Münip Utandı’dan veda konseri

Güncelleme Tarihi:

Münip Utandı’dan veda konseri
Oluşturulma Tarihi: Kasım 30, 2017 17:48

Münip Utandı, kuruluşundan bu yana görev yaptığı Devlet Klasik Türk Müziği Korosu’ndan emekli oldu. 3 Aralık’ta CRR’deki jübile konserinde koro Hüseyin Fahreddin Dede’nin Acemaşiran Ayin-i Şerif’ini icra edecek, Utandı ise 3. Selim, Ahmet Rasim, Sadi Işılay ve Rakım Elkutlu’nun şarkılarını yorumlayacak.

Haberin Devamı

Münip Utandı, Devlet Klasik Türk Müziği Korosu’nun ilk dokuz üyesinden biri. 1976’da, koroyu kuran Nevzat Atlığ tarafından giriş sınavına davet edildiğinde 24 yaşındaydı. Bir yandan İÜ Hukuk Fakültesi’nde okuyor, diğer yandan basında grafikerlik yapıyordu. Tambur çalıyor, korolarda şarkı söylüyordu fakat müzik bilgisi sınırlıydı.
Cerrahpaşa Tıp Fakültesi ve İstanbul Üniversitesi korolarında Atlığ’ın dikkatini çekmişti. Sınırlı müzik bilgisine karşın, parlak tenor sesi sayesinde Mefaret Yıldırım, Necdet Yaşar gibi üstatların bulunduğu jürinin sınavından geçip Serap Mutlu Akbulut, Meral Uğurlu, Ayla Büyükataman ile ilk kadroda yer aldı.
Koro benim için konservatuvar oldu” diyor Utandı. “Nevzat Atlığ keşfetmese, desteklemese müzik yerine güzel sanatların başka bir dalına yönelirdim. Koroya girdikten sonra da beni çalıştırdı, üstatların üst düzeyde icra yaptığı bu kuruma intibakta zorlanmadım. Ve üyesi olmaktan hep gurur duydum.” Solo çalışmaları, albümleriyle de tanınan Utandı, özgün üslubunu koroya borçlu olduğunu söylüyor. Kendisini Mesut Cemil, Münir Nurettin, Nevzat Atlığ’la başlayan Bekir Sıtkı Sezgin, Alaaddin Yavaşça’yla devam eden Darülelhan (konservatuvar) ekolünün temsilcisi kabul ediyor. Gazino sahnelerinden yayılan goygoylu söyleme alışkanlığından uzak durmasında, hafız ağzı yerine sadeliği tercih etmesinde, femmimuhsin (iyi ağız) sahibi olmasında koronun önemli payı var.
“Klasik Türk müziği fazlalıklardan arındıkça çağdaş insana yaklaşır, ruhuna ulaşır. Dinleyiciyi dinginleştiren, nüanslara ve bestecilerin kişiliğine dikkat eden, perdelere sağlam basan, çok çalışılarak hazırlanan icralardan yanayım. Dinleyici şarkıların gölgesinde huzur bulmalı, ruhunun derinliklerine seyahat etmeli.”
41 yılda, koroyla yılda ortalama 40 konser verdi. “Hastalık gerekçesiyle çıkmadığım konser olmadı” diyor. Özellikle hatırladığı: “1978’de Dede Efendi’nin 200’üncü doğum yılında Galata Mevlevihanesi’nde, İstanbul Festivali kapsamında Ferahfeza Ayin-i Şerif’ini seslendirdik. İsmail Cem, Bülent Ecevit dinleyiciler arasındaydı. İlk kez solo söylemiştim. Strasbourg’daki konserimizi de unutamam. Server Tanilli dinleyiciler arasındaydı.”
Utandı, koroda geleneksel Türk müziğinin en büyük formdaki örneklerinden ayinlerin yanı sıra kâr ve klasik takımlar dahil pek çok önemli eserin icrasına katıldı. Seslendiremediği için ukde olan eser kalmadığını söylüyor. Yaklaşık 20 yıldır kadro açılmaması, yetişmiş gençlerin topluluklarda misafir statüsüyle yer alması onu üzse de kuşağının yerini konservatuvar mezunu gençlere bırakmasından memnun. Emekliliğe adım atarken koroyu iyi yetişmiş gençlere bıraktığı için gözü arkada kalmayacak: “Geçmişte iyi müzikçi sayısı azdı. Örneğin klasik kemençeci zor bulunurdu. Şimdi tüm enstrümanlarda erken yaşta olgunluğa ulaşmış çok sayıda gence rastlıyorum.”
Üniversitelerde geleneksel Türk müziği korolarının artması, derneklerin kurduğu yeni topluluklar gelecek adına ona umut veriyor. Dinleyicinin kalitesini koruması, gençlerin artması da bir başka mutluluk kaynağı. “İlk yıllarımda AKM’de öylesine seçkin dinleyicilerin karşısına çıkardım ki heyecandan titrerdim. Şimdi CRR ve Kubbealtı’ndaki konserlere klasik koro eserlerini severek dinleyen, repertuvarı bilen dinleyiciler geliyor.”
Haliç Üniversitesi Konservatuvarı’nda ders veren Utandı, emeklilik sonrasında da koro ve solo konserlerini sürdürecek.

Konser 3 Aralık Pazar 11.30’da CRR’de.

Haberle ilgili daha fazlası:

BAKMADAN GEÇME!