GeriSeyahat Kars’ın gizli zenginliklerini haziranda keşfedin
MENÜ
  • Yazdır
  • A
    Yazı Tipi
  • Hürriyet Twitter
    • Yazdır
    • A
      Yazı Tipi
Kars’ın gizli zenginliklerini haziranda keşfedin

Kars’ın gizli zenginliklerini haziranda keşfedin

Kars’a tek tük gelen gezginler genellikle kaleyi, hamamı, Rus evlerini ve Ani’yi görüp evlerine döner. Halbuki bilmezler ki ilkbahar ve yaz aylarında kentin doğası, Türkiye’nin diğer bölgelerinde tadamayacağınız güzellikleri, özgürlüğü ve heyecan verici vahşiliği sunar.

Her gün kalkan uçaklarla İstanbul’dan 120, Ankara’dan 60 dakikada ulaşabileceğiniz Kars, nadide kuşların, çiçeklerin cennetidir. Kuyucuk ve Çıldır göllerinde, Sarıkamış Ormanı’nda yapacağınız yürüyüşlerde sıradışı güzellikteki hayvanlarla, bitkilerle karşılaşırsınız. Köylülerle sohbet ettiğinizde şifalı bitkileri, yöre lezzetlerini öğrenirsiniz. Ağzınızı Kars’ın meşhur kaşarı, balı ve yerel yemekleriyle tatlandırırsınız.

Çocukken hava durumunda hep en soğuk ve en sıcak illeri arardım. Kars, en soğuk yer kategorisinde birinciliği genellikle başka hiçbir ile kaptırmazdı. Hele de kış gecelerinde. Çoğumuz Kars’ı sadece coğrafya kitaplarından tanır, uzak, zorlu ve soğuk bir yer olarak düşünürüz. Orhan Pamuk da, Kar romanı ile gerçeğinden farklı, kısmen hayal ürünü bir Kars betimleyerek bu imajı pekiştirdi. Her ne kadar aynı liseden mezun olsak da, Kars-Iğdır Doğal Zenginlik projesi kapsamında 2003’ten beri Kars ve çevresinde çalışan biri olarak, Orhan Pamuk’un Kars’a haksızlık yaptığını söylemeden geçemeyeceğim.

İLKBAHAR TEMMUZA KADAR SÜRER

Kars’a tek tük gelen gezginler genellikle kaleyi, hamamı, Rus evlerini ve Ani’yi görüp evlerine döner. Halbuki bilmezler ki Kars’ın doğası, özellikle de ilkbahar ve yazın, Türkiye’nin başka kısımlarında tadamayacağınız güzellik, özgürlük ve heyecan verici bir vahşilik sunar. Burası Türkiye’nin Vahşi Doğusu’dur.

Hızla sanayileşen, tarım ve hayvancılığın hálá geleneksel metotlarla sürdüğü, Anadolu misafirperverliğinin bozulmadan devam ettiği, köylerde yaşlı teyzelerin hálá size düzinelerce bitkinin faydalarını sayabildiği, Sarıkamış Ormanları’ndaki ayıların geceleri yol kenarında beslendiği, kışın kurtların insanların korkulu rüyası olmaya devam ettiği ve Türkiye’nin başka hiçbir yerinde göremeyeceğiniz kadar muazzam bir gökyüzünün onbinlerce kuşla dolu Kuyucuk Gölü’nde yansıdığı bir diyardır burası.

Her mevsimde bir başka güzel olan Kars, özellikle ilkbaharda görülmeli. Deniz seviyesinden 1750 metre yüksekte olduğu için de ilkbahar haziran sonuna kadar devam eder, en güzel yabani çiçekler bu ayda açar.

BÖLGENİN GİZLİ HAZİNELERİ

Kars, daha önce gelmemiş olanları şaşırtacak kadar yakın. Her gün kalkan direkt uçuşlarla Ankara’dan 60, İstanbul’dan 120 dakika uzaklıkta. Uçakla 29 YTL’ye bile gelmek mümkün artık. Yürüyüşle keşfetmeye müsait, kaybolması zor, küçük ve sevimli bir sehir. Taştan yapılmış, 350 kadar eski Rus binası var sokaklarında. Tarihi kalesi, hamamları, köprüsü, 12 Havariler kilisesi ve doğallığıyla nefes kesen, Arpaçay Kanyonu’nun yanında yükselen muazzam Ani Harabeleri’yle tarihin farklı köşesinden kopup gelmiş bir ilimiz.
/images/100/0x0/55eb2eddf018fbb8f8b0b902

