‘Çağdaş sanat’a sert eleştiri

Güncelleme Tarihi:

‘Çağdaş sanat’a sert eleştiri
Oluşturulma Tarihi: Ekim 28, 2022 10:40

Avelina Lésper’in ‘Çağdaş Sanatın Sahtekârlığı’nda ortaya koyduğu temel probleminin özeti şu: Çağdaş sanat neden özel-yorumcuya gereksinim duymaktadır? Çünkü sanat, var olmak için bir bağlama ihtiyaç duymaz. Lésper’e göre bu sanatı meydana getiren şey, eserler değil özel-yorumcuların oluşturduğu fikirlerdir.

Haberin Devamı

“Şimdi bu sanat mı?” sözü, neredeyse yüzyıllık bir tepkiyi dile getirir. Ancak başlangıçta bu halka, avama ait bir tepki olarak görülürdü; sanat eğitiminden ve bu eğitimin oluşturduğu beğeniden yoksun insanlara ilişkin bir tepki. Picasso anekdotunu bilmeyen yoktur sanırım. Ama bugün gelinen nokta biraz farklı, biraz değil aslında, oldukça farklı. ‘Çağdaş sanat’, bir sanat eğitimi ve beğenisi olan kişileri de devre dışı bırakmaktadır. Özel-yorumculara gereksinim duyması ve buna rağmen bu işlerin hemen unutuluyor olması, bir başka ayırıcı özellik.
Bu girizgâhı, bugünlerde yayımlanan Avelina Lésper’in ‘Çağdaş Sanatın Sahtekârlığı’ kitabı için yaptım. ‘Çağdaş sanat’ın özel-yorumcuya ihtiyacı var, eleştirel düşünmeye değil. Bu özel-yorumcular, kendilerini ‘sanat eleştirmeni’ olarak değil, ‘sanat tarihçisi’ olarak takdim ederler. Baudrillard’ın, çağdaş sanata yöneldiğinde nasıl alkışlandığını, bu sanatı eleştirdiğinde ise bu çevrede nasıl gözden düştüğünü biliyoruz. Lésper’in kitabı belki daha sert. Ama bu sertlik, söylemden veya betimleyenden değil, betimlenenin kendisinden geliyor. Sanat tarihçisi ve eleştirmeni olan Avelina Lésper’in ismini karantinanın ilk günlerinde duymuş, YouTube’dan bir söyleşi videosunu izlemiştim: ‘Çağdaş sanat bir kandırmacadan mı ibaret?’ başlığını taşıyordu bu söyleşi. Ama bu kitabı söyleşiden önce, 2015 yılında yayımlanmış. Dolayısıyla epey ses getirmişti.

Haberin Devamı

Lésper’in, çağdaş sanata ilişkin eleştirisinin ya da betimlemesinin, iki odak noktası var: İlki, çağdaş sanatın, sanatın neliği açısından değerlendirilmesi; ikincisi ise çağdaş sanat kavramı çerçevesinde yapılan işlerin alımlanmasını sağlayan özel-yorumcuların yaptıkları işin eleştirisi veya betimlemesi. (Belirtmem gerekir; ‘özel-yorumcu’ benim bir adlandırmam, Lésper’in değil.) Dolayısıyla Lésper’in temel problemini şöyle özetlemek mümkün: Çağdaş sanat neden özel-yorumcuya gereksinim duymaktadır? Çünkü sanat var olmak için bir bağlama, bir özel-yorumcuya ihtiyaç duymaz. Sanat, ilk bakışta, kendisini izleyende bırakan bir şeydir. Sanat eseri, sadece yorumcusundan değil, sanatçısından da bağımsızdır. Oysa çağdaş sanat, teorisiz anlaşılamaz. Ona göre bu sanatı meydana getiren şey, eserler değil, özel-yorumcuların oluşturduğu fikirlerdir. Lésper, Columbia Üniversitesi’nde, Arthur Danto’nun metinleri üzerine yapılan bir araştırmaya değiniyor. Bu araştırmaya göre, Danto’nun kitapları öğrenciler tarafından en çok okunan metinler arasında. “Bunun sebebi, Danto’nun eserlerin analizine yer vermemesi, sadece izleyiciyi eğitmeyi, felsefenin onu neden sanat eseri saydığını açıklamayı amaç” edinmesidir. Ona göre, Danto, bu eserleri sanat eseri olarak gösterebilmek için Adorno, Baudrillard, Deleuze, Benjamin’den alıntılar yapar. Ama bu alıntılar ile söz konusu eser arasında, olduğu varsayılan ilginin mantıksal açıklamasına girişmez; ilgi olduğunu metafizik bağlamda bırakır.

Haberin Devamı

Böylece, Lésper’e göre, daha önemlisi, çağdaş sanat teorisyenlerinin, bu sanata ilişkin, birtakım temel dogmalar yaratmış olmaları durumudur. Kavram dogması, anlamın iyi olduğu dogması, bağlam dogması, küratör dogması, bunlardan bazılarıdır. Lésper’e göre, bu eserler felsefi gözle ya da yaklaşımla yapılmış eserler değil, yaratı ve yetenek yokluğunun felsefi kavramla gizlendiği eserlerdir. Bu eserler, ‘içleri önceden kararlaştırılmış kavramlar tarafından doldurulabilecek birer kap işlevi’ görürler. Küratör dogması ise sanatçının yaratıcı konumundan ayrılıp yerini küratöre bırakmasını, dokunulmazlığını dile getirir. “Küratör bir satıcıdır.” Sergi broşüründe artık sanatçının adı değil, küratörün adı yer almaktadır.
Dört bölümden oluşan bu kitabın ‘Sanat ve Feminizm: Kota ile Şantaj Arasında’ bölümünü şairlerin de okumasını özellikle dilerim.

Haberin Devamı

‘Çağdaş sanat’a sert eleştiri
Çağdaş Sanatın Sahtekârlığı
Avelina Lesper
Çeviren: Emrah İmre
Tellekt Yayınları, 2022
56 sayfa.

BAKMADAN GEÇME!