Tarif üniversiteli gençlere emanet

Güncelleme Tarihi:

Tarif üniversiteli gençlere emanet
Oluşturulma Tarihi: Temmuz 30, 2014 01:02

Çubuk’ta üç kuşaktır turşuculuk yapan aileler, turşu yapmanın püf noktalarını yeni nesile öğretiyor.

Haberin Devamı

Geçmişten bugüne anneden oğla, kaynanadan geline aktarılan Çubuk turşusu tarifi, bugün üniversiteli gençlere emanet ediliyor. Kaynanasından öğrendiği turşu tarifini çocuklarına aktaran Saliha Taşkesti, turşuculuğun daha profesyonel yapılması için bir çocuğunu gıda mühendisliği bölümüne gönderdiğini söyledi. Çubuk turşusunun en önemli sırrının doğal ve katkı maddesiz olması olduğunu vurgulayan Taşkesti, şunları söyledi:
"Önce salatalık sonra domates, biber, lahana, kelek, acur, havuç bütün sebzelerden turşu oluyor. Sırasıyla hepsinden turşu yapıyoruz. Önce salatalık tarladan geliyor eleniyor, iğneleniyor, yıkanıyor ve sonra kavanozlara veya bidonlara dolduruyor. Salatalık beklemez hemen turşu yapılması gerekiyor. Çünkü beklerse sert kütür kütür olmaz. Daha sonra üzerine turşu suyu, sarımsak, dereotu, defneyaprağı, acı biber, limon tuzu atarak bir gün dinlendiriyoruz ve ertesi gün ağzını kapatıyoruz. Ağzı kapandıktan sonra 20 gün dinlenmesi lazım ve 20 günden sonra turşularımız yemeye hazır. Tuşunun tam kıvamına gelmesi için beklemesi gerekiyor."
Turşu yapmaya 6-7 yaşında başladığını söyleyen Fatih Taşkesti ise anne ve babasının isteği üzerine gıda mühendisi olduğunu belirterek, “Annemin öğrettiği tarifi muhafaza ederek aynı titizlikle turşu üretimini sürdürüyorum” dedi.

Haberle ilgili daha fazlası:

BAKMADAN GEÇME!