Mağazacılık Yasası hem küçük esnafı hem de bizi korumalı
Güncelleme Tarihi:
İpek ARIOĞUL
Oluşturulma Tarihi: Mart 12, 2007 00:00
Türkiye Perakendeciler Federasyonu Başkanı ve Makromarket Yönetim Kurulu Başkanı Şeref Songür, disiplinsizlik nedeniyle perakende zincirlerinin kontrolsüz büyüdüğünü belirterek, "Marketler Yasası hem küçük esnafı hem de bizi korumalı" dedi.
PERAKENDECİLER Federasyonu Başkanı Şeref Songür, son yıllarda Ankara başta olmak üzere büyük şehirlerde kontrolsüz biçimde büyüdüğü ve küçük esnafı yok olma tehlikesiyle karşı karşıya bıraktığı eleştirilerine hedef olan hipermarket ve süpermarketlerle ilgili değerlendirmelerde bulundu.
"Perakendecilikte disiplinsizlik hakim. Kültürümüzün bir parçası olan küçük esnafı korumalıyız" diyerek sektörle ilgili samimi bir özeleştiride bulunan Songür, kamuoyunda büyük tartışmalara neden olan "Büyük Marketler Yasası" ile Ankaralının alışveriş kültürünü şöyle değerlendirdi:
PLANLI GELİŞEMEMENİN SONUÇLARI İşsizlikten kepenk kapatan kasap, manav, bakkal gibi küçük esnaf ile bunların hepsini içinde barındıran büyük marketleri karşı karşıya getiren sorun, perakenediciliğin planlı ve organize gelişememesinden kaynaklanıyor. Birçok perakende firması, sektörde disiplin olmadığı için kontrolsüz açıldı. Bunun önüne geçmek için "Marketler Yasası"nın hem perakendeciyi, hem de küçük esnafı koruyacak şekilde çıkmasını istiyoruz. Ama en önemlisi de tüketiciyi koruması. Ticaret yaparken topluma hizmet ediyor olmamız lazım.
BEN KAPATIP O AÇARSA HAKSIZ REKABET OLUR Sorunun önüne geçmek için Avrupa’daki gibi Türkiye’de de hipermarketlerin Pazar günleri kapalı olması ve şehir merkezi dışına taşınması konuları tartışılıyor. Yasa, bunlarla ilgili bir düzenleme getirirse biz de kapatırız, ama bugün ben kapatsam diğeri açık tutar, bu da haksız rekabet yaratır. Belli kurallar konmalı, sektör bir disiplin altına alınmalı ki ne küçük esnaf ne de perakendeci zarar görsün.
Cadde çarşıcılığı yok oluyor
BİZ perakendeciler olarak küçük esnafın, cadde çarşıcılığının yok olmaya başladığını görüyoruz. Kavaklıdere Tunalı Hilmi Caddesi, Kızılay Sakarya Caddesi, Bahçelievler 7. Cadde, Etlik Giresun Caddesi ve diğer birçok sokak ve cadde Ankara için büyük önem taşıyor. Küçük esnaf ve cadde çarşıcılığı kültürümüzün ve tarihimizin bir parçası. Bunun yok olmaması lazım. Örneğin İstanbul’daki Mısır Çarşısı içinde 3 bin 600 dükkanın bulunduğu dünyanın ilk büyük çarşısı.
Kalifiye perakendeci yetişmeli
TÜRKİYE Perakendeciler Federasyonu Başkanı Şeref Songür, perakendeciliğin de kendi içinde sorunları olduğuna dikkat çekti. "Kalifiye ve kalıcı personel eksikliğimiz var" diyen Songür, şöyle konuştu:"Örneğin hipermarketlerde, kasalarda lise mezunu genç kızlar, başka bir iş bulana veya evlenene kadar geçici bir süre çalışıyor. Biz onlar için bir okul gibi oluyoruz. Oysa, yurtdışında, Avrupa’da, ABD’de 50-60 yaşında kasiyerler var. Bizde de bunun değişmesi lazım. Daha üst yaş gruplarından insanların da uzun süre çalıştığı bir iş olmalı perakendecilik. Bunun önüne geçmek için meslek liseleriyle pilot bir çalışma başlattık. Meslek liselerinde mağazacılık bölümü açılacak ve orada eğitim alan öğrencilere burs vereceğiz. Mezun olunca bu öğrencilere iş garantisi sağlayacağız. İlk bölümü Kocaeli Üniveristesi’nde açtık. Diğer birkaç üniversitede de bunu yaygınlaştırıp, ara eleman sorununu çözeceğiz.
