayında soruları yanıtlıyor. KKTC'deki yol gerilimiyle ilgili açıklama yapan Kılıç, "KKTC vatandaşlarının temel ihtiyaçları var. Suyun ulaşımı, sağlık hizmetlerinin ulaşımın engellenmesi söz konusu. Bu askeri değil, insani bir proje, Rumlar aksini diyor. BM'ye bunun bildirimi yapılmıştı. Rum kesiminin tutumu sonrası karşı karşıya gelindi. Bu asla askeri bir proje değil. Bu yol. Soydaşlarımın adadaki haklarını korumak konusunda kararlıyız" ifadelerini kullandı. Kılıç, "Uluslararası alandaki haklarımızı çiğnetmeyiz" diye konuştu.

Cumhurbaşkanı Başdanışmanı, Büyükelçi Akif Çağatay KılıçCNN TÜRK'te 'Hafta Sonu' programında Hakan Çelik'in sorularını yanıtlıyor.

KKTC'DE YOL PROJESİ GERİLİMİ

İşte Kılıç'ın açıklamalarından satır başları:

Rum Kesimi'ni destekler yaklaşımlar görüyoruz. Kıbrıs adasındaki anlaşmazlık uzun yıllardır devam ediyor. AB açısından baktığımızda tarihi süreci hepimiz biliyoruz. Rum kesiminin AB'ye üye olması da hataydı. AB'nin dış politikayla ilgili birliktelik yaklaşımı birtakım olumsuzların yaşanmasına neden oluyor. Rum kesimi bu dayanışmayı suistimal ediyor. Soydaşlarımızın hak ve hukukunu koruyoruz. KKTC vatandaşlarının temel ihtiyaçları var. Suyun ulaşımı, sağlık hizmetlerinin ulaşımın engellenmesi söz konusu. Bu askeri değil, insani bir proje, Rumlar aksini diyor. BM'ye bunun bildirimi yapılmıştı. Rum kesiminin tutumu sonrası karşı karşıya gelindi. Bu asla askeri bir proje değil. Bu yol. Soydaşlarımın adadaki haklarını korumak konusunda kararlıyız.

YUNANİSTAN'LA İLİŞKİLER

Türkiye'de hem cumhurbaşkanlığı seçimleri hem genel seçimler sonuçlandı. 2 hafta içerisinde iki seçimi başarıyla gerçekleştirdik.

Yunanistan'da yine seçime giden bir süreç yaşanıyordu. 6 Şubat gecesi başlayan deprem fırtınası yaşandı. 14 milyona yakın insanımız etkilendi. O dönem içerisinde uluslararası camiadan yardıma koşmak için büyük bir gayret sarf edildi. Yunanistan'da yardım etmek için elinden geleni ortaya koydu. Yunan ekipleri duygusal olarak etkilenmişti. 

Seçimler sonrası ilk temasımız NATO zirvesinde oldu. Cumhurbaşkanımız ve Miçotakis yan yana geldiler. Biz iki komşu ülkeyiz. Tarihimizden gelen ikili konularımız var. Benim gördüğüm hava olumsuz konulardan ziyade olumlu olarak ilerleyebileceğimiz bir yol izleyelim tarzında bir hava oluştu. Anlaşamadığımız konular tabii ki olacak. Siyasi anlamda kudretli olan iki ülke var. Görüşmelerimiz oluyor, olumlu da geçiyor.  

Uluslararası alandaki haklarımızı çiğnetmeyiz.

AVRUPA BİRLİĞİ SÜRECİ

Uluslararası siyasette bir dönemde eksen kayması konularıyla itham ettiler. Biz NATO ülkesi bir ülkeyiz, buradan doğan sorumluluklarımızı yerine getiriyoruz. Türkiye'nin AB'ye üyelik süreci ne zaman buzdolabına kondu? 2010 yılında. Merkel irade ortaya koymadı. Bu süreçten sonra biz hep ne dedik, AB'yle ilgili müzakere sürecimiz devam etsin. Burada sorumlu taraf Türkiye değil. Siz reformdan uzaksınız demek doğru değil.

Siyasi bir yaklaşımla gidiliyor, bu bizi üzüyor.

Avrupa'da aşırı sağ akımlarda aşırı yükseliş var.

AB'de kafası karışık olanlar var. Türkiye ile yaklaşımlarda nasıl hareket etmeliyiz diye kafa karışıklığı var.

Tek bir yapı yok, farklı ülkeler farklı talepler var. Bizim yapmamız gereken adımlar var ama bizim kendi açımızdan ilerlememiz gereken konular var. 

AVRUPA ÜLKELERİNİN VİZE VERMEMESİ

Kovid dönemi sonrasında bir personel sorunu yaşandı ama artık bu dönem geçti. Yapıcı olmayan yaklaşımlar var, görüşmeleri yapılıyor. Önümüzdeki dönem içinde bir rahatlama bekliyorum. 

"MONTRÖ'YÜ UYGULAMAK RİSK DE İÇERİYORDU"

Dışişlerimiz tahıl koridoru konusunda çalışıyor. Türk- Rus ilişkilerinde doğuma yok. Sayın Putin'le Sayın Cumhurbaşkanımız arasında herhangi bir sorun söz konusu değil. NATO üyesi bir ülkenin lideri olarak her iki tarafla görüşebilen tek ülke ve Cumhurbaşkanı Sayın Cumhurbaşkanımız, bunu görmemiz lazım.

Montrö'yü uygulamak risk de getiriyordu. Herhangi bir taraf dese ki; ben tanımıyorum bu anlaşmayı ben geçeceğim, dese Türkiye müdahale etmek zorunda kalacaktı. Biz orada büyük bir risk aldık. Dengeli politikamızla bu noktaya geldik.

KUR'AN-I KERİM'E YÖNELİK SALDIRILAR

Kutsal kitabımıza yapılan saldırılar fikir özgürlüğüyle ilgili değil. Bu hürriyet değil, bir saldırıdır, insanlığa karşı suçtur. Artık

Avrupalılar bunu fikir özgürlüğüyle açıklayamayacaklarını görüyorlar. Kendi kutsalımıza bu kadar alçakça saldırılmasını asla kabul etmiyoruz. 

GÜNCELLENME

Bunları da beğenebilirsiniz

Son Dakika Haberler