Bunlar Kars’ın kısmen bilindik özellikleri. Gizli hazinesi ise doğası. Kars doğa meraklıları için de mükemmel imkanlar sunuyor. Kayak tesisleriyle tanınan Sarıkamış, kış mevsiminin dışında da doğaseverlerin mutlaka görmesi gereken bir coğrafya. Kars platosunun uçsuz bucaksızlığına cevap verirmişçesine yükselen çam ağaçlarıyla dolu Sarıkamış Ormanı’nda yapılacak kısa bir yürüyüş bile, insana tüm dertlerini unutturur. Kars ilinin zaten temiz olan havasına bir de çam ağaçlarının eşsiz kokusu karışınca, insanın aklı başından gider. Ağaçlarda yuva yapan ağaçkakanların "tak tak tak" sesleri, Kars Çayı’nın üzerinde uçuşan yusufçuklar, çamların gölgesinde büyüyen çeşit çeşit mantarlar, ormanın açık kısımlarında güneşi selamlayan yabani çiçekler ve şanslıysanız karşınıza çıkacak tilkiler, Kars’ın pek bilinmeyen ama kaçırılmaması gereken yüzü.

ÜRKEK HAYVANLARI GÖZLEMEK SABIR İSTER

Sarıkamış Ormanı civarında bozayı ve kurtlara da rastlamak mümkün, ama korkmayın.

İkisine de rastlamak büyük şans ve sabır istiyor. Onları görmek için uğraşsanız bile, insanlardan çok çekmiş bu ürkek hayvanları görmek kolay değil. Eğer çok istiyorsanız, benim de yaptığım gibi, beslenmeye gelen ayı ve kurtları görmek için geceleyin Sarıkamış çöplüğünde bekleyebilirsiniz. Ama güçlü bir fener almayı unutmayın...

Kars’ın diğer önemli ekosistemi de sulak alanlar. Bol miktarda kuş görmek için en ideal noktalar da Kars’a yarım saat mesafedeki Çalı ve Kuyucuk gölleri. Yaklaşık 2300 metrede olan Çalı Gölü sadece 16 hektar büyüklüğünde ama içi yüzlerce kuşla dolu. Karabaşlı martıların üreme kolonisi dışında, dünya çapında soyu tehlikede olan dikkuyruk ördekleri, yırtıcı saz deliceleri, sapsarıbaşlı kuyruksallayanlar, karaboyunlu batağanlar, elmabaş patka, kaşıkgaga, tepeli patka ve boz ördek gibi ördek türleri, sakarmeke ve diğer birçok su kuşu da bu gölü mesken tutmuş. Yüksek irtifa yüzünden bazen nisan ayına kadar gölün buzları çözülmüyor. Bu nedenle göle giderken yanınıza ceket ya da kazak almayı unutmayın. Yanınıza koşarak gelen köy çocuklarının meraklı sorularına da hazır olun.

GÖL MANZARALI RESTORANDA KADİFE ÖRDEKLERİ İZLEYİN
/images/100/0x0/55eb2eddf018fbb8f8b0b904


Ufacık Çalı Gölü bir uçtaysa, devasa Çıldır Gölü de öbür uçta. 12 bin hektarlık Çıldır’ın manzaralı doğu kıyısını takip ederek Ardahan’a gitmek mümkün. Bu yolculuk esnasında bir öğle yemeği için en iyi nokta, Çıldır’ın göl manzaralı lokantası. Şanslıysanız, yemek yerken, ender rastlanan siyah kadife ördeklerini görebilirsiniz. Eğer kışın gelirseniz, Çıldır’daki buz balıkçılarına katılarak, Türkiye’de çok az balıkçıya nasip olmuş bir aktiviteye katılabilirsiniz. Tabii kışın yapacak pek çok faaliyet var. Bölgede atlı kızaklara halen rastlanıyor. Maceracı ruhlu buz tırmanıcıları eminim el değmemiş rotalar keşfedebilir. Tur kayağı olanlar için Kars’ta sonsuz güzergahlar var. Kışın Kars’ın karla kaplı güzelliğini keşfedebilmek, tilki ve kurt gibi canlıları görebilmek için de tur kayağı en iyi yöntem.

Biz yine dönelim ilkbahara. Her ne kadar Çıldır bölgenin en büyük gölü olsa da, kuşlar açısından Kars’ın en nefes kesici sulak alanı şüphesiz Kuyucuk. Bu göl her mevsimde bir başka güzel. İlkbaharda çiçeklerle bezeli yemyeşil çayırların çevrelediği göldeki binlerce kuşun sesi insana yaşama sevinci veriyor. Yazın uçsuz bucaksız bozkırın ortasındaki iç açan mavilik, sonbaharda göç eden onbinlerce angıt, kaz ve diğer su kuşuyla maksimum kapasitesine ulaşıyor. Kışın donup karla kaplandığında bile bir başka güzel. Doğu Anadolu’da daha önce görülmemiş, Türkiye’de çok ender rastlanan kuş türlerine ev sahipliği yaparak bilim adamlarını şaşırtmaya devam ediyor.

