En tropikal balayı: Tayland

Balayında tüm gün güneşin altında ızgara tavuk gibi yatma fikrini saçma bulan bir çiftiz! Tam da bu yüzden, eşim Toprak'la birlikte yağmur ormanlarında ıslanacağımız, bambaşka bir kültür keşfedeceğimiz Tayland’ı seçtik.

Khao Lak, Phuket’e 60 km mesafedeki bir cennet. Öyle akın akın turistin geldiği bir yer değil, henüz el değmemiş. Biz keşfettik! Yağmur ormanlarının arasında minik bir sahil kasabası…

Her yer yemyeşil, upuzun palmiye ağaçları, mavi-yeşil her tona sahip bir deniz… Kaldığımız JW Marriott Khao Lak’ta bile doğal hayatın içindesiniz.

Her odanın balkonu, oteli baştan sona saran kanal şeklindeki havuza açılıyor. Tropik ağaçlar her yerde. Kapı önünden kertenkelelere selam çakıyorsunuz!

Yağışlı sezonda Tayland’a gitmekten korkmayın. Muson yağmurlarına denk gelmek ayrı romantik...

Kasabanın merkezindeki popüler yerlerden Monkey Bar ve Built Factory’i önerdiler ama bizi açmadı.

En eğlendiğimiz kısım ise Khao Lak’ta haftanın üç günü kurulan yerel pazar; Bang Niang Market oldu. Burada envai çeşit yerel eşya bulmak mümkün.

Pazarın içerisinde ufacık bir bar var. Gittiğinizde kesinlikle uğrayın: Mr Chay’s Bar. Fonda reggie müziği, elimize Pina Colada’lar… Umurumuzda mı dünya? 

Gecenin kalbi Patong’da atıyor! Eğer Khao Lak gece hayatı sakin kalır ve Patong civarına geçmek isterseniz meşhur Bangla Road’a gidin. Gece hayatının kalbi bu sokakta atıyor.

Bizim favorimiz ise New York Bar. İtiraf ediyorum, ben İstanbul’da böyle eğlenmedim. Bir süre sonra yandaki masayla kardeş oluyor, cümbür cemaat dans ediyorsunuz.

Khao Lak’ta mutlaka bambu rafting yapın. Yağmur ormanları içerisinde akan bir nehirde bambulara biniyor ve nehir boyunca ilerliyorsunuz.

Ayrıca Khao Lak’da bir sürü şelale var. Bunlardan en ünlüleri Sai Rung ve Ton Chong Fah şelaleleri. Dalış tutkunları için Similan Adası efsane. Ama biz gittiğimizde sezon kapanmıştı. Eğer dalış için Tayland’a gelecekseniz ekim-nisan arasını seçin. Canınız çekmesin diye yaptırdığımız Thai masajlarına değinmiyorum bile!

Manastırlar şehri Chiang Mai! Khao Lak’tan sonra Tay kültürünü daha yakından görmek için Chiang Mai’ye geçiyoruz. Kuzey Tayland’da Himalaya Dağı eteklerinde kurulmuş büyülü bir şehir. 300’den fazla Budist tapınağı bulunuyor!

Chiang Mai’da, yapılacaklar listesi tabi ki de Budist tapınaklarıyla başlayıp, son buluyor! Ünlü tapınaklara ziyareti Doi Suthep dağında kurulan Wat Phra That Doi Suthep Tapınağı ile başladık.

Yalnız Budist rahiplerin de bir mesai saati var. Sabaha 8, akşam 5. Sonrasında tapınaklar ziyarete kapanıyor. Gitmişken Budist rahip kutsamasa olmazdı. Bana “Good luck, long life, happiness” diledi. Yani ‘Şansın bol, ömrün uzun olsun ve mutlu ol’

Kalacak yer tercihimizi Booking’de en çok puan alan, ödüllü bir butik otel Sireeampan Boutique Resort & Spa’dan yana kullandık. Diğer otellere göre biraz fiyatlı ama aldığınız hizmete değiyor. Japon balıklarıyla dolu kocaman bir havuz var otelin tam ortasında, baktıkça insanı “Ben İstanbul’da o karmaşa içinde neden yaşıyorum acaba?” diye sorgulatıyor.

Gelelim şehir merkezine. 2 günlüğü 350 Tayland Bahtı yani 35 TL bir ücretle kiraladığımız motosikletle gezdik. ‘Tuk tuk’ dedikleri yerel taksilerden çok daha uygun. Neredeyse tüm Budist tapınakları Old City’de

Burada da efsane masaj yapan dükkanlar mevcut, üstelik gece yarısına kadar açıklar!

Türk’ün Tay yemekleriyle imtihanı!Tay yemeklerini ya çok seviyor ya da topyekün reddediyorsunuz, ortası yok! Biz reddeden tarafta kaldık maalesef… Buranın meşhur bir tatlısı var. Kızarmış mango.

Tayland’da o kadar çok meyve var ki, onlar da çiğ yiye yiye sıkılmışlar ne buldularsa kızartıyorlar. Ama biz kullandıkları yağlar ve yemek kokularıyla barışamadık. Yanında şekerli pilavla gelen bu geleneksel tatlıdan sadece bir kaşık alabildim, sonrası malum.

Alternatif eğlence: Gece pazarlarıHemen Old City’nin biraz uzağında ünlü Chiang Mai Night Bazaar var. Gece pazarları Khao Lak’ta olduğu gibi burada da meşhur. Tayland’da kum, deniz, güneş tatili güzel ama yolunuz mutlaka Chiang Mai’a da düşsün… Tay kültürünün hala kaybolmadığı nadir yerlerden…

Ve son olarak dünyanın neresine, nasıl bir bütçeyle giderseniz gidin, âşık olduğunuz kişiyle geçirdiğiniz tatil bir başka! Balayını özel kılan da bu, hep aşkla hatırlamak dileğiyle…