Güncelleme Tarihi:
Konuyla ilgili açıklama yapan Uluslararası Antalya Üniversitesi (UAÜ) Hukuk Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Savaş Bozbel, Torba Kanun’da yer alan 5651 sayılı Kanun’la ilgili düzenlemelerin AB müktesebatına temelden aykırı olduğunu söyledi. İlgili kanundaki değişikliklerin Türkiye’yi Avrupa Birliği’ne değil, ‘Şanghay Beşlisi’ne götüreceğini ifade eden Bozbel, düzenleme ile internetin ve internetin aktörlerinin denetim altına alınmaya çalışıldığını açıkladı.
Kanunda yapılan değişikliklerle erişim engelleme kararı verilmesinin kolaylaştırıldığını kaydeden Bozbel, “Bu kararı verecek makamlar konusunda yürütmeye ciddi yetkiler verilmiş. Erişim engelleme kararının uygulanması konusunda uygulanacak tedbirler ve servis sağlayıcıların yükümlükleri artırılıyor. Cezai yaptırımlar her ne kadar para cezasına dönüştürülmüş olsa da, yüzbinlerce lirayı bulan bu para cezası fiilen işletmelerin kapanması ile sonuçlanacaktır.” diye konuştu.
Söz konusu torba kanunda ‘Özel hayatın gizliliği nedeniyle içeriğe erişimin engellenmesi’ başlıklı bir hükmün getirildiğini hatırlatan Prof. Dr. Savaş Bozbel, şunları söyledi: “Bu hüküm, kanun teklifinin en sorunlu maddelerinden birisi olup, yürütmeye çok seri bir şekilde erişimin engellenmesi yetkisini veriyor. Düzenlemeye göre internet ortamında yapılan yayın içeriği nedeniyle özel hayatın gizliliğinin ihlal edildiğini iddia eden gerçek ve tüzel kişiler ile kurum ve kuruluşlar, başkanlığa doğrudan başvurarak içeriğe erişimin engellenmesi tedbirinin uygulanmasını isteyebilecek.”
Kanun teklifindeki düzenlemelerle değişiklikle Telekomünikasyon İletişim Başkanlığı (TİB), başkanına ve personeline yargılama zırhı getirildiğini belirten Bozbel, “Başkanlık personelinin işledikleri iddia olunan suçlardan dolayı haklarında ceza soruşturma yapılması TİB Başkanı için ilişkili bakanın, diğer personel için ise kurum başkanının iznine bağlanıyor. Bu düzenlemeyle, yürütme erkinin personeli birer birer yargısal denetimin dışına çıkarılmakta, adeta yeni dokunulmazlıklar ihdas edilmektedir.” diye konuştu.
"ÇİN, RUSYA VE İRAN GİBİ OLURUZ"
Prof. Dr. Savaş Bozbel, kanun teklifine göre erişim engellemesinin yöntemleri artırıldığını, buna göre erişim engelleme, alan adından erişimin engellenmesi, IP adresinden erişimin engellenmesi, içeriğe erişimin engellenmesi ve ‘benzeri yöntemler’ kullanılarak yapılabileceğini söyledi. Bozbel, "Buradaki ‘benzeri yöntemlerin’ ucu açık olup, örneğin Çin, Rusya ya da İran’da olduğu gibi total filtreleme yoluyla da erişimin ya da içeriğin engellenmesi mümkün görülmektedir.” dedi.
"HUKUKEN ABSÜRD BİR DÜZENLEME"
Erişim engellemesi konusundan 5651 sayılı Kanun’a 9/A maddesi eklenmek suretiyle ‘Özel hayatın gizliliği nedeniyle içeriğe erişimin engellenmesi’ başlıklı bir hükmün getirilmiş olduğunu hatırlatan Prof. Savaş Bozbel şunları söyledi: “Bu hüküm, Kanun Teklifi’nin en sorunlu maddelerinden birisi olup, yürütmeye çok seri bir şekilde erişimin engellenmesi yetkisini veriyor. Düzenlemeye göre internet ortamında yapılan yayın içeriği nedeniyle özel hayatın gizliliğinin ihlal edildiğini iddia eden gerçek ve tüzel kişiler ile kurum ve kuruluşlar, başkanlığa doğrudan başvurarak içeriğe erişimin engellenmesi tedbirinin uygulanmasını isteyebilecek. Yani bu düzenleme, sistemi tamamen tersine çevirmekte, önce ‘tedbiren’ erişim engelleme kararı verilmesi, ardından da bu kararın mahkemeye sunulması öngörülmektedir. Türkiye pratiğinde mahkemelerin nasıl kolay erişim engelleme kararı verildiği düşünüldüğünde, esasen bu maddedeki erişim engelleme düzenlemesi ‘internet mühendisliğinden’ başka bir şey değildir. Böyle bir erişim engellenmesinin sebepleri çok muğlak olup, örneğin bir bürokratın yolsuzlukla ilgili görüntülerinin internette yayımlanması halinde, ‘özel hayatın gizliliği ihlal edildi’ denerek, yargısal denetimden uzak bir erişim engelleme kararı verilebilecek."