Türk Kanser Araştırma Ve Savaş Kurumu Kayseri Şube Başkanı Prof. Dr. Mehmet Akif Özdemir:
Güncelleme Tarihi:
IHA
Oluşturulma Tarihi: Nisan 03, 2015 16:25
Türk Kanser Araştırma ve Savaş Kurumu Kayseri Şube Başkanı Prof. Dr. Mehmet Akif Özdemir, 175 bin kişide yeni yeni kanser hastası ve 100 bin kişide kanser ilişkili ölüm görülmüştür" dedi.
Prof. Dr. Özdemir, "Kanser haftası insan ve toplum sağlığı açısından son derece önemli hale gelmiş kanser hastalığı hakkında farkındalık oluşturma amacıyla her yıl Nisan ayının ilk haftası kanser haftası olarak ihya edilmektedir" diye konuştu.
Özdemir, "Kanser insan organizmasının yapı taşları olan tek bir hücrenin fiziki ve biyolojik karisinojenlerin etkisiyle sağlıklı yapım şifrelerini bozarak çoğalan anormal hücrelerin doku ve organların fonksiyonlarını bozması olarak tarif edilebilir" diyerek açıklamasını şu şekilde sürdürdü:
"2012 yılında dünyada 14 milyon yeni hasta ve 8.4 milyon kanser ilişkili ölüm görülürken, Türkiye’de ise 175 bin kişide yeni kanser hastası ve 100 bin kanser ilişkili ölüm görülmüştür. Günümüzde insan ölüm sebepleri arasında kalp damar hastalıklarıyla başa baş sıklıkla görülür hale gelmiştir. Yeni kanser oluşumunun önümüzdeki 20 yıllık zaman diliminde yüzde 70 oranında artacağı tahmin edilmektedir.
Tütün ve alkol kullanımı, sağlıksız beslenme ve fiziksel hareketsizlik, dünya çapında ana kanser risk faktörleridir. Bazı kronik enfeksiyonlar özellikle de düşük ve orta gelirli ülkelerde kanser için büyük öneme sahip risk faktörleridir. Hepatit B, Hepatit C virüsü ve HPV sırasıyla karaciğer ve serviks kanseri riskini artırır. HIV enfeksiyonu da özellikle serviks kanseri gibi kanserin riskini artırır.
Kanseri önlemek ve yönetmek için hastalağın nedenleri ve müdahale hakkında kapsamlı bilgilere sahibiz. Kanıta dayalı stratejiler uygulayarak kanserin önlenmesi, azaltılması ve kanser hastalarının erken tespiti ile tedavisi kontrol edilebilir. Erken tespit ve yeterli tedavi ile bir çok kanserin şifa şansı yüksektir.
Tütün kullanımı, kilolu veya obez olmak, düşük meyve sebze alımı ile sağlıksız beslenme, fiziksel aktivite eksikliği, alkol kullanımı kanserin risk faktörleridir ve bunlardan kaçınarak kanser ölümlerinin yüzde 30’undan fazlası önlenebilir."
Prof. Dr. Özdemir, "Kanser haftası insan ve toplum sağlığı açısından son derece önemli hale gelmiş kanser hastalığı hakkında farkındalık oluşturma amacıyla her yıl Nisan ayının ilk haftası kanser haftası olarak ihya edilmektedir" diye konuştu.
Özdemir, "Kanser insan organizmasının yapı taşları olan tek bir hücrenin fiziki ve biyolojik karisinojenlerin etkisiyle sağlıklı yapım şifrelerini bozarak çoğalan anormal hücrelerin doku ve organların fonksiyonlarını bozması olarak tarif edilebilir" diyerek açıklamasını şu şekilde sürdürdü:
"2012 yılında dünyada 14 milyon yeni hasta ve 8.4 milyon kanser ilişkili ölüm görülürken, Türkiye’de ise 175 bin kişide yeni kanser hastası ve 100 bin kanser ilişkili ölüm görülmüştür. Günümüzde insan ölüm sebepleri arasında kalp damar hastalıklarıyla başa baş sıklıkla görülür hale gelmiştir. Yeni kanser oluşumunun önümüzdeki 20 yıllık zaman diliminde yüzde 70 oranında artacağı tahmin edilmektedir.
Tütün ve alkol kullanımı, sağlıksız beslenme ve fiziksel hareketsizlik, dünya çapında ana kanser risk faktörleridir. Bazı kronik enfeksiyonlar özellikle de düşük ve orta gelirli ülkelerde kanser için büyük öneme sahip risk faktörleridir. Hepatit B, Hepatit C virüsü ve HPV sırasıyla karaciğer ve serviks kanseri riskini artırır. HIV enfeksiyonu da özellikle serviks kanseri gibi kanserin riskini artırır.
Kanseri önlemek ve yönetmek için hastalağın nedenleri ve müdahale hakkında kapsamlı bilgilere sahibiz. Kanıta dayalı stratejiler uygulayarak kanserin önlenmesi, azaltılması ve kanser hastalarının erken tespiti ile tedavisi kontrol edilebilir. Erken tespit ve yeterli tedavi ile bir çok kanserin şifa şansı yüksektir.
Tütün kullanımı, kilolu veya obez olmak, düşük meyve sebze alımı ile sağlıksız beslenme, fiziksel aktivite eksikliği, alkol kullanımı kanserin risk faktörleridir ve bunlardan kaçınarak kanser ölümlerinin yüzde 30’undan fazlası önlenebilir."