FLAMİNGO BİLE KARS’A UĞRUYOR

Kuzey Doğa Derneği ile Kafkas, Kaliforniya Eyalet ve Stanford Üniversiteleri tarafından yürütülen kuş araştırma çalışmalarında, gölde tespit edilen kuş türleri sürekli artıyor. Daha önce kaydedilmemiş 33 yeni kuş türünün 2008 ilkbahar göçünde gözlemlenmesiyle, Kuyucuk Gölü’nde saptanan kuş türlerinin sayısı 161’e çıktı. Bu sayının zamanla 200’ü geçeceğine eminim. Bu kuşların arasında, nesli dünya çapında tehlikede olan 11 tür ve Avrupa çapında kötü durumda olan 91 tür bulunuyor. Kuyucuk Gölü, üreme zamanında yüzlerce, sonbahar göçü esnasında da binlerce angıta ev sahipliği yapıyor. Avrupa çapında nesli tehlike altında olan angıtlar (Tadorna ferruginea) için çok büyük önem taşıyor. Bunun yanında göl, özellikle ilkbahar ve sonbaharda düzinelerce cinsten binlerce su kuşuna ev sahipliği yapıyor. Göç eden diğer birçok kuş türü için de çok önemli bir beslenme ve dinlenme noktası. Gölde sürekli yeni ve ender türlere rastlanıyor. Bunların arasında flamingo bile var.

İLK GRUP KIŞIN GİTTİ

Faunasının, florasının çeşitliliği sayesinde Kuyucuk Gölü büyük bir doğa turizmi potansiyeline sahip. Kuyucuk Köyü’nün tarihi, kültürü, elişleri ve mutfağı da meraklı gezginlerin ilgisini çekecek kadar zengin. Ziyaretçilere şirin bir Anadolu köyünün içinde yaşayarak ülkemizin az bilinen bir köşesindeki hayatı gözleme imkanı sağlıyor. Bu yüzden köy, yerli ve yabancı kuş gözlemcilerinin yanında, gölün donduğu kış aylarında bile ziyaretçi çekiyor. Aralık sonunda İstanbul’dan gelen 12 kişilik bir grup bunun en güzel göstergesi. Hayatlarının en ilginç yılbaşısı olduğunu belirten grup üyeleri, yılbaşına Kuyucuk Köyü’nde, hindi değil de Kars’ın meşhur kazını yiyerek girmelerini unutamıyor. Sonbaharda tuzlanıp güneşte kurutulan evcil kazlar, bölge ziyaretçilerine hayatta tatmadıkları bir lezzeti tecrübe imkanı sunuyor. Tüm bu gelişmelerden çok memnun olan Kuyucuk halkı da, köye gelecek diğer ziyaretçileri ağırlamayı dört gözle bekliyor.

GÖL KIYISINDAKİ BİTKİ ÖRTÜSÜ RESTORE EDİLİYOR

Kuyucuk Gölü, maalesef aşırı hayvan otlatmanın tehdidi altında. Göl çevresindeki sayıları 6 bini geçen küçük ve büyükbaş hayvan yüzünden gölün içindeki ve etrafındaki bitki örtüsünün boyu birkaç santimi geçmiyor. Geçen seneye kadar gördüğümüz sazlıklar bu sene tamamen yok olmuş durumda. Gölün kıyı ve çevresindeki bitki örtüsünün korunması, bu sazlıkların geri gelmesini sağlayarak, gölü özellikle üreyen kuşlar için çok daha cazip kılacak, kuş tür ve sayılarının artmasını sağlayacak. Göle daha fazla doğaseveri çekecek. Bu yüzden KuzeyDoğa Derneği de bu sene göl kıyısı bitki örtüsünün ekolojik restorasyonuna başladı.

Uzun lafın kısası, Kars ve çevresi doğa severlere her mevsimde unutamayacakları bir tatil yaşama imkanı sağlıyor. Iğdır, Ardahan, Ağrı gibi çevre illerine uzandığınızda da birçok nefes kesici güzellikle karşılaşacaksınız. Aras Nehri kıyısındaki Aras Kuş Araştırma ve Eğitim Merkezi’mizden Ağrı Dağı’nın zirvesine, Posof’un yemyeşil ormanlarından Iğdır’ın aralık sazlıklarına kadar gezecek, gözlemleyecek, doğa sporu yapacak birçok alan var. Bu güzelliklere yörenin zengin kültürü, tarihi ve mutfağı da eklenince, Türkiye’nin az bilinen bir köşesinde birkaç hafta boyunca hiç sıkılmadan farklı, eğlenceli ve rahatlatıcı bir tatil yaşayabilirsiniz.