"Perakendecilikte disiplinsizlik hakim. Kültürümüzün bir parçası olan küçük esnafı korumalıyız" diyerek sektörle ilgili samimi bir özeleştiride bulunan Songür, kamuoyunda büyük tartışmalara neden olan "Büyük Marketler Yasası" ile Ankaralının alışveriş kültürünü şöyle değerlendirdi:
PLANLI GELİŞEMEMENİN SONUÇLARI İşsizlikten kepenk kapatan kasap, manav, bakkal gibi küçük esnaf ile bunların hepsini içinde barındıran büyük marketleri karşı karşıya getiren sorun, perakenediciliğin planlı ve organize gelişememesinden kaynaklanıyor. Birçok perakende firması, sektörde disiplin olmadığı için kontrolsüz açıldı. Bunun önüne geçmek için "Marketler Yasası"nın hem perakendeciyi, hem de küçük esnafı koruyacak şekilde çıkmasını istiyoruz. Ama en önemlisi de tüketiciyi koruması. Ticaret yaparken topluma hizmet ediyor olmamız lazım.
BEN KAPATIP O AÇARSA HAKSIZ REKABET OLUR Sorunun önüne geçmek için Avrupa’daki gibi Türkiye’de de hipermarketlerin Pazar günleri kapalı olması ve şehir merkezi dışına taşınması konuları tartışılıyor. Yasa, bunlarla ilgili bir düzenleme getirirse biz de kapatırız, ama bugün ben kapatsam diğeri açık tutar, bu da haksız rekabet yaratır. Belli kurallar konmalı, sektör bir disiplin altına alınmalı ki ne küçük esnaf ne de perakendeci zarar görsün.
Cadde çarşıcılığı yok oluyor
BİZ perakendeciler olarak küçük esnafın, cadde çarşıcılığının yok olmaya başladığını görüyoruz. Kavaklıdere Tunalı Hilmi Caddesi, Kızılay Sakarya Caddesi, Bahçelievler 7. Cadde, Etlik Giresun Caddesi ve diğer birçok sokak ve cadde Ankara için büyük önem taşıyor. Küçük esnaf ve cadde çarşıcılığı kültürümüzün ve tarihimizin bir parçası. Bunun yok olmaması lazım. Örneğin İstanbul’daki Mısır Çarşısı içinde 3 bin 600 dükkanın bulunduğu dünyanın ilk büyük çarşısı.
Kalifiye perakendeci yetişmeli
TÜRKİYE Perakendeciler Federasyonu Başkanı Şeref Songür, perakendeciliğin de kendi içinde sorunları olduğuna dikkat çekti. "Kalifiye ve kalıcı personel eksikliğimiz var" diyen Songür, şöyle konuştu:"Örneğin hipermarketlerde, kasalarda lise mezunu genç kızlar, başka bir iş bulana veya evlenene kadar geçici bir süre çalışıyor. Biz onlar için bir okul gibi oluyoruz. Oysa, yurtdışında, Avrupa’da, ABD’de 50-60 yaşında kasiyerler var. Bizde de bunun değişmesi lazım. Daha üst yaş gruplarından insanların da uzun süre çalıştığı bir iş olmalı perakendecilik. Bunun önüne geçmek için meslek liseleriyle pilot bir çalışma başlattık. Meslek liselerinde mağazacılık bölümü açılacak ve orada eğitim alan öğrencilere burs vereceğiz. Mezun olunca bu öğrencilere iş garantisi sağlayacağız. İlk bölümü Kocaeli Üniveristesi’nde açtık. Diğer birkaç üniversitede de bunu yaygınlaştırıp, ara eleman sorununu çözeceğiz.