İNTERNET REHBERİ

á Kars hakkındaki kapsamlı turistik bilgileri valiliğin internet sayfasından (www.kars.gov.tr) edinebilirsiniz. Bu sayfada ilin ören yerleri, doğal alanları, kentteki önemli mimari yapılar, alternatif turizm merkezleri, festivalleri sıralanıyor. Kuyucuk Gölü, köyünün doğasını, kültürünü tanımak isterseniz, Kuyucuk Projesi için hazırlanan internet www.kuyucuk.org sayfasına gözatın. Sitede gölün faunası, kültürü, yemekleri tanıtılıyor. Bölgede çekilen videolara yer veriliyor. Kars ve Iğdır bölgesindeki doğa gözlemi olanaklarıyla ilgili bilgileri www.karsigdir.org adresinde bulacaksınız. Sitede yörede yetişen faydalı bitkilerden, gözlemlenen kuşlara, etoburlara kadar florayla, faunayla ilgili kapsamlı bilgiye yer veriliyor.

NEREDE KALINIR?

Kars Butik Otel (0474 212 16 16), Sim-Er Hotel (0474 212 72 41), Arkar Anıhan Resort Hotel (0474 212 78 00), Güngören Otel (0474 212 67 67), Karabağ Hotel (0474 223 09 71), Kent Oteli (0474 223 22 90), Otel Asya (0474 351 61 99), Otel Polat (0474 351 61 99), Kars Öğretmenevi (0474 223 27 48), Kafkas Üniversitesi Misafirhanesi (0474 212 88 21 - 212 88 29 - 212 88 43)

Whitley Ödüllü eko turizm projesi

ABD’deki Stanford Üniversitesi Çevre Bilim Merkezi’nde araştırma görevlisi olarak çalışan Dr. Çağan Şekercioğlu, yılın 4-5 ayını Kars’ta geçiriyor. Kafkas Üniversitesi Biyoloji Bölümü’nden akademisyenlerle birlikte araştırma projeleri yürütüyor. Bu arada Kuyucuk Gölü’nde "Doğa Turizmi İmkánlarının Geliştirilmesi Projesi"ni yürütüyor. Kars Valiliği, Kars Belediyesi, Arpaçay Kaymakamlığı, Kars Çevre ve Orman İl Müdürlüğü, Kars Doğa Koruma ve Milli Parklar Şube Müdürlüğü ve Birleşmiş Milletler Küçük Destek Fonu’nın katkısıyla sürdürülen çalışma, geçen hafta İngiltere’de "Çevre Nobeli" kabul edilen Whitley Altın Çevre Ödülü’nü kazandı. Tüm dünyadan 100’den fazla projenin katıldığı yarışmada birinci olan Dr. Şekercioğlu’nun çalışmasına, proje finansmanında kullanılmak üzere 60 bin sterlin (150 bin YTL) kaynak sağlanacak. Proje, gölün doğa turizmi potansiyelinin yerel halka fayda sağlayacak şekilde ve çevre köylerle işbirliği içinde geliştirilmesini amaçlıyor. Bu amaç doğrultusunda Kuyucuk Gölü, "Kuyucuk Gölü Kuşları Takvimi" gibi birçok yayında Türkiye ve dünyaya tanıtılıyor.

İpekyolu üstündeki ortaçağ şehri

Ani harabeleri, Ermenistan sınırındaki Arpaçay Nehri’nin batı yakasında. Kars il merkezine karayoluyla 42 kilometre uzaklıkta. İpekyolu’nun Anadolu’daki ilk durağı olan yerleşimin geçmişi, günümüzden 7 bin yıl önceye uzanıyor. Volkanik bir tüf tabakası üstüne kurulmuş. Vadideki mağaralar, bölgedeki ilk yerleşimler. Bugüne ulaşan, deve tüyü ve siyah renkli tüf taşından Horasan harcıyla yapılan kale üç aşamada inşa edilmiş: İç kale M.S. 4’üncü yüzyılda Kars’a ismini veren Karsaklar tarafından yaptırılmış. Dış cephe surları ise Bagratlı Kralı Aşot tarafından M.S. 964’te yaptırılmaya başlanmış. İkinci suru 978’de Kral III. Sembat, üçüncü suru ise 1064-72 arasında Selçuklu’nun Ani’ye tayin ettiği Ebul Menucehr inşa ettirmiş. Kuşbakışı bakıldığında üçgeni andıran surların yedi giriş kapısı var. Bunlardan en önemlileri Aslanlı, Kars ve Sarnıçlı kapıları. Aslanlı kapının bulunduğu surların doğu tarafındaki burçta, 1064’te şehri fetheden Selçuklu Sultanı Alparslan’ın bu zaferi ölümsüzleştirdiği dört satırlık kufi İslami kitabe bulunuyor. Surların dış cephelerinde haç, aslan, yılan kabartmaları, çini süslemeler dikkati çekiyor